• Şair; kanatları üzerine güneşin gölgesinden başka gölge düşürmeyendir. Günışığının ince dilinden gayrı bir sergene serilmeyen.
• Zaman gelir, şairin açık kolları / kanatları önünde durur. Bildiği bütün duaları okur …ve izin verilirse, geçer.Zamanı, bir emirle durdurup; ayaklarını dilsel bir kelepçeyle kilitleyendir, şair.
• Tepeler tepelere yaslanır, dağlar dağlara. Şair; dağların, gölge tutmayan cindoruklarına. Yalnız bulut soylu kanatlar- kartal uçuşları- ve mevsimlerin doyumsuz senfonisi…Yelin, yağmurun, kar ve dolunun dağuçlarında asılı avazı. Zamanın, her adrese başka ayaklarla uğraması…
• Söz kırbaçtır: safi ses’ten çekilmiş depreştirici… Vurdukça yaşamın geniş sağrısına altınızdaki at daha bir şahlanır. Bütün kötürümler yekinir, kimsesizler kimse edinir. Yersiz – yurtsuz bütün gelincikler ova ‘ lanır. Aşk ‘ın öksüz ve yetim bıraktığı odalara sevgili yetiştirilir. Bir de ekmeği azalmış evlere üç – beş dilim ekmek dilimlenir. Yanında yar kokulu çorba ve bir çift yar gözü. Şimdi gerçeğin hangi yanı sevimli ki? Bir tadımlık düş esintisi kime, ne kaybettirir?
Sarhoş saatleri …
Üzerime bulutlar çökmüş.
Bütün ışıklar sönmüş.
Ve güneşim çoktan bana küsmüş.
Ben yağmur yağıyorum …
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta