Şiirin Kıyılarında Beklemek Güzeldir. Şi ...

Necdet Arslan
1352

ŞİİR


92

TAKİPÇİ

Söylendikçe,boşaldıkça
Rahatlamalı
Gönül.

Sözcük sözcük
Uzanıveriyorsa parmaklar
Eskisi gibi yine

Tamamını Oku
  • Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu
    Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu 02.02.2012 - 00:21

    Yüreğinize sağlık usta kaleminizi kutlarım her zamanki gibi usta kaleminizden akıcı ve güzel anlamlı şiirinizi beğenerek okudum akıcı güzel şiiriniz için sizi canı gönülden kutlarım Saygı ve Sevgilerimle.ant+10

    Cevap Yaz
  • Osman Aktaş
    Osman Aktaş 02.02.2012 - 00:19

    Söz konusu kitabı okumadım. İnternet ortamında kitabın arka kapak yazısında Dücane CÜNDİOĞLU aşkı “vücudu fani kılmak için çabalayanların mesleği” olarak tanımlamış. Aşkın bir meslek olduğunu kabul etmek olası değil. Meslek daha çok; insanın gereksinimlerini karşılamak için yeteneğini, bilgi ve birikimlerini ortaya koyduğu maddi bir olguyu hatırlatırken, aşkın böyle bir işlevi söz konusu değildir. Aşkın yetenek ya da para kazanmak gibi bir durumla bir arada durması ve onların kıstaslarıyla ölçülmesi sevgiye özne olan aşkı küçük görmek anlamına gelir ki bu bir şair yüreğini incitir. Benim bu değerlendirmem “Cenab-ı Aşkı okumadan bir anlam ifade etmeyebilir. Ancak yazarın niteliği hakkında ilk kanıların oluşturulmasında en önemli kısım olan arka kapak yazısının edebi görünen ancak hatalı bir tanımlamayla başlamış olması bende olumsuz bir etki bırakmıştır.

    Şiire gelince, yukarıda belirtmeye çalıştığım duygularımla tam anlamıyla örtüşmektedir. Şair in “şiirin kıyılarında” salınan dalgaların içinde yakaladığı; “teninden, “kanından” süzüp topladığı aşktır. Bu aşk gönül birlikteliğini yakaladığı karşı cinsten biri olabilir, vatan, toprak su, hava, … ne varsa güzele dair her şey olabilir. Aşk hiçbir çirkinliği ve ihaneti içinde barındıramaz. Bu nedenle olsa gerek Usta şair “ihanetle tanışmak ölüme hazırlıksız yakalanmak gibidir” diyor.

    Şiiriniz her zaman olduğu gibi kurgulanışı ve sağlam örgüsüyle özen ve emekle yazılmış; duru Türkçesiyle dilimizin güzelliklerini ortaya koyan bir eserdir. Şiirin kıyısında değil tam içinde yaşayan yüreğinizi ve usta kaleminizi kutluyorum Sayın Necdet Arslan.

    Selam ve saygılarımla

    Osman Aktaş

    Cevap Yaz
  • Osman Aktaş
    Osman Aktaş 02.02.2012 - 00:09

    Söz konusu kitabı okumadım. İnternet ortamında kitabın arka kapak yazısında Dücane CÜNDİOĞLU aşkı “vücudu fani kılmak için çabalayanların mesleği” olarak tanımlamış. Aşkın bir meslek olduğunu kabul etmek olası değil. Meslek daha çok; insanın gereksinimlerini karşılamak için yeteneğini, bilgi ve birikimlerini ortaya koyduğu maddi bir olguyu hatırlatırken, aşkın böyle bir işlevi söz konusu değildir. Aşkın yetenek ya da para kazanmak gibi bir durumla bir arada durması ve onların kıstaslarıyla ölçülmesi sevgiye özne olan aşkı küçük görmek anlamına gelir ki bu bir şair yüreğini incitir. Benim bu değerlendirmem “Cenab-ı Aşkı okumadan bir anlam ifade etmeyebilir. Ancak yazarın niteliği hakkında ilk kanıların oluşturulmasında en önemli kısım olan arka kapak yazısının edebi görünen ancak hatalı bir tanımlamayla başlamış olması bende olumsuz bir etki bırakmıştır.

    Şiire gelince, yukarıda belirtmeye çalıştığım duygularımla tam anlamıyla örtüşmektedir. Şair in “şiirin kıyılarında” salınan dalgaların içinde yakaladığı; “teninden, “kanından” süzüp topladığı aşktır. Bu aşk gönül birlikteliğini yakaladığı karşı cinsten biri olabilir, vatan, toprak su, hava, … ne varsa güzele dair har şey olabilir. Aşk hiçbir çirkinliği ve ihaneti içinde barındıramaz. Bu nedenle olsa gerek Usta şair “ihanetle tanışmak ölüme hazırlıksız yakalanmak gibidir” diyor.

    Şiiriniz her zaman olduğu gibi kurgulanışı ve sağlam örgüsüyle özen ve emekle yazılmış; duru Türkçesiyle dilimizin güzelliklerini ortaya koyan bir eserdir. Şiirin kıyısında değil tam içinde yaşayan yüreğinizi ve usta kaleminizi kutluyorum Sayın Necdet Arslan.

    Selam ve saygılarımla

    Osman Aktaş

    Cevap Yaz
  • Osman Aktaş
    Osman Aktaş 02.02.2012 - 00:07

    Söz konusu kitabı okumadım. İnternet ortamında kitabın arka kapak yazısında Dücane CÜNDİOĞLU aşkı “vücudu fani kılmak için çabalayanların mesleği” olarak tanımlamış. Aşkın bir meslek olduğunu kabul etmek olası değil. Meslek daha çok; insanın gereksinimlerini karşılamak için yeteneğini, bilgi ve birikimlerini ortaya koyduğu maddi bir olguyu hatırlatırken, aşkın böyle bir işlevi söz konusu değildir. Aşkın yetenek ya da para kazanmak gibi bir durumla bir arada durması ve onların kıstaslarıyla ölçülmesi sevgiye özne olan aşkı küçük görmek anlamına gelir ki bu bir şair yüreğini incitir. Benim bu değerlendirmem “Cenab-ı Aşkı okumadan bir anlam ifade etmeyebilir. Ancak yazarın niteliği hakkında ilk kanıların oluşturulmasında en önemli kısım olan arka kapak yazısının edebi görünen ancak hatalı bir tanımlamayla başlamış olması bende olumsuz bir etki bırakmıştır.

    Şiire gelince, yukarıda belirtmeye çalıştığım duygularımla tam anlamıyla örtüşmektedir. Şair in “şiirin kıyılarında” salınan dalgaların içinde yakaladığı; “teninden, “kanından” süzüp topladığı aşktır. Bu aşk gönül birlikteliğini yakaladığı karşı cinsten biri olabilir, vatan, toprak su, hava, … ne varsa güzele dair har şey olabilir. Aşk hiçbir çirkinliği ve ihaneti içinde barındıramaz. Bu nedenle olsa gerek Usta şair “ihanetle tanışmak ölüme hazırlıksız yakalanmak gibidir” diyor.

    Şiiriniz her zaman olduğu gibi kurgulanışı ve sağlam örgüsüyle özen ve emekle yazılmış; duru Türkçesiyle dilimizin güzelliklerini ortaya koyan bir eserdir. Şiirin kıyısında değil tam içinde yaşayan yüreğinizi ve usta kaleminizi kutluyorum Sayın Necdet Arslan.

    Selam ve saygılarımla

    Osman Aktaş

    Cevap Yaz
  • Sevilay Çartık
    Sevilay Çartık 02.02.2012 - 00:06

    İhanetin her çeşidi yıpratıcı ve yıkıcıdır...Şiir kıyılarında kalması dileğimle kutlarım, tebrikler...

    Cevap Yaz
  • Necla Argüz
    Necla Argüz 01.02.2012 - 23:13

    güzel şiirinizi beğeni ile okudum. yürek sesinizi ve kaleminizi içtenlikle kutlarım. sayfama alıyorum. saygılarımla

    Cevap Yaz
  • İnci Germenliler
    İnci Germenliler 01.02.2012 - 22:47

    İnsan yüreği, yumruk kadar olmasına karşın, öyle geniş bir yerdir ki içine, Leyla'nın aşkı da sığar, Mevla'nın aşkı da… Brütüs'ün ihaneti de… Firavunun zalimliği de…
    Bazı insanlar;En yakınlarına, sevdiğine, arkadaşlarına, dostlarına, vatanına milletine, davasına ve hatta kendisine ihanet eder. İhaneti insanlıktan uzaklaştırır; insanlıktan uzaklaştıkça zalimleşir zalimleştikçe insanlığını unutur.
    Kalbimizde her şeye yer olabilir ama ihanete asla yer olmamalıdır!
    İhanetin nedeni olmaz… Bedeli olur!

    VE Şiirin Kıyılarında Beklemek Güzeldir.TEBRİKLER........



    Cevap Yaz
  • Hüseyin Çubuk
    Hüseyin Çubuk 01.02.2012 - 22:11

    Anladım ki
    İhanetle tanışmak
    Ölüme
    Hazırlıksız yakalanmaya
    Benziyormuş
    Meğer


    Birkez daha tebrik ediyorum başarılı çalışmanızı Sn Arslan..

    Yüreğiniz daim olsun dileklerimle..
    ve, çok çok teşekkürlerimle..

    Cevap Yaz
  • Hasrete Sevgi
    Hasrete Sevgi 01.02.2012 - 21:37

    Anladım ki
    İhanetle tanışmak
    Ölüme
    Hazırlıksız yakalanmaya
    Benziyormuş
    Meğer...

    'İhanetle tanışmak'Kurgusu bile ürkürtüyor!!!! çok güzel dizelerle anlatmışsınız...kaleminize sağlık saygımla...

    Cevap Yaz
  • Zeze Su
    Zeze Su 01.02.2012 - 20:54

    kaleminize sağlık hocam saygılar

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 90 tane yorum bulunmakta