Bu gece uyumayacağım, anneme inat.
Düş görmek değil midir uyumaktan murat?
Benim düşlerim mi kaldı, satıldılar haraç mezat.
Sen hala hayalimsin, uyutmaz beni bu tezat.
Gerçek olmayacak hayali niye görürüm, bilmem.
Büyük bir cesarettir hala hayal kurabilmem.
Yakındır gerçeklerden sınır dışı edilmem.
Senin sınırlarına ilticadır tek çarem.
Lakin sen de fazla gerçeksin, hatta belki gerçek üstü.
Kalbin sanki Kaf Dağları’nın ardındaki Anka’nın sırça köşkü.
Sanma ki çocukluğum masal dinlemekle geçti.
Bildiğim tüm masallar senin kanadından düştü.
Bu geceyi uykusuz geçirmeme değer mi ki masallar?
Ne ben masaldan anlarım, ne masallar beni anlar.
Zaten yalan–gerçek, ölüm–hayat, siyah–beyaz; bütün bunlar,
Ağlayan bir çocuğu avuttukları kadar yasallar.
Bana kalsa ömür boyu razıyım uyumasam.
Ne çare ki, güneş uyuya kalır, ben kalkıp uyandırmasam.
Nedense her ne zaman yeni bir şiire başlasam,
Ya anlatmakla bitiremem, ya bittiğini anlatamam…
Kayıt Tarihi : 18.7.2020 18:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!