Şiir, şaire âşıktı.
Aşk insanı, kelama yanıyordu.
Bir güle…
Bir bülbüle…
Bir de bahara.
Ayrılık acıları tek tek dökülüyordu,
Mavi mürekkebinden,
Kanlı, sancılı, birazda kırgın hüzünlü türkü misali...
Sonra mısralar dize dize,
Dantel gibi dokunuyordu.
Gece birden mum ışığı edasında,
Şiirle dans ediyordu.
Arada kaybolan gözyaşları,
Eşlik ediyordu boğazında ki düğümlere.
Ve ısrarla kalem kan kusuyordu,
Acımasızca hatırları anımsayarak,
Bir kere daha hayal kurduruyordu.
Sarı, siyah, kahverengi saçlara,
Ve o güzel şale bakışlı sevdalara…
Kalem yazarken,
Şiir şaire âşık oluyordu.
Her seferinde “yaz beni” diyordu.
Ve gün sabaha
Gün gecesinde aydınlanıyordu.
Ve tak ki gecenin içinde ki şiir,
Şairini dört gözle bekliyordu.
Üstünü örtsün,
Kahvesini yudumlasın diye,
Hasretle yolunu gözlüyordu.
Ardı sırası kesilmeyen acılı bir iç çekiş
Ve dudakların ardından bırakılan duman,
Mısralara karışıyordu.
Okuyanlar ağlıyordu.
Dinleyenler susuyordu.
Yazan anlamıyordu.
Şiir sevdasına doyamıyordu.
Ve şiir her seferinde kendi şairine aşık oluyordu.
Ve şiir her seferinde kendi katiline aşık oluyordu.
Kayıt Tarihi : 1.8.2023 01:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yüreğinize sağlık tebriklerimle...
Teşekkür ederim
TÜM YORUMLAR (2)