Şiirimizde isim meselesi

Gelelim şiir ve şiirimizde isim meselesine.

Varlıklara verilişine göre: özel isim, cins ismi
Maddelerine göre: soyut, somut
Varlıkların sayılarına göre: tekil isim, çoğul isim, topluluk ismi
Yapılarına göre : basit, türemiş, birleşik özelliklere sahip isimler vardır.

Şair, şiirinde bu isimler arasında başarılı, estetik bir kelime dansını yapan kişidir. Başarılı ve estekik bir kelime dansı yapmaya da (imge) -(imgelem) demekteyiz. Bunları yanyana getirerek yepyeni söylemlerle şiirimize derinlik kazandırma sanatıdır imgelem.

Yağmur yağıyorsa, şair "ıslanan ağaç" demez de, "ağlayan ağaç" diyendir, hâtta, gözyaşının rengi olmadığı halde, şair "mavi ağlayan ağaç" diyendir dedik hep. Bir başka şey daha söyledik, somut olanlarla(ağaç,taş, kuş, insan vb) -elle tutulup gözle görülenle, soyut olan(düşünmek-ağlamak-gülmek-hasret kalmak-üzülmek vb): bir gerçek olarak bizde mevcut olan fakat, elle tutulup, ağırlığı, hacmi, boyutu ölçülemeyen, tartılamayan değerlerimizi yanyana getirerek;

KISACA, soyut ile somutu yanyana getirerek yepyeni, yeniden yeni bir söylem tutturabiliriz ki has şiirin bizden istediği de budur. Şiir, söylenmemişi söyleme sanatıdır derken de buna işaret etmeye çalıştık hep. (Ağlayan ağaç) daki söylemimiz, (ağaç ile ağlamak isimlerinden oluşarak) (madde ile mâna, soyut ile somutun yanyana gelip yeni bir söylemidir) işte. İmge de bizce budur. İmgelem de bunu yapma hassasiyeti ve tekniğidir.