ŞİİRİME KONU BİR AYRILIKTAN GEÇERKEN
Çünkü yalnızım,
Çünkü aşk ve yarılık aynı anda barınıyor bünyemde;
Bu yüzden hırçınım…
Şu İstanbul var ya
Çok ayrılığıma şahittir benim; aşkıma…
Bir mahkeme kurulsa,
Dili olmayan tanıklar da yazılsa kağıda;
İstanbul konuşsa…
Şu İstanbul var ya,
Şu padişah yuvası,
Şu kederin ve aşkın Anadolu’dan,
Avrupa’ya gönülsüz taşıyıcısı…
Hoş keder her yerde aynı;
Anadolu ya da Avrupa…
Uzun-soluksuz yazılar yazmak istiyorum yine,
Şiirime konu bir ayrılıktan geçerken,
Zaman zarfını cebinde taşıyan,
Ve her daim tüm zamanlara uyarlanabilen prototip bir ayrılık işte,
Her dilde kendine aynı tatsız yeri bulan…
Uzun cümleler diyorum,
Varlığımdan sona koyulan…
Her aşkın ayrı bir resmi var,
Resmi olmasa da bitişi;
Yer alsın tutanaklarda…
Ayrılık zorunlu tercih gerisi yalan,
Somut olmadığı halde inanılan,
Senden çıkıp bana varan…
Eski bitişlerimin toplamından doğan bir hüzün bu,
Adı falan yok, kendi tanımsız,
Kırık saray havalarını soluyup,
Her fırsatta azar gibi karşımda duran…
Seri bir katildir zaman,
Gidiyorum bu rüyadan,
Yeni bir hayat,
Yeni hayal kırıkları…
Gecelik ölümlerde etiket fiyatı,
Toplu katliamlarda indirim vardır;
İstanbul burası..
18 Ekim 2006 / 16:41
İstanbul / Bakırköy
Kayıt Tarihi : 18.12.2011 01:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!