Şiiri Yaşayanlar. Ömer Tural duyguların ...

Ömer Tural
1485

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Şiiri Yaşayanlar. Ömer Tural duyguların şairi

ŞİİRİ YAŞAYANLAR
DUYGULARIN ŞAİRİ ÖMER TURAL
Ben ordan geçerken biri/amca dese gir içeri/girip yerden selamlasam/hana içindekileri N.Hikmet’in dediği gibi; hayatın içindekileri yerden ve yürükten selamlayan otantik bir şiir portre .Ömer Tural
Mehmet Akif Ersoy diyor ya; Benim hayal ile yoktur alış verişim/her ne söylediysem, görüp te söylemişim…İstiklal Şairimiz Çanakkale Harbini görmedi ama görenlerden daha güzel anlattı Çanakkale Şehitleri isimli eserinde; işte bu da gönül gözüyle görmek olsa gerek;
Ayşe Paslanmaz; namı diğer Peri Kızı’nın bundan 10-12 yıl kadar önce tertiplediği Kapadokya, Ürgüp Bağlamındaki şiir etkinliğine Nevşehir ayağı ile birlikte çok boyutlu ve birkaç gün süren sanat programında aynı mikrofonu paylaştıklarımızdan biri de Ömer Tural olmuştu.
*
Leylaklar çiçeğin açtığı zaman
Serde gitmez şu gönlümün gümanı
Esrarlı havalar beni büyüler
Leylaklar altında sevda zamanı
*
Kibri, hasedi, çekememezliği, kendini beğenmişliği ayağının altına alan bir Şiir İnsan ÖMER TURAL.
Benim ismim olsun, alkış olsun böyle bir derdi yok, insan, insan, insan. Önceliği bu. Üst perdeden konuşmaz, gündemi hoyratça bloka etmez; cebindekini, gönlündekini ikram için fırsat kollar Ömer Tural; sözü karşıdakine her daim ikram eder. Bu çok hoş bir davranış ve hasbi bir meziyettir. Hele sanat camiasında maalesef karaborsaya düşmüş şimdi Ömer Tural gibi insanlar
*
Ara sıra yekten söyle, lafı fazla uzatma
Kırma kimsenin onurunu, hiç kimseyi incitme
Söyleyeceğin söze değil, duyacağın söze bak
Yakışmaz insana rast gele konuşmak.
*
Program bitişi Elazığ’a, Ömer Tural Sivas’a, Turgut Aydın Kayseri’ye döneceğiz; bayağı kavga etmemize rağmen 200 km. yolu kendi aleyhine uzatmayı önleyemedik. Bizi bıraktı döndü. Şimdi, yanaştırdığı bu iyilik nedeni ile mi bu yakınlığı temin ediyoruz, asla; sana yapan başkasına da yapar derdi rahmetli babam.
*
O kadar yorgunum ki
İçimde bitmez keder
Senin acıların bana mezar
Ya bitmez keder.
*
Hayat serüvenini kendi beyanıyla takip edelim.
1957 - Yılında Sivas - Gemerek, Karagöl köyünde doğup, gençliğimin en heyecanlı yıllarını köyümde yaşadım. Anadolu ve Rumeli benim için bir bütündü. Anadolu'nun havası ,suyuyla, kültürüyle büyüdüm.
Balkanların ninnisi rüyalarıyla uyudum uyandım. Benim için Karagöl köyü akvaryum, bense o akvaryumun içinde yüzen balıktım.
Tutkuyu köyüme olan bağlılıktan öğrenirken, gurbet hasret sıla özlemini, anam ve babamın memleket dedikçe ağızlarından bir memleket daha çıkmasından öğrendim.
Atalarımın Osmanlı döneminde Balkanlar'da Deliorman yöresine yerleşip,1936 yılında Anadolu topraklarına dönmesi hayatın cilveli bir serüveniydi.
*
O kadar yorgunum ki
İçimde bitmez keder
Senin acıların bana mezar
Ya bitmez keder.
*
Çocukluk yıllarım üstü toprakla örtülü, kerpiç duvarları sarı sıvayla sıvanmış evde geçti. Beş kişilik aile bireyleri arasında en küçüğü bendim. Evimizin önünde sıra sıra dizilmiş fenni kovanlar, bahçemizde her renk çiçek ve gül. Araba tamirattı yaptığımız atölye örs, körük, atölyenin önünde sıra sıra dizili at ve öküz arabası tekerleri.
*
O kadar yorgunum ki
İçimde bitmez keder
Senin acıların bana mezar
Ya bitmez keder.
*
Rasim Usta diye adıyla söylenen rahmetlik babam İnşatlarda çatı ve duvar yapıp, kışın boş zamanlarında fıçı, bardak dedikleri su destisini çam ağacından yapar. Bir yandan kapı pencere gibi doğrama işleriyle meşgul olurdu.
1978- 79 yıllarında Isparta, Denizli ve Muğla'da vatani görevimi tamamladım. 1980 yıllarında Kayseri'de Orta Anadolu (teksitil) FB çalıştım.1984 yılında Karagöl köyünde arıcılık yapmak için işe koyuldum. Köye arıcılık kursu getirdim. Yörede ilk gezginci arıcılığa imza attım.
1984 yılında Kayseri'de TCDD girdim. Elektrikli sinyal bölümünden emekli oldum. Köyümü çok sevdiğim için, arılarla meşgul olmak bana zevk vermesi de olacak Köyümden kopmadım. 2007 yılında. Karagöl köyü adına isimli web sitesi kurdum. İki yıl aradan sonra Edebiyat ve şiir seven biri olarak web sitesini kurma gereğini hissettim.
Şiir benim için vaz geçilmez tutkudur. Şair arkadaşlarımızın sık sık vurguladığı gibi . Şiir bazen sokakta gezerken, bazen tam uyuyacağımız anda, bazen uykudan uyandığımızda yüreğimize ilham olarak gelir. "Para sahibi olmakla burjuva olmak, aydın olmak ayrı ayrı şeyler.
*
O kız deliydi,
O kız vefasız
O kız bir benim aklımı çalıp ta gitti.
Geçmişte anılarım
Birer birer canlandılar
Beni hayalden, hayale saldılar
O kız beni yaktı da gitti.
*
Kamyonla paranızın olması bir şey ifade etmez . Sanat , estetik , müzik dünyanız yoksa yüreğiniz de yok demektir ." 5 yıldan bu tarafa Önce Gemerek Haberde, Daha sonra ise Gemerek Gündemde Şiirlerim yayınlanmaktadır. Birçok Şiir dinletilerine katılırken, Birçok atolojide şiirlerim yayınlandı.
Şiir benim için bir tutkudur. Kimi zaman susmak, kimi zaman haykırmaktır. Coşunca, sevince, üzülünce… kağıda kaleme sarılırım. Sonrasında içimden dökülen duygular ve dizelerdir şiir…
*
Her gün biraz daha alışıyorum
Her gün biraz daha seviyorum
Her gün biraz daha korkuyorum
Ya bırakıp giderse diye.
*
1984 yılından bu yana çeşitli faaliyetlere katıldım. Siyasi partilerde yönetime girdim. Sendikal çalışmalarım oldu. Siyaseti hizmet aracı olarak görmüştüm. Aslında yine de öyle, fakat günümüzde bulunduğumuz toplumda siyasetin içinde temiz kalmanın lağım içinde gezen bir insanın temiz kalmasına benzettim ve siyasetten koptum.
Emekli olduktan sonra Torunlarımı takip için zaman zaman Lüleburgaz, İstanbul ve Sivas'ta bulundum. Şu anda Zaman zaman Ankara'da torunumun yanına gidiyor ilgileniyorum.
Bir oğlum bir kızım ve üç torunum var.
Çocukluk yıllarımdan bu güne bir hayalim vardı. Bir zamanların taş ocakları, Çirkin tepe dedikleri tepeye bir bayrak dikmek ve bu mevkii ağaçlandırmaktı. Başarının hayalden geçtiğine inandım ve Hayallerim doğrultusunda düşüncelerimi yoğunlaştırdım.
Tepede torunlarımla kayak yaparken hayallerim çorap ilmeği gibi çözüldü. Güzel tepe kayak merkezi olarak tepeye yeni bir isim koydum. Daha sonra Dostlara Bayrak dikme fikrimi açıkladım ve Bayrağı diktik. İsmi Bayraklı tepeye dönüşen Tepeyi ağaçlandırmak için canlı yayınlar yaptım ve bu tepenin ağaçlanabileceğini önce kendimi inandırdım.
Peşinden dikilecek fidanlar için Bir su getirmenin gerektiğini düşünüp bir çeşme yaptırdım.
Köy halkı tarafından temin edilen fidanlarla işe koyulduk. Köylülerimin yardımıyla diklen fidanlardan sonra Etrafın tel örgüyle korunması için çit çektim. Hemen akebinde fidanların sulanması için damlama sistemini kurdum ve günlerimi tepede çalışmakla geçirdim.
İşin rehavetinde değilim. Bu tepenin Minyatür bir orman, botanik bir bahçe, milli park olması için çok çalışmamız lazım. Köylülerimden gerekli ilgi ve yardımı bekliyorum.
Araştırmacı yazar ve şair Ömer TURAL
Hata yapmaya gerek yok. Güçlülerin haksızlığına karşı çıkarsan, ne kadar dostun olduğunu görürsün.
'''Mezar mezar demeyle toprak kaypak insanları kabul etmez. Musalla taşı taştır, ama kaypakların yüreğinden yumuşaktır. '''
'''YARADANIM BENİ GÜZELİKLERİ ÖVSÜN DİYE YARATTI, AMA YALAKACILIK YAPSIN DİYE YARATMADI!....''''
İnsanlık ne çektiyse adam gibi görünen, yirmi yüzlü kaypaklardan çekti
Hiç bir şey istemiyorum ben bu dünyada, kaybolan insanlık bulunsun yeter. İşte böyle buyurdu Şairimiz Ömer Tural.
*
Turalım mevla kerimdir
Sıgınacak tek yerimdir
Gayet ince hem derindir
Dostlar dua bekliyorum…Ömer TURAL.
*
Şairimizin iç bükey düşlerdeki mihengi; doğallık ve dobralıktır. Seyyar satıcı gibi hayata meccani şiir dağıtmaktadır, yüreği köylü pazarı gibi şiir pazarlamaktadır. Kendi iç dünyasında hasırda olsa gönül padişahı gibi uzanmasını bilen, yivsiz olarak şiir yazan, dostluğu paradan uzaklaştıran sade yürekli, hormonsuz bir şairimiz Ömer Tural.
Doğuştan beri bozulmamış doğal nakışlı bir yürek taşıyan bu güzel insanı. Ben de bir dörtlüğümle selamlamayı şiirimiz adına edebi bir haz bilirim.
Dostlukları yaşatanları selamlıyorum.
*
kaymak gibi bulutlar ve lezzetli bir hava
gözün dilinden anlayan bir de dost olmalı
sıcak bir bakışla taş atmalı kalbindeki cama
sarılınca insan birden bire gülerek ağlamalı..İlhami BULUT.
Foto…1,2,3,4 Ömer Tural…5…İlhami Bulut- Ayşe Paslanmaz-..6..muhtelif şair arkadaşlarla…-Ömer Hocam birlikte de fotomuz vardı ama ulaşamadım – nerden bilecektim senin bu kadar meşhur olacağını- hani diyor ya Cemal Safi – meydan mı verirdim ayrılığa, bilseydim bu kadar zor o olduğunu)

Ömer Tural
Kayıt Tarihi : 23.10.2024 20:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!