Hareket saati belirsiz, varış istasyonu yok trenlerin
Tek yolcusu bendim hüzün kokan harap vagonların
Dağlar geçit vermedi, inişler dik yokuş oldular
Tanımsız yüzlerin, yabancı gölgelerin takibindeydim
Söylenmedik söz kalmadı ardımdan yalanlar, iftiralar
Yanılgılarını yüzlerine vuramadım onlar çoğul ben tekildim.
Duvarlara yaslandım, karanlık kuytularda gizlendim
Görünmez engellere takıldım, tuzaklara düşürüldüm
Alaycı yüzlerde kirli, paslı, at dişli iğrenç ağızlar gördüm
Düşündüm, neydi bunlara sebep bir türlü çözemedim
Çözdüğümü sandıklarım kördüğüm oldu bu defa
B. İskender’in kılıcı olsaydı elimde keser geçerdim
Geceler içinde suçlar, suçlular suçluların ayak izleri
Ay kuytulara saklanmış can çekişiyor geceler
Yangın yeri mi, mahşer gününde mi yaşıyoruz
Sabah olur mu, sağ çıkar mıyım yarına endişelenmeli miyim?
Kime sorsam kaçıyor, taş kesilmiş yüzlerde korku
Tozlu, taşlı yollarda sürükleniyor yorgun ayaklar
Biriktirdiğim odalar dolusu acı, yığınla bozgunlar, kargışlar
Geri dönülmez bir yoldan ibaret değil mi hayat dediğimiz
Apollon’un, Nero’nun neden Lir çaldığını kaç kişi merak etmiş
Kim dinlemiş Neyzen Tevfik Ney’ini, okumuş protest şiirlerini
Kimin umurunda bütün bunlar ve hayata sessiz isyanlarım
Yazdıklarım, kimsesizliğim ve bir şiiri bitirmenin zorluğu…
“ Kesin, hipermetrop gözlerle bakmıştı bana hayat
Gerçek beni hiç göremedi, şikâyetlerimi dinlemedi”
Dinmez ER / Çeşme / 2013. 06. 01 /
Dinmez ErKayıt Tarihi : 19.1.2014 17:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)