Yüreğinizi gönül kapısında bıraktırmayınız.
Yüreğinizi sevdalınız için saklayınız.
Sevgiyi kalbinizde taşıyarak sarılın sevgilinize.
Sevgi ruhlardaki zerrelerin buluşmasıdır.
Dilden göze, gözden yüreğe akınız.
Aşk şiirlerde yaşıyorsa gönül’e değer.
Geleceğini teslim edeceğin yüreği sevgi dolu gönülde ara.
Hasretin alevi içini kavuruyorsa özlem gözyaşındadır.
Aşkın akılı olmaz.
Kendine özenirsen hayatın güzelleşir.
Bir sevdanın, bir güzelliğin ezikliğinde yaşayanlar, asla bu bir tecrübeden öte değildir.
Sevgiliden hep gelmesi beklenir, oysa ne getiren, ne gönderen, ne de gelen olur.
Aşkın sarhoşluğu, içki ve kadeh değildir.
Aşkın sarhoşluğu, hayallerin yüreğe üşüşmesi ve ayakların bir ışığın peşine düşmesidir.
Farkında olduğunuz şey sadece sevgiliyi özlüyor olmanız mı? Ya o?
Gönülden mahkûm olmak arzuysa tene, aşk dünya durdukça söylene.
Yanar, yakılır, tutulursun, saçlarının dağılışına bayılırsın, aklını mest eder, sarmaşıklardan süzülen yağmur olsan da sevda heves değildir.
Irmaklar sevdayı taşımaz.
Baharı bekle, güneş batarken ay doğsun, işte o senin yakamozundur, denizlerde.
Milyarlarca insandan sadece birini sevin ve ömrünüzü ona verin.
Erkek ve kadının girdabında yaşanır hayat.
Mazi kül olmadıkça kendinizi yenileyemezsiniz.
Yanlışa inanıyorsan yalandan tehlikelidir.
Aşk çölünde kendinizi susuz bırakmayınız.
Acı çekerken çaresizliğin sesini duyan olmaz.
Namus; ondan ayrılmak mı, sahiplenmek mi, sahip olmak mı, korumak mı? Biliyorsunuz.
Ruhun doğallığında zariflik yoksa bilim ve sanat kuaförünüzdür.
Yola düşmek amaca ulaşmak değildir.
Dostluğun anayasası sevgileri çoğaltmaktır.
İnsanlar senden söz etmiyorlarsa, sen insanlardan söz et.
Uygarlık; yok etme ve yenileme sanatıdır.
Kendini beğenmek istiyorsan kendini sevdir.
Şiddet insanların girdabıdır, hep bir diğerini de içine alır.
Düşünmek yaşamak değildir.
Kendi düşünce çemberinde kalanlar yarınlara hazırlıksızdırlar.
Seller kumu, kayayı götürür, liderler ise bir topluma geleceğini getirir.
Düşünerek siyaset yapılmaz.
Bir cahilin yanındaysan daha çok acı çekersin
Öldürmeyen acıyla yaşayanlar güçlüdür.
Sözlerimi anlamaya çalışmayınız, uygulayınız.
Benim değerim bende sizin ki nerede?
Aynaya değil de mazinize dönün yetenekli misiniz?
En büyük arzun korkun olmalıdır.
Korku cesaretin tetikçisidir.
Rengine bakarak insanları yargılamayınız.
Hayatta hiçbir yol bitmez .
Çıkmadık can tedaviye açıktır.
Aptallık gelişimi ve değişimi anlayamamaktır.
Haz pınarları mutluluk doruklarındadır.
Ayağın taşa tökezlerse kalktıktan sonra o taşa ve ayağına bak hatanı göreceksin.
Her yaratılan yok olmaya mahkûmdur.
Sellerde damlalardan meydana gelir.
Fırtınayı getiren de götüren de bulutlarıdır.
Hayallerin düşmanı gerçektir.
Kendi günahınızı kendiniz çekeceksiniz.
Öfke yalan pınarıdır.
Mutluluk yaşadığın andır.
İçinden atacağın kişiyi içine atma.
Sevgi varsa yürekte, af nedir ki?
Bitecek sandığın acıları dökecek deniz bulamazsın.
Yeniden, dön, dur, gel demek boş laflar,
İnsan insana gelmiyorsa iyi gelmiyordur ya da iyi gitmiyordur bişeyler.
Aşkın vicdansızlığı yüreğe yapılan ihanettir.
Gözgöze gelmemeli aşk, yoksa baharından önce açar çiçekler.
Yalnızlığın şimşekleri çaksa da yüreğinde, bir umudun olsun.
Ömür gecelere yelkenliyse hüzün kapıdadır.
Denizin ilk dalgaları ile güneşten önce ruhların ışığı düşsün yüreğinize.
Çöllerde serap aramakla bedel ödeme.
Aşkta sevda da büyüktür, ancak hüzün büyük yüktür.
Düşlerle bekleyiş hüsrandır.
Bitecek sandığın acıları dökecek deniz bulamazsın.
Başarı ve aşk ayrıntıda gizlidir
Yanılgı, yenilginin ayak sesleridir.
Her ışık bir karanlığı aydınlatır .
Al denince can tenden çıkmaz.
Umut ve hayal gibidir görünen, inadına aşksa dünya, merdiven bile dayarım aya, yıldıza.
Öylesine içimden batıyorsun ki, acılarımla her gün ile gönderiyorum seni yarınlara, umarım bir gün de gözlerime tebessümlede bakarsın.
Hiç kimse kıyamete kadar yaşayamaz
Yol bilmezler izden gidemezler
Yavuz Bayram ÇalışkanKayıt Tarihi : 24.5.2022 08:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!