Bu kürenin üstünde döndüm yirmi üç kere
Vahşi bir yılkıya tutunmak misâli
İnişime hükmetmiş feleğe ait töre
Ben sarıldım beklerim yirmi dörde visâli.
Derin bir uykudayım belki yıllardan beri
Etrafımı kuşatmış dev gölgeli cüceler
Bu karanlık gecenin gelsin artık mahşeri
Annemin sesiyle çözülsün bilmeceler.
Bir kısır döngüdeyim gün gün, mevsim mevsim
Günler bir hüzündür, bir kahırdır geceler
Gözlerimin içine bakarak hain nefsim
Azap veren nağmeyi ağır ağır heceler.
Çözmek için yıllardır çıldırtan bilmecemi
Ağrılı başımla sokuldum tenhalara
Kalemimi kanımla doldurup, kitâbemi
Görünsün diye yazdım karanlık levhalara.
Yaşarken şairin bilselerde halini
Göz yaşı dökülmezdi ardından ağıtlara
Yürekler dinleseydi onun arzuhâlini
Şiirler yazılmazdı samandan kağıtlara
Şiir bir kudrettir aşar geçer lisânı
Zaman üstü mekandan dökülür satırlara
Ömründe bir kişi anlasaydı insanı
Yazmazdı o vakit, gelmezdi hatırlara
Yürekteki kederin biriken göz yaşını
Kalemden düşmeden sayfalara silmektir
Şiir insanın beyhûde uğraşını
Kelamı tüketmeden anlatabilmektir
Söz bir toz gibidir elimdeki kalemde
Kalan hayırlıdır tükenip gidenden
İsrafın olmadığı bu hikmetli âlemde
Daha müsrif görmedim kelâmı tüketenden.
Son durağa varıpta düştüğünde atından
Farkına varmayacak yanında ki ahâli
Ölüler konuşamaz gerçi toprak altından
Bir şiir mümkün kılar belki o gün muhâli.
Ali Tâhir MUHÂLİ
Muhammet Halit SemizKayıt Tarihi : 24.2.2021 20:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!