İki renk tanırdım şiirden önce
Biri ak,biri kara
Bir de sürüyü
Akşamları dönerler ağıla
Bir ben vardım
Bir de ötekileri
Yalnız,kadın ve erkekti insan
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
akla kara arasında gri var be ostum,kutlarım.YUVASIZ KUŞ
şiirle zenginleştik
usulca başlayan şiirin sesi yaşamın en sert duvarına vuruyor...
Şiirlerle var oluyoruz... Görmediklerimiz bilmediklerimiz evrene tanıklığımız..
Yeniden okumanın keyfiyle..
Saygılar..
Güzel
İki renkle birikle
İkişey daha biliyordunuz
O da biri sürü
Diğeri ağıl
TEBRİKLER
Şiirden önce.... Şiirden sonra... Farkındalığı anlatmak için ilginç bir eşik... 'ot' yaklaşımıyla gönderme biraz ağır olsa da 'ironik' şiirinizi kutlarım Değerli Öğretmenim.... Saygılarımla.......
Doğa ve doğanın bir parçası olan insan, içinde bulunduğu dopğa gibi sürekli değişim geçirir. Sürekli değişim varoluşun hiç değişmeyen (doğal yasası) kuralıdır. İkinci kez bu şiire geldiğimde ben de elbet kendimi oldukça değişmiş buldum. Şiirin değişim sürecindeki etkinliği belki ışık hızı ( evrende varolan en son hız ) kadar etkindi. Vardan yok, yoktan var olmuyordu hiç bir şey. ( enerjinin sakımı yasası ) Ama şiirlerin anlamı her defasında daha derinden irdelenebiliyor, daha farklı daha değişken anlamlar yüklem kezanıyor, insan bir kez daha okumaktan mutlu oluyordu. Şiir düşünmek, şiir daha çok düşünmeyi öneren esaslı bir ivmenin özü olmuştu. Bu durumda hepimiz için geçerli olan şiir, şiirden önce ve sonra diye algılayabilme çok geçerli doğru bir tanımlama olmuştu. Paylaşım için teşekkürler...++
İyi ki şiire bulaşmış elleriniz... Kocaman ormanlar yüreğinizde gökkuşağı...
tüm şehrin sokakları...
harikaydı ...
Kutlarım..
saygılar..
Benim yönümde, benim doğrultumda attığım her adım; beni hedefe ulaştıracak sanırdım.
Hiç de öyle değilmiş kazın ayağı. Ve şiir girdi hayatımıza, çok gerçek öğrendik bayağı... Teşekkürler...
Ben sayfanıza Deniz Ercivan hanım sayesinde geldim. Kendisinin sadece şiirlerini değil yorumlarını da takip ediyorum çünkü. İyi şairliğinin yanı sıra aynı zamanda iyi bir okurdur. Böyle güzellikleri bizim de görmemizi sağlar.
Gerçekten çok güzel bir şiir.
Şiiri yücelten bir şiir olduğu için bana göre çok değerli bir şiir. Tebrikler
Hem sürünün içindeydim ben de
Ancak sabahları dönerdim eve
Şiirden önce
Çok çok güzeldi kutlarım sevgili şair sizi.YUVASIZ KUŞ
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta