Şiir ve şair., (makale)

Mehmet Sani Özel
325

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Şiir ve şair., (makale)

Şiir metnindeki tümceleri malzeme diye tabir etmek, sadece teknik tanımcılara mahsus olsa gerek? ! .

Dikkat Buyurun; Şairin kendi yazdığı şiirin muhteviyatına malzeme gözüyle bakması bana çok garip gelir ki, duygusallıktan uzak, arama bulma yöntemi ile kelimelerin birleştirilmesinden mütevellit bir oluşum olduğu intibaını verir!

Esasında şair dürüsttür ve kesinlikle doğru söyler. Söylemlerinde erdem ve estetik vardır ki, onu şair yapan tarafı, düşünceyi söze tasavvur edip göze, kulağa ve gönül e hoş gelir haleti ruhiye ye büründürme becerisidir. Şairin asıl amacı asla beğenilmek değildir! Yürekler ve yüreklerdeki ilahi terazidir..,

Teknik bilgi, beceri ve bilimsel kurgularla çok beğenilen şiirler yazılabilir, eserler verilebilir, bunların karşılığında birçok ödüllerde alınabilir ancak bu şairin kendini aşması, ispat etmesi demek değildir. Ona (yanılmıyorsam!) popüler olmak denir.

Kişiyi şair yapan, şair diye tanımlanmasına sebep olan, ardından bakıldığında veya takip edildiğinde göze gelecek ve kolay silinmeyecek olan, hemen her türlü olumsuz iklim şartlarına karşı tabiatını koruyan tesiri ve bıraktığı izdir. Yoksa hemen ertesinde unutulacak veya bir eğlence diye hatırlanacak bir kısa anı, alkış ve beğenilerle doldurma becerisi değildir.

Şair sözün erdemini eder ki, evrensel dille konuşur ve oldukça geniş halk kesimine hitap eder. Dolayısıyla bizler için önemli olanın şair olmak değil, şairi tanıyabilmek olmalıdır. Şairden olunduğunda şiir yazılabilir! Şair haktan ilham alır, yüzü halka dönük olur.

Bu metin kuşkusuz kişisel bir eleştiri değildir, fakat şiire emek verenler içinde kuralların ve kaidelerin olduğu katiyen unutulmamalıdır!
Takdir edilirse, aykırılıkla övünülemez! .. Öncesi ve sonrası olmayan tasarımın bu günüde olamaz! Açık denizlere kulaç atarak açılan bir kişinin hali, sınırsız özgürlüğü savunan kişinin haline benzer.

Akıl bilgi ile buluştuğunda hislenir. Sorular ve cevaplar birbirini bulur. Sebeplere tevessül edilerek özleme, özlenene yaklaşılmaya veya uzaklaşmaya çalışılır. Ucu açık, uzun hasret yollarında tabiatın gereğine muhalif hal, tavır ve hareketlere girişilerek, (tabiri caizse! ..) hile yollarına baş vurmak, olayın ve kişinin masumiyetini bozar, dik duruşunu eğriltir ki, uğruna çalışıp çabalanılanın aslını değil müsveddesini başarı addeder.

Duygu ve his, haramdan (etik olmayan) beslendiğinde inanç ve ahlaki değerler iftira ve küfür yakıştırmalarına en ucuz malzemeler olur. Bir mikron cazibe için edebe hatta evrensel doğrulara ters, şeytani öğretilerin icabına mukayyet olunarak, öne çıkma, göze gelme, dikkat çekme, beğenilme beceri ve (güzel olana çirkin, yanlış olana doğru demek gibi.,) maharetleri sergilenir.

Kişi hak etmediği yerde olmaya çalışıyorsa bu galat değil midir?
Aklın, erdemin, güzelliğin, sevginin, aşkın yarışı olur mu? Olursa, oluyorsa bu ticari bir düşüncenin eylemidir. Yani orada apaçık bir istismar söz konusudur! Düşünen insan hiçbir zaman, (gerçekten düşünüyorsa!) yarışmada derece almak için düşünmez ki, bu düşünceyi doğallığından ve gerçek kabiliyetinden alarak bozar. Edebi kültürün mazisinde kabul görmüş, kurallaşmış (hâşâ) bir hıyanet yoktur ve olamaz.

Son olarak; Şiir duygu (his) tanımı, düşüncenin erdemli teveccühü, ahenge büründürülmesi, güzelleştirilmesi olup her türlü fikri tezahürün kabule şayan tarzda belleğe sunulması sanatıdır. Bunu yapabilenlere ne mutlu..,
Sevgi ve saygılarımla.,

23.12.2006

Mehmet Sani Özel
Kayıt Tarihi : 23.12.2006 10:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Beğenilmek için, göze gelmek için, adeta takla atan şaklabanlara fikri tezahürüm budur. Şairi ve şiiri tenzih ederim. 'Esasında şair dürüsttür ve kesinlikle doğru söyler. Söylemlerinde erdem ve estetik vardır ki, onu şair yapan tarafı, düşünceyi söze tasavvur edip göze, kulağa ve gönül e hoş gelir haleti ruhiye ye büründürme becerisidir. Şairin asıl amacı asla beğenilmek değildir! Yürekler ve yüreklerdeki ilahi terazidir..,'

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Değerli Mehmet Sani bey,

    Üsküdar, benim okuduğmum yetmişli yıllarda ''çelebi'' tarifine sahib ve imparatorluğun oluşturduğu harika bir insan modeline sahipti..Sizi okurken bu gelmişti aklıma..Ne kadar çelebi bir üslup..

    Bundan yanılmadığımdan eminim.

    İçimden gelenleri gerçekten yazdım orada.. Daha fazlası yok.

    Sanat acaiplik yapmak için değil ama ne yaparsa yapsın eninde sonunda biraz acaip kalan bir insan etkinliği.Acaip kelimesini nasıl açsam..

    Tuhaf, akışında giden zihin sularını farklı akıtan bir yapı.Bizi şaşırtan fakat kızdırmayan.. Kızdırsa bile sonunda hak verdiren..Hak verdirmesi bile farklı bir bakış açısının fotoğrafını hediye bırakan.

    Sanatın en hassas olduğu bir başka husus ta şudur nazarımda.

    Tebliğ etmeyen ama en fazla telkin eden..

    Ama o kadar işte..

    Kendisi başaramamış bir insanın başaran'lardan gördüğü izlenimlerdir bunlar..

    Lütfen saygı ve sevgilerimi kabul buyurun efendim

    Cevap Yaz
  • Mehmet Sani Özel
    Mehmet Sani Özel

    Sayın Sinyali,

    Doğruyu ve güzeli arayan bir kimse için eleştirilmek ne hoştur, bir bilseniz.
    Size gerçekten teşekkür ederim ki, keşke daha rahat ifadelerle yaklaşıp yerebilseydiniz, bendeki beni.

    Kusursuz olacağıma hiç inanmıyorum da, acaba kusursuzluk uğrunda neler yapabilirim arayışındayım, bu anlamda seslendiğim yerlerden aksisada gelmesi tabidir. Saygıyla karşılıyor bilakis tekrar teşekkürler ediyorum.
    Sevgi ve saygılarımla.,

    Mehmet Sani Özel

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Poetik anlamda içten bir yazı..Bu kuşkusuz. Yazarın zaten şiirden anladığı temel çıkarım bu yönde.İçten ve dürüst olmak.

    Çok yalın bir ifade ve anlatıma sahip bu makalede içime sinmeyen ne o halde..

    İçtenlik ve dürüstlüğün sonsuzluğu, girdapları ,kıvrımlarına karşılık düşmeyen çok kestirmeci ve aşırı hakimane bir üslup oluşu belki de..

    Aradığının niteliğinden bu kadar emin bir üslup artık aramaktan çok daima ıspata , ben demiştime, en kötüsü de didaktizme yönelir korkusu.

    Yazmadan edemedim işte..Umarım yazının niyetinde saklı iyi niyete bir itiraz sayılmaz bu yazdıklarım.

    Saygılarımla


    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Mehmet Sani Özel