Şiir ve Ben II Şiiri - Zekâi Budak

Ne yazdım ne çizdimse 'kötü, berbat' dediler
'Senin gözün daima kızlarla oynaştadır'
'Bunları şiir sanma hemen yırt at' dediler
Şiirde Yahya, Cahit, Muhip, Haşim baştadır

'Azîz İstanbul' m'acep gördüğüm batak Yahya
'Sessiz Gemi' ne binip sen de kaçtın sılaya
O besteler yok artık, limanlar sahipsiz ya
Bir devrin hikâyesi şimdi beyaz taştadır

Her yer siyah simsiyah, yangın yerine dönmüş
Kalplerdeki o ateş nedense bu gün sönmüş
Bülbül dallardan uçmuş yerine baykuş konmuş
Evvel şerbet içerken şimdi zevk haşhaştadır

Bu diyarda durulmaz bu diyardan kaçalım
Varalım 'O Belde' ye sahralardan geçelim
Durup nefes nefese ab-ı hayat içelim
Sevincimiz hüznümüz kirpikteki yaştadır

Şiir ki güzelliği dile destan bir kızdır
O'na gönül veren çok lâkin sevdiği azdır
Narin elde işlenmiş nakşı nadir bir bezdir
Cazibesi hem nak'şta hemi de kumaştadır

Yıllar geçer hasretle âşıkları kocar da
O serpilir gencelir her mevsim her baharda
Kendi sâdık bilirim âşıkları hovarda
Oysa ki güzelliği ne gözde ne kaştadır

Altmış sene de geçse hattâ yetmiş sene de
Vazgeçilmez tek sevda tek emeldir gene de
Ben bildiğimden beri ve ezelden ebede
O en taze en kıvrak en sevimli yaştadır

Sihrinle Orhan Veli yarat bir 'Güzel Hava'
Ben ve Muhip gezelim bir de 'Fahriye Abla'
'Otuz beş yaş' herkese nasip olmaz bir daha
Cahit sevgilisiyle yine Beşiktaş'tadır

Ey şiir san'atının gelmiş geçmiş pîrleri
Şiirin üzerinde biriken şu kirleri
Sizsiniz yok edecek, kıracak zincirleri
İşte ümid böyle bir mukaddes savaştadır

Kalkınız kabrinizden gidişe 'dur' deyiniz
Sorun: 'Efendiniz kim? ', sorun: 'Kimdir beyiniz? '
'Kimdir sizin ustanız? Ya biz sizin neyiniz? '
Beklenen mucizeler belki de bu nâştadır

Rahmet zahmetsiz artık, ilim san'at emeksiz
Şimdikiler şairse ya sizler ne idiniz
Ol kıza el sürmeye kıyamazken siz ve biz
Gördüm ki şi'ri iğfâl şimdi pek revaçtadır

O'nu yetmiş yaşında seven şairdir bence
Her gün sevmek iş midir yirmisindeki gence
Şiir kimine silâh kimisine eğlence
Oysa o her nefeste ve her lokma aştadır
Damardaki kandadır, her türlü uğraştadır

(Kadıköy / İstanbul - 28 Mart 1975)