ŞİİR VE BEN (Oğlum SAYGIN'a ithafen)
Pek fazla şiir okuyan biri bile değildim aslında, dünya meşakkatinden mi bilemem ama yazma dürtüsü de bana uğramamıştı belki de, ya da kapımı çalmış ama ben duymamıştım.
İlk şiirimin ilhamı can özüm, en büyük dayanaklarımdan biri, gönlümün gururu büyük oğlum Saygın'ın yurt dışındaki eğitim macerasıyla başladı, (önce Finlandiya sonra İtalya devamında Fransa derken en son staj için İspanya macerası) eğitime, umuda, geleceğe yolculuğa uğurlayışlarımdan birinde geri dönmez endişesiyle "Ne Olur Gitme" cümlesinin boğazımda düğümlenmesiyle başladı, hava alanında bu cümleyi haykırmamak için kendimi zor tutmuştum.
Erkekler ağlamaz ya o anda ben de ağlamadım. Eve dönüp odasına bir göz attıktan sonra çözdüm boğazımdaki düğümü, yazmalıydım dedim bu yoğun duygularımı, ama nasıl yazıya döksem bilemedim, yazsam satırlara sığmazdı içimdeki çığlıklar bu ruh halimin duygu dergahımın fay hattını tetiklemesiyle başladı şiir ve doğaçlama ilk dizeler düşmeye başladı yüreğimin can duvarına " Ne Olur Gitme" diye haykırdı kalemim ve yazmaya başladım. İşte o gün;
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,