Hüzünlü Bir Islık Gibi Dokundun Düşlerime
Diz çöküp oturdum yeni bir hayatın avlusuna.
Ömrümün karalanmış tüm sayfalarını temize çektim.
Her sayfa kendinden sonraki sayfayı tanıklığa çağırdı.
Aşklarım ve yalnızlıklarım utangaç bir çocuk gibi susuyordu.
Anılarım volta atıyordu belleğimin ara sokaklarında..
Çocukluğum kapadokya vadilerinde serçe kovalıyor, gençliğim ülkemin duvarlarına çhe’nin resmini çiziyor ve yoksul ankara varoşlarında devrim tartışmaları yapıyordu.
Hep aynı istasyona doğru ilerleyip durdu içimde zaman treni.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim