Ben şiiri, insan varoluşundan ayrı bir varoluş olarak görmüyürum. İnsanın serüveninden ayıramıyorum. Sonsuzluğu bilinemez bir 'ne idüğü belirsizliğe' gönderemiyorum.Sonsuzluk bugündür ve alabildiğine ağır ve acıdır. 'Sonsuzluk' da tanımlanabilir ve ne yazık ki bugün sonsuzluk kavramıyla sanatın ve insanın götürülmek istenildiği yer insanın doğasına ters yörüngelerdir.
Şiirin kendine olan sorumluluğu yaşama vereceği en iyi ve anlamlı yanıttır. 'Kendi' etiyle, kanıyla insanın serüvenidir.İnsanın bugün getirilip bırakıldığı yerdir.Şiir kendi varoluşundan(insandan) koptukça değersizleşip leblebi- çekirdek muhabbetine meze olmaktan öteye gidemeyecektir. Ha, zaten istenilen de bu deniyorsa; katılırım,açık konuşmak herzaman daha iyidir.
Şiir ve şair tedirginliktir, hep rahatsız olma halidir.Arama, bulma,bulduğunu tanımlama ve üst-dil haline getirme, sezme, dünyaya ve insana dil içinde en güzel giysiler giydirme rejimidir.İnsanı(kendini) güzelleştirme ve inceltme dinamiğidir.Böylece büyük bir sorumluluktur.Tersini söylemek şiire ihanettir.Bugün insanın geldiği yerde şiir hiçbirşeyi rahat bırakamaz.Çünkü hiçbir şey 'rahat' değildir.Yaşama ve insana dair herşeyi sarsmak ve dönüştürmek zorunluluğu gibi bir dayatmayla karşı karşıya bulunmaktadır, şiir.Tersi kendisiyle birlikte sanatın da çürüyen çağın enkazı altında kalmasıdır.
Ali TekmilKayıt Tarihi : 25.5.2007 10:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!