Şiir işi; his işidir. Yolu sis dolu, özü his doludur demişimdir eski günlerden bu yana değin. O halde bir biçimde değineyim şiire kendimce, anlatmaya çalışayım bu dile güç ve şekil katan, esenlikli, şenlikli, estetik duygular barındıran yazın ürününü kendi tarzımca.
Şiir, gedikli bir sevda kimine göre. Kimine göre hüner; hem okuması hem yazması ayrı ayrı çetrefil bir iş, çözümlenesi bir coşku, albenisi katmerli, özümsenesi tutku, derinlikli bir duygu memba kimine göre. Kâh acıklı, kâh kaçık bir yön bulan, kâh gıdıklayan yürekleri ansızın, kimine göre hüzün. Bana göre de öyle; kaygı duyulması, üzerine düşünülmesi, fikir güdülmesi; yüzeysel değil içsel ve hırçın bir aldırış sergilenmesi gereken şuurumsu bir hareket sahası şiir. Terk eylense de bir vakit üstünkörü öylece; özlenen bir dava, özleten bir yuva şiir. Boşluklardan kurtaran yadsınamaz nitelikte bir barınak, inkâr edilemez bir sığınak paşa gönüllere. Esini başka, besini başka, üretimi ve oluşturulması bir başka, damıtılması ve sunulması bir başka özellik gerektirir ki has şiir oluşunca ve dokununca büsbütün; insan hazza ulaşır, acıyı duyar, gözyaşını tutar, kinini biriktirir, sinirini boşaltır, sevgisini akıtır, küfrünü sivriltir, aşkını pekiştirir, düşüncesini geliştirir, hayatını ve gidişatını netleştirir bir bakıma çeşit çeşit. Dalga bulur açılır, gölge bulur oturur, algı bulur aydınlanır, bilincini ayık tutar has şiirler velhasıl. Has diyorum; çünkü hissin damıtılmasından doğan ahenkli, vurucu ve manidar kelimeler topluluğu has olmalıdır. Şiir o zaman var olur, kendini yeniler, sürer sürükler.
Özünü bilince oldukça berrak. Su gibi şiir. Ruhsal çözümlemelere, duygu yoğunluğuna, manaya meraklı ve ahenkli anlatıma eğilimli olanlara ihtiyaç dâhilinde her daim. Kavuşunca sevişilen, sarıp sarmalanan bir hasret odağı şiir. Gerçek şiir yorar, yorulur ve yoğrulur adamakıllı. İnceliği ve yolu yordamı vardır. Basitinden değil, yetkin ve etkin şiir uğraşısı, insanın yaşam kalitesini yükseltir bana göre. Zihni parlatır, zekâyı bileyler. Duygu ve düşünce paketidir şiir belleklere postalanan.
Yazılmalı hep şiir, okunmalı ve işlenmeli hep. Bitmez kelime oyunları gözetilmeli, yeniliğe apaçık tutulup gelişime olabildiğince yatkınlaştırılıp yakınlaştırılmalı kalbe şiir. İyiden iyiye dokunmalı. Dize dize, kıta kıta, satır satır iz bulup akmalı dimağlara, tırmanmalı kalp isimli hür dağlara. Ezginlikten özgünlüğe değin yol bulmalı ve özgürlüğe doğru yol almalı daima.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla