...Şiir Tadında Söyleşi...Öner Kaçıran

Su Gibi_Sizi tanıyoruz ama yinede bizlere kısaca yaşam hikayenizi anlatır mısınız?
Öner Kaçıran_
Aslında benim hayatım da yaşam hikayemi anlamaya çalışma gayretiyle geçti.. :)
Hah tamam artık anladım dediğimde,bir başka tarafım kapımın arkasından hoop bende varım şeklinde göz kırptı..

Babamı erken yaşta kaybetmem nedeniyle yaşamım biraz tırmalamalı geçti. :))

Hoş kimin yaşamı kolay oluyor ki.?

Anadolunun ortasındaki bir şehrin (kayseri) varoşlarında doğdum. Önce müziği keşfettim. İçinde yaşadığım ozanlı, sazlı ortamlardan olsa gerek. Erken yaşlarda gitar çalmaya başladım. Kendi kendime. Lise yıllarımda ondan para da kazandığım hatta üniversite yıllarında da.. :)
Bildim bileli resimler karalarım. Sanırım resim, ilk okulda bir okul dergisine basit karikatürümsü Nasrettin hoca karikatürleri çizmemi isteyen öğretmenimle başladı.. Herkes konservatuara gideceğimi (hatta ben bile) sanırken ben tıpları (saygın ve rahat yaşamak adına) tercih ettim ama puanım tercih aralarımdaki ist ünv.işletme fakültesine çarptı. :)
Bir çok sektörde ve bir çok konumda (yönetici,ara yönetici, uzman vs vs) çalıştım. Son işyerimde seramik sanatını tanıma öğrenme ve yapma fırsatım oluştu.. Öğle aralarında yemeğe gitmeyerek seramik eserler yapmaya çalıştım.. Bu sayede hem kilo almadım hem de dağlara çıkmadan önce performans yapmam kolay oldu.. :) Arada bir kaç eser de yaptım (günde yarım saat çalışarak 6 ayda bi eser bitirerek) .. :))

Hep öğrenmeye çalıştım. Hem de her şeyi ve hep yaşam kalitemi (parasal anlamda değil) yükseltmeye zenginleştirmeye çalıştım.. Hala çalışıyorum.. :))
Veeee HAYAL KURMAKTAN ASLA VAZGEÇMEDİM.....

Su Gibi_Şiir yolculuğunuz nasıl başladı?
Öner Kaçıran_
Şiir yolculuğu nasıl başladı hatırlamıyorum. Edebiyatla ders olarak hiç aram yoktu. Hatta hocamızdan ötürü sevmezdim. Lisede şiir yazardım bazen ama esas ilgi alanım kızlar ve müzik ti. ;))))

İlk şiir de sanırım mektup yazmasını bilmeyen bir arkadaşımın yerine, kız arkadaşına onun ağzından bir mektup yazıp, onun gözünden mektuba bir şiir eklememle başladı sanırım.

Kız mı naaptı.? ? Arkadaşımı terk etmişti.

Tabii bana da koşmadı..))

Su Gibi_Etkilendiğiniz şair ve yazarlar oldu mu? varsa kimlerdir?
Öner Kaçıran_
Sanırım şairlerden çok şiirleri seviyorum..

Her şairin yaşam biçimi farklıdır. Özellikle ülkemizdeki zengin kültürel ve etnik mozaiği düşünürsek, içinde bulundukları yaşam koşulları, sosyo kültürel bakış açıları, kültürel yapıları, entelektüel alt yapıları gibi bir çok etkileşim ile oluşmuş duyguları yada görüşleri vardır ve bunu aktarırlar. Aşk gibi, sevgi gibi, acı gibi ortak sosyal konularda farklı tınılarda şiirler yazarlar. Bu yüzden şairin 'kim' liği bende şiirden sonra gelir. Şairlerin çok güzel,dünya görüşümle örtüşen şiirleri olduğu gibi hiç beğenmediğim ve örtüşmeyen bir dolu şiirleri de olabiliyor.

İsim sayamıycaam.. Bildik isimler zaten sevilen değerli şairler.. Ama burada antolojide de çok güzel yazan şairler var..

Onları siz de bilirsiniz..))

Ama şu an aklıma 'Catullus' geldi ve onun 'lesbia' ya yazdığı şiirleri.

Su Gibi_Şiir akımları, şiirde biçim, öz konusunda neler söylemek istersiniz?
Öner Kaçıran_
Bu konuda ahkam kesmeyeceğim. Akademisyen değilim ve olmayı da hiç düşünmedim. Teknik bir edebi kaygım olmadı. Yani şiirin matematikselliği ile akımı, edebi literatüre girmesiyle ilgilenmedim. Çok edebi bulunmasına rağmen benim hiç te sevmediğim şiirleri de bilirim. Tabi bu benim kişisel görüşüm. Bu konuyu, akademik çalışmalar yapan arkadaşlara bırakıyorum.. Ben sadece yazıyorum.. :))

Su Gibi_Niçin şiir yazıyorsunuz?
Öner Kaçıran_
Şiir yazmak için şiir yazmıyorum. Artık zaptedemediğim duygularıma fiziki bir yanıt bulamıyorsam. Yada paylaşmam gerekenle artık paylaşamıyorsam susmayı tercih ediyorsam.? İşte o zaman içimden bir şeyler bana yaz diyor ve yazdıkça rahatlıyorum. İlk anlarda yazdığım duygularımı deşeledikçe daha da netleşiyor süzülüyorum. Duygularım kelimelerin imbiğinden geçiyor.
Bu herhangi bir zamanda yada herhangi bir yerde olabilir.. :))
işte o anda yumurtluycak tavuk gibi oluyorum.. Kendime uygun bir mekan yada yer arıyorum rahat yazabilmek için. Zamanım yoksa mekan bulamıyorsam, yazamıyorum tabiii. Bir kağıt parçasına karalıyor (bu sigara paketi bile olabiliyor) ve belki tekrar aynı duyguları yakalarım diyerek sakladığım da oluyor.

Çantam ve ceplerim bu tür kağıtlarla dolu.. :)))

Su Gibi_Türk Şiiri ve edebiyatının geleceğine ilişkin düşünceleriniz nelerdir?
Öner Kaçıran_
Elbette ki son derece olumlu düşünüyorum.
Türk şiiri ve edebiyatı kendi dinamiği içinde gelişip olgunlaşmaya devam edecektir. Her ne kadar içinde bulunulan süreçte teklemeler,ataklar yada yavaşlamalar oluyor gibi görünse de sadece şiir değil bütün olaylar diyalektik olarak biçimlenir. Okuyucunun da algıları zamanla değişir.. Her ne kadar algısal çatışmaya dönüşüyor gibi olursa bile, anlayabildiği,içine girebildiği boyutta çözülür olay..

yani yaşam stabil bir şey değil..Değişken
elbetteki biçimsel yenilik arayışları olacak..

Kaldı ki yaratıcılığın ennn önemli olduğunu anladığımız günlerdeyiz..

Hem de her konuda 'yaratıcılık' kendini göstermekte..
Şiir de bunun dışında kalamaz..

Üstelik, içinde yaşadığımız coğrafya insanlık tarihinin biçimlendiği, son derece zengin kültürlerin iç içe geçerek günümüze ulaştığı bir coğrafya. Bu kültür zenginliği illaki bir şekilde şiirlerde gelişerek devam edecektir.

Su Gibi_Şiirin yaşam felsefenize kattığı anlamlar nedir
Öner Kaçıran_
Ben tüm yaşamım boyunca estetik bir duruşu esas aldım. Bu anlamda şiir de yaşam felsefeme zenginlik kattı.

Su Gibi_Şiirde gerçeklik ve soyutluk hakkında düşünceleriniz nedir?
Öner Kaçıran_
Bu tamamen yazan ve okuyucu ile ilgili bir olay. Gerek şair ve gerekse okuyucu şiirin içine girdiği onu özümlediği oranda kendine bu katmanlarda veya katmanlar arasında bir yer bulacaktır. Ben resimle çok iç içe olmama rağmen picassoyu kavrayıp anlayabilmem bir hayli zaman aldı. Onun soyut dünyasını anlamam, onu sevmem anlamına da gelmiyor. Kendi iç dünyam Dali'nin gerçeküstüne daha uygun. Her insan ayrı bir dünya. Elbette ki gerek şair gerekse okuyucu kendi dünyasına uygun olan bir yere konumlanacaktır. Hatta zaman zamanda kesit değiştirecektir. Yani yaşam 'ak' ve 'kara' dan çok gri bölgelerdedir.

Su Gibi_İnternetin şiirsel gelişime etkisi var mıdır?
Öner Kaçıran_
Elbette vardır. Bu bir anlamda çocuğa yemeği sevdirmek için eline elma şekeri vermek gibi bişi.. :)

Su Gibi_Şiirde kelimelerin gücü hakkında düşünceleriniz?
Öner Kaçıran_
Şiir zaten başka bir şeyin gücü değil ki.

Su Gibi_Şiirde duygu yoğunluğunu bütününe yansıtmayı nasıl başarabiliriz?
Öner Kaçıran_
İçinde yaşam olan duyguları ifade ederek. Yaşanmamış şeyleri,hiç bir deneyimimizin olmadığı duyguları 'sanma'larımıza yaslayarak yazmayarak. İçinde yaşam olmayan şiirler zaten sırıtıyor ve okuyucuyu da yanlış bilgilere yöneltiyor. Şiir entelektüel bilgi tabanı ve sağlam bir felsefeye uygun, en tarafsız duygularla yazılmalıdır. Aksi halde evrensel olmaktan çıkar.

Su Gibi_Şiir kitap satışları neden yazım edebiyatına göre daha düşüktür, sizin yorumunuz nedir?
Öner Kaçıran_
Aslında ülkemizde ne yazık ki kitap satışları da düşüktür... :) Sanırım okuyucu riski sevmiyor. Para verdiğinde içeriğinde bişiler bulabileceğini sandığı yazımlara yöneliyor. Zaten ekonomik seviye düşük. Bütçesinde pay veremediği bir olgu.

Su Gibi_Şiirlerde tematik çalışmaya önem veriyor musunuz?
Yoksa konular kendiliğinden mi oluşuyor ve tematik baktığınızda çalışmalarınıza seçimlerinizdeki yoğunlaşma hangi konulara?
Öner Kaçıran_
İçinde bulunduğun an neyi gerektiriyorsa öyle yazıyorum. Yani o anki kimyama bağlı.. Yani genellikle konular kendiliğinden oluşuyor.

Bu konuda hiç bir zaman matematiksel olmadım. Planlı programlı olmadım ööle olmayı da istemedim. Mecbur olmadığım sürece, bir saat sonramı bile planlamak istemem.. :)

Tematik yazma çabası içinde olduğum da oldu hatta öyle bir çalışmanın ham hali yaklaşık 1 senedir beni bekliyor... :) Bi gün bitiririm umarım.

Su Gibi_Zaman içinde değişime uğrayan dil yapımız için ne düşünüyor sunuz?
Öner Kaçıran_
Dil bir ulusun varoluşunun delilidir.. Çok önemli bir konu.. Tabii ki bir dilin kendi köklerinden zenginleşmesi kadar güzel bir şey yok.. Ama değişen hayatın ve teknolojinin de gereğini yakalamak zorunda.. Ve biliyoruz ki bir kelime toplum tarafından kabul görmediği sürece üretilmesinin bir esprisi yok. Ama hayat şartları yeni kelimeler üretilmesini zorunlu kılıyor.. Bu konu bir hayli akademik bir konu.. Bende çoğu dilbilimcinin görüşlerine katılıyorum.. Yazarlarında etkisi tabii ki var ama dedim ya ahkam kesmek istemem..

Su Gibi_Şiirde gelmek istediğiniz yer nedir?
Öner Kaçıran_
Şiirde gelmek istediğim bir sosyal yer yok. Elbetteki ben de herkesin kendini içinde bulabileceği, en güzel şiiri yazmak isterim.. :)

Ama yazamasam da önemli değil, en azından okurum ya.. :)

Su Gibi_Sevdiğiniz bir şiiri bizimle paylaşır mısınız? ....
Öner Kaçıran_

- Kim bilir..-

Kaç gece konuştu

Çılgın çıplaklığımızı giydi
kaç gece

Bu harika

Ödül müydü bilmem

Ömrün azaldığı
yaşamın çoğaldığıydı o ” an”

Bir fener alayı gibi geçtim

Atlı karıncalarında
luna parklarından

Hiç

bir

yereydi yolculuk

Delirmeseydi gerçekler

Sorgusuz

Sualsiz

Kaç yıldıza soyunacaktık
kim bilir

Zamanın
..eğrildiği
…..yerlerde

Şimdi

Yere düşen balık gibi
çırpınıyor
….yaşam

Boşa çıktı
kim bilir
..kaç
…geriye kalan..

08.03.2006

Girdi kapıdan dışarı düşler

Öner Kaçıran

sohbet anında dil sürçmem ve türkçeyi yanlış kullanmam oldu ise affola. Saygılarımla

Öner Kaçıran