Su Gibi_Sizi tanıyoruz ama yinede bizlere kısaca yaşam hikayenizi anlatır mısınız?
Metin Soydeveli_
01.09.1950 yılında Manisa’nın Turgutlu ilçesinde doğdum. İlk okulu bu kasabada bitirdikten sonra, halen yaşamımı sürdürmekte olduğum İzmir’e ailece göç ettik. Orta ve lise tahsilimi bu şehirde tamamladım. Askerlik hizmetimi Aydın’da tamamladıktan sonra Devlet Memuru olarak, on yıl süreyle İzmir Emniyet Müdürlüğünde çalıştım. Mecburi Doğu hizmeti tayini sırasında istifa ederek devlet memurluğundan ayrıldım. AÖF İktisat Fakültesi öğrenimi ikinci sınıfta yarım bıraktım. Sonraki çalışma hayatım özel şirketlerde İnsan Kaynakları yöneticiliği şeklinde geçti. 2005 yılı itibarıyla aktif çalışma hayatımı noktaladım. Hayranı olduğum güzel İzmir’imizde yaşamımı sürdürmekteyim.
Su Gibi_Şiir yolculuğunuz nasıl başladı?
Metin Soydeveli_
16 – 17 yaş döneminde hevesle başlayan bir süreç bu. Gençlik aşkı diyebileceğim bir kız arkadaşımı etkilemek amacıyla bir şiir vermem gerektiğini, hislerimi bu şekilde anlatmanın daha etkili olacağını düşünmüştüm. O güne kadar bir mısra bile yazmamış olan ben, bunu nasıl becerecektim! İki Okul arkadaşımdan yardım istedim. Eksik olmasınlar, esirgemediler yardımlarını. Gel gelelim ortaya garip bir şey çıktı. Duygular benim, yansıtacak sözler başkasının. Yansıtmıyordu tam olarak duygularımı. İş başa düşecekti anlaşılan. Ama nasıl olacaktı bu? İşte böylelikle başladı şiirle buluşma. Nasıl bir şiir mi çıktı ortaya? Onu sonraya bırakalım mı şimdilik?
Su Gibi_Etkilendiğiniz şair ve yazarlar oldu mu? varsa kimlerdir?
Metin Soydeveli_
Şiirle tanışma geç olunca, bir yandan da uzun çalışma saatleri, özel yaşama pek zaman bırakmıyordu. Birkaç şiir kitabı, bolca müzik ve her gün takip ettiğim gazeteler dolduruyordu günlerimi. Askerlik hizmetine başlayana kadar bir elin parmaklarının sayısı kadar azdı yazdığım şiirler. Askerlik döneminde bulduğum vakitlerde, asker arkadaşlarımla yaptığımız şiir alışverişleri… O dönemde yayımlanan bir gazetenin eki, hafta sonlarında tam sayfayı şiirlere ayırıyordu. Bu sayfanın editörü ise Ümit Yaşar Oğuzcan’dı. İşte en çok etkisinde kaldığım ve şiiri bana sevdiren bu şair ve onun hazırladığı bu sayfalardı. Askerlik hizmetimi tamamladığımda şiirlerimin sayısı yirmi beşi geçmişti. Şiire olan ilgim ve ustaları tanımam bundan sonra gerçekleşti. Ya sonrası? İşte orası tam bir facia. 1972-2005 tam otuz üç yıl, yine bir elin parmakları kadar az şiir. Yoğun bir çalışma hayatı ve hayatı kazanma mücadelesi. Nadiren ele alınan dergi ve kitaplar.
Su Gibi_Şiir akımları, şiirde biçim, öz konusunda neler söylemek istersiniz?
Metin Soydeveli_
Önce okullarda edebiyat derslerinde verilen bilgilerle tanıdık şiirleri. Halk şiiri, Divan şiiri ve sonrasında gelen akımlar. Her dönem içinde bulunduğu şartlara göre yaratır akımları. Hepsi o güne kadar birikmiş şiir bilgilerini bilmek ve o bilgiler üzerine kurmaktadır yeni akımlarını. Yani yeni akımlar eskittiklerini yadsımaz. Kabuk değiştiren yaratıklar, nasıl sığmazsa kabuklarına, işte öyle bir gereksinmedir bu. Dolan bir bardağın taşması gibi bir şey. Başka ifade biçimlerinin aranmasıdır akım arayışları. Şiir bir defa yazılır. Şair bile şiirini ikinci kez yazamaz. Yazılıyorsa zaten o, bir şiir olamaz, başka türde bir edebi metin olabilir. Şiirde biçim ve öz esastır, ve her şiirin biçimi ve özü o şiire ait ve tektir. Biçim ve özün tekrarlanması mümkün değildir. Olsa olsa ucuz bir taklidi olabilir.
Su Gibi_Niçin şiir yazıyorsunuz?
Metin Soydeveli_
Şiir bir taşkınlık halidir. Şiire birikilir. Bu birikimleri besleyen duyumsamalar bir surette ifade edilmek durumundadır. Kimileri bunları müziğe döker, kimileri resme, kimileri de bizler gibi yazıya. Yazıya dökenler, farklı yazı türlerini benimser. Bu birazda o zamana kadar biriktirdiklerinize, yeteneğinize ve çokça da çalışmaya bağlıdır. Kendinizi hangi tarzda daha iyi ifade edebildiğiniz ise o güne kadar yaptıklarınıza bağlıdır. Şiir benim için kendimi ifade etmektir. Duygu ve düşüncelerimi başkalarına aktarmak ve onlarla paylaşmaktır.
Su Gibi_Türk Şiiri ve edebiyatının geleceğine ilişkin düşünceleriniz nelerdir?
Metin Soydeveli_
Denenmemiş ne kalmış diye düşünmeden edemiyorum. Bir de şairin değerinin öldükten sonra anlaşılması gibi bir durum var ki, o aklımdan hiç çıkmıyor.Öte yandan asırlar öncesinden gelen şiirlerin hala dillerde oluşu ve zamana meydan okuyuşu var… sanki Bermuda Şeytan Üçgeni; çık içinden çıkabilirsen. Dünyanın her yerinde Heceyle başlamıştır şiir yolculuğu. Yazının henüz bulunmadığı dönemlerde, nesilden nesile sözle aktarılan inanç ve diğer kültürel bilgiler, akılda kalıcı ve hatırlanması kolay olsun diye hep bu şekilde aktarılmıştır. Zamanla heceye sığmayan yaşam biçimleri ve onun kültürel birikimleri getirmiştir değişiklikleri. Şimdilerde sembollerde aranmakta olmuştur şiirler. Hep devinim içinde süregelen bu olgu, bundan sonra da durağan olmayacaktır elbet. Nereye, nasıl, ne biçimde olacaktır şiirin yolculuğu; kestirmek pek kolay değil. Belki bir gün gelecek “draje şiir” ler gelecektir gündeme. Bir iki kelimelik veya bir cümlelik şiirler.
Şiiri edebiyattan ayrı düşünerek bildirdim görüşlerimi. Edebiyat her türüyle her dönemde olduğu gibi var olacaktır elbet, insanın iletişim biçimi değişecek mi bilmem! Belki gün gelecek, ömrümüzün okumaya yetmeyeceği kadar bilgi içeren kitapları, bilgiyi, şiiri, bir uyku anında insana yükleyebilecek tekniğe ulaşacak insanlık. Belki bir kapsül yutulduğunda yüklenecek insanlık bütün geçmiş edebiyat içeriğini. Güç, çok güç kestirmek, nereye gideceğini.
Su Gibi_Şiirin yaşam felsefenize kattığı anlamlar nedir
Metin Soydeveli_
Şiiri yazmak çok önemli belki; ama daha önemlisi şiir gibi yaşamak, yaşayabilmek. Şiir öylesine erdemli kii…
Su Gibi_Şiirde gerçeklik ve soyutluk hakkında düşünceleriniz nedir?
Metin Soydeveli_
Şiir yazılana kadar soyuttur. Yazılıp ortaya çıkan, bir başka gözün gördüğü şiir somuttur. Şiiri oluşturan kelimeler kavram olarak soyut ve somuttur. Şiir önermedir ve gerçekliğin ifadesidir aslında. Bir türküye söz olmuş bir şiir var ”Manda yuva yapmış söğüt dalına” işte orada bile bir gerçekliğin vurgulandığı açıktır ve öylesine güzel hicvedilmiştir; Mandanın söğüt dalına yuva yapamayacağının gerçekliği. “Şair sözü yalandır” denmiştir ya hani, o bile yalan! Şiir böylesine büyük bir gerçekliktir aslında.
Su Gibi_İnternetin şiirsel gelişime etkisi var mıdır?
Metin Soydeveli_
Tabi ki katkısı büyük. İnternetteki edebiyat portallarının sayısını bilen yok! Bildiğimiz sitelerdeki şair ve şiir sayısı hepsini okumaya birkaç ömrün yetmeyeceği sayıda. Şiir eleğinden geçirmeye kalksak belki elekte kalacak birkaç şair ve bir o kadar şiir kalacak belki; ama olsun, yinede paylaşım açısından çok önemli. İnternette Geçirdiğim bu kısa dönemde kendimde olan değişiklikleri (gelişmeyi diyemiyorum) göz önüne aldığımda, iyi ki girmişim bu ortama diyebiliyorum. İyi ki bu imkan var diyorum. Yoksa nasıl bilebilecektik birbirimizin varlığını. Herkesin kitabı basılmıyor veya herkes kitap bastıracak imkana sahip değil veya kendini o yeterlilikte görmüyor, ama yine de paylaşmak istiyor. Bundan güzel fırsat olur mu? İlk dönem şiirlerimin gün yüzü görmesi, sararmış defter yapraklarından çıkması ve sonrakilerin bir başka göz tarafından görülmesi İnternet dolayısıyla olmuştur. Ayrıca, esinlendiğimiz, bilgi ve görgüsünden yararlandığımız usta kalemleri göz ardı edemeyiz. Seçimlerimizi doğru yaparsak; şiiri gerçek değer ölçüleriyle ve bilgisiyle değerlendirir, popülerlik uğruna al gülüm ver gülüm hesabı yapmaksızın izlersek netin faydaları sonsuz olacaktır.
Su Gibi_Şiirde kelimelerin gücü hakkında düşünceleriniz?
Metin Soydeveli_
Bütün güç kalemde, kelamda. Şairin tek silahı kelimeler. Her şiir kendi içeriğinin kelimeleriyle yazılabilir ancak. Bir hasret şiirini mutluluk kelimeleriyle, bir ayrılık şiirini marangozluk, bir sevda şiirini makine terimleriyle vs. yazamazsınız. Yazacağınız şiirdeki duygunun kelimelerini öyle seçmelisiniz ki onlar en güçlü olmalı ve şiiri güçlü kılmalıdır.
Su Gibi_Şiirde duygu yoğunluğunu bütününe yansıtmayı nasıl başarabiliriz?
Metin Soydeveli_
Sözde değil, özde şiir yazmak gerekir. Şiirin teması seçildiğinde, verilmek istenen duygu göz önüne alınmalıdır. Ne vermek istediğimizi, nasıl vereceğimizi ve ne kadar vereceğimizi önceden sınırlamalıyız. O duyguya ait kelimeleri, kavramları ve birikimlerimizi koymalıyız masanın üstüne. Şiirde de kompozisyonda olduğu gibi bir kurgu vardır mutlaka. Bunu göz ardı etmeden kurgulamalıyız şiiri. Şiir bir yerde söz tasarruf sanatıdır diye düşünerek yazmalıyız şiiri. Benimsediğimiz duygu etrafında örmeliyiz şiirimizi. Bir çocuğa örülmesi düşünülen kazağı, bir büyüğün bedenine göre örmek gafletine kapılmadan bitirmeliyiz şiiri. Tema tek, yan duygularla besleyerek, özden ayrılmadan yazmalıyız şiiri.
Su Gibi_Şiir kitap satışları neden yazım edebiyatına göre daha düşüktür, sizin yorumunuz nedir?
Metin Soydeveli_
Milletin ekmek almaya gücü yok desem olmayacak elbet. Herkesin filtreli, çeşit çeşit sigaraların tüketildiği, şans oyunlarına her gün milyonlarca liraların akıtıldığı bir ülkede. Yayımlanan şiir kitaplarının sayısı ile şiir yazanların sayısı karşılaştırıldığında, anlaşılıyor ki şiir yazanlar bile şiir kitaplarını satın almıyor ve okumuyorlar. Şiire yakın olan bu kimselerin göstermediği ilgiyi şiire uzak olanlardan hiç bekleyemeyiz.
Su Gibi_Şiirlerde tematik çalışmaya önem veriyor musunuz?
Yoksa konular kendiliğinden mi oluşuyor ve
tematik baktığınızda çalışmalarınıza seçimlerinizdeki yoğunlaşma hangi konulara?
Metin Soydeveli_
Zaman zaman tematik çalışmalar yapıyorum. Konuyu seçip üzerinde araştırmalarımı yapıyor, konuya ilişkin duyguları, kelimeleri seçiyor, onlarla dizeler oluşturuyor, yazdığım bu dizelerin daha farklı ve etkin kuruluşlarını deniyorum. Sonra da dizeleri şiir içinde bağdaştırarak yerleriyle oynuyorum. Böylelikle en uygun şekle getiriyorum ve dinlenmeye bırakıyorum şiiri. Bazen kendiliğinden oluşuveriyor teması ve şiir. Günlük yaşamdaki değişikliklerden etkilenmemek olası değil. Gündem de etkiliyor zaman zaman. Örneğin son günlerdeki şehit düşen gençlerimiz ve ailelerin dramı çok yoğun etkiledi beni. Tüm şair adaylarını ve şairleri etkilediği gibi. Konular ise çok çeşitli. Sevgi, aşk, ayrılık, hasret, hüzün, sevinç… insana ait tüm duygular var şiirlerimde.
Su Gibi_Zaman içinde değişime uğrayan dil yapımız için ne düşünüyor sunuz?
Metin Soydeveli_
Dil canlı, yaşayan bir nesnedir. Duyguları ifade etmekte kullandığımız kelimeler de, biz insanlar gibi doğar, yaşar ve ölürler. Dilimiz dünyanın en büyük üç dilinden biridir. Kuralları olan bir dilin yapısı zamana bağlı olarak değişmez. Dili deformasyona uğratan yanlış kullanımlardır. Dili yapanlar o dili kullananlardır. Kullanıcıların çoğunluğu tarafından kabul gören değişimler zamanla dile yerleşir. Bu tür değişimler için söylenebilecek bir şey yoktur ve bu dilin gelişimi açısından gereklidir de. Dile zorlamalarla yerleştirilmek istenen, yabancı dillerden alınmış kelimelere karşıyım elbet. Yabancı dillerden lügatine bir kelime alan, kendi dilinden bir kelimeyi öldürüyor demektir.
Su Gibi_Şiirde gelmek istediğiniz yer nedir?
Metin Soydeveli_
Henüz yolun başında sayıyorum kendimi. Şiir zahmetli, dikenli, taşlı, tozlu bir yol. Hedef belirlemek zor. Ama bu yolun yolcusu olmak güzel. Bu yol bizi nereye götürürse diyorum.
Su Gibi_Sevdiğiniz bir şiiri bizimle paylaşır mısınız? ....
Metin Soydeveli_
Bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
Sonraya bırakalım demiştim ya… Bahsi geçen ilk yazdığım şiiri paylaşalım mı?
Çoban Yıldızım
Gözlerim gözlerini arar
Pembe umutlarla
Kara bulutların ardından
Çoban yıldızım
Seni ararken gökte, yerde
Semayı kara bulutlar
Kaplar yerleri bembeyaz kar
Sanki seni benden gizlerler
Çoban yıldızım
Yağsın yağmur
Dağılsın kara bulutlar
Erisin bembeyaz karlar
Sen benim gecemde güneş
Hazanımda bahar ol
Çoban yıldızım
Metin Soydeveli
1967 izmir
Su Gibi Şiir Grubu ŞairleriKayıt Tarihi : 30.11.2007 20:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Su Gibi Şiir Grubu Şairleri](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/11/30/siir-tadinda-soylesi-metin-soydeveli.jpg)
sayın Soydeveli nin dediği gibi kimi resimle,kimi müzikle vede kimi sözle kendini ifadeye çalışır,düşündüğünü başkasıyla paylaşır,fikirlerini iletir.
ve bu fikirlerini başarısı oranında yaygınlaştırır düşünce iklimiyle kemiyyetleri etkiler.
bu vesileyle sayın Soydeveli ye başarılarının devamını diler saygılarımı sunarım.
TÜM YORUMLAR (1)