...Şiir Tadında Söyleşi...Mehmet Sarı

Su Gibi_Sizi tanıyoruz ama yinede bizlere kısaca yaşam hikâyenizi anlatır mısınız?
Mehmet Sarı_
1955 Martında Maraş’ın Andırın ilçesinde doğmuşum. 9 çocuklu, çok yoksul bir köylü ailesinin 4. çocuğuyum. İlkokulu 2 ayrı komşu köyde okudum. İlkokuldan sonra öğretmen okulunda yatılı okudum. 4 yıl öğretmenlik yaptım. 1978 yılında mesleği bıraktım. 1981 yılı sonunda yurtdışına çıktım. 4 yıl çeşitli Avrupa ülkelerinde kaldım. 1985 yılında BM tarafından Avustralya’ya yerleştirildim. O günden beri Melburn’da yaşıyorum. 3 oğlum var. 26 yaşında, 18 yaşında ve 3 aylık. Biri İngilizce 5 tane şiir kitabım ve 5 tanede sahnelenmiş piyesim var.

Su Gibi_Şiir yolculuğunuz nasıl başladı?
Mehmet Sarı_
Öğrencilik yıllarımda şiire başladım. Çok okurdum. Özellikle Karacaoğlan, Veysel gibi halk ozanlarından etkilendim ilkokul yıllarımda. Karacaoğlan’ın hemşerisiyiz ve yörede herkes Karacaoğlan şiiri bilirdi. Daha sonra öğretmen okulu yıllarımda çağdaş şairleri tanıdım. Beni en çok etkileyenler Nazım Hikmet, Ahmed Arif, Hasan Hüseyin oldu.

Su Gibi_Etkilendiğiniz şair ve yazarlar oldu mu? Varsa kimlerdir?
Mehmet Sarı_
Nazım Hikmet, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Ahmed Arif, Hasan Hüseyin, Fakir Baykurt vb.

Su Gibi_Şiir akımları, şiirde biçim, öz konusunda neler söylemek istersiniz?
Mehmet Sarı_
Ben her şeye toplumsal açıdan bakıyorum. Sanat, edebiyat ve edebiyatın bir kolu olarak şiir de insan için, toplum için olmalı. Tersi bir şey zaten anlamsızlık ifade eder. Edebiyat toplumun bir eğitim aracıdır. Edebiyatın eğittiği bir toplum bundan mahrum kalmışlardan çok ileri bir toplumdur. Tek tek kişiler de aynıdır. Toplum için yazılmayan şiir içine öğrencinin giremediği okula benzer.

Su Gibi_Niçin şiir yazıyorsunuz?
Mehmet Sarı_
Ben oturup, düşünüp planlayarak yazılan şeyleri şiir saymıyorum. Şiir bir duygulanım işidir bence. Ve bu duyguların dil ile işlenmesi sonucu şiir oluşur. Duygu yaşamın içerdiği her şeyi kapsar. Acı, sevda, özlem, ayrılık, doğa, gelecek,.. Başta duygularımı toplumla paylaşmak ve düşlerimi topluma aktarmak, toplumun duygusal yönden gelişimine katkı sağlamak.

Su Gibi_Türk Şiiri ve edebiyatının geleceğine ilişkin düşünceleriniz nelerdir?
Mehmet Sarı_
Bugün hiç olumlu olmayan bir durumda Türk şiiri ve edebiyatı. Herhalde internet ortaya çıkmasaydı şiir çoktan unutulurdu. En kötü şey edebiyat ve şiir diye topluma içeriksiz şeylerin sunulmasıdır. Bunu yapanlar da başta 'meşhur' şairlerimizdir.

Su Gibi_Şiirin yaşam felsefenize kattığı anlamlar nedir?
Mehmet Sarı_
Bende şiir yaşamın çeşnisidir. Yaşam sevdasının meltemidir. Şiir ruhu renklendirir, insanı yaşamda dirençli tutar.

Su Gibi_Şiirde gerçeklik ve soyutluk hakkında düşünceleriniz nedir?
Mehmet Sarı_
Şiirde gerçek bir öz olmalı. Her şeyiyle soyutlanmış bir şiir hasta bir beynin ürünü olabilir. Soyutlama anlamı yok etmeyecek şekilde olmalıdır. Gerçeğin direkt söylenmesi şiir olmaz ama. Şiirde gerçek dolaylı anlatımla dile getirilir.

Su Gibi_İnternetin şiirsel gelişime etkisi var mıdır?
Mehmet Sarı_
Çok olumlu etkilemiştir. Bugün on binlerce insan iyi veya kötü internette yazıyor, paylaşıyor. İnternet ortamının olmadığını bir düşünelim. Edebiyat bir elin parmakları kadar olan ve her biri beş- on ahbap çavuştan oluşan dergilere kalırdı.

Su Gibi_Şiirde kelimelerin gücü hakkında düşünceleriniz?
Mehmet Sarı_
Şiirde kelime gücü önemlidir. Bence şiir az kelimeyle çok şeyler anlatabilme sanatıdır aynı zamanda. Bu demektir ki, kelime gücü çok önemli.

Su Gibi_Şiirde duygu yoğunluğunu bütününe yansıtmayı nasıl başarabiliriz?
Mehmet Sarı_
Eğer şiirimiz yapay değilse, yani oturup yazmak için yazılmamışsa zaten bütününde duygu yoğunluklu olur. Şiir olaylar ve oldular karşısında şairin etkilenerek aldığı duyumların veya olayların şairde yarattığı duygulanımın coşkun, renkli, ahenkli ve dolaylı anlatımla dile getirilmesi işidir. Bugünkü çok moda imgecilik ve soyutçuluğun kaynağı duygulanım olmadan şiir yazmaktır.

Su Gibi_Şiir kitap satışları neden yazım edebiyatına göre daha düşüktür, sizin yorumunuz nedir?
Mehmet Sarı_
Genel olarak şiir kitaplarının öteki edebiyat ürünlerinden az okunması doğaldır. Çünkü herkes şiiri okuyamıyor ve anlayamıyor. Onun için Nazım, şiirin bir köylüye okununca da bir şeyler anlaşılması gerektiğini savunmuştur. Ama bugün piyasaya sürülen, şiir çevrelerinde modasal olarak hep baş tacı edilen şiirler halka, insana toplumsal bir boyutta seslenmiyor. İnsanlar okudukları bir yapıtta kendilerinden bir yan bulamazlarsa öylesi bir yapıtı sevmezler ve bir daha da okumazlar.

Su Gibi_Şiirlerde tematik çalışmaya önem veriyor musunuz?
Yoksa konular kendiliğinden mi oluşuyor ve tematik baktığınızda çalışmalarınıza seçimlerinizdeki yoğunlaşma hangi konulara?
Mehmet Sarı_
Ben tematik çalışmayı 3-5 kere Su Gibi şiir gurubunda yaptım yalnızca. Gördüğünüz gibi sonra da bıraktım. Konu yaşamdadır. Doğadadır. Toplumdadır. Bunların bir sırası olmaz. İnsanı zaman zaman değişik şeyler duygulandırır ya da sık sık aynı tema duygulandırır. Benim şiirlerimin çoğunlukla teması hasrettir.

Su Gibi_Zaman içinde değişime uğrayan dil yapımız için ne düşünüyorsunuz?
Mehmet Sarı_
Dil canlı bir varlıktır. Zaman ve mekân değiştikçe dil de değişir. Değişim kaçınılmazdır. Ama bizim dil değişiminde bir çarpıklık var. Ülkenin hiç bir şeyi kendine özgü ve bağımsız olmadığından dil de baskısı altında bulunduğu emperyalist güçlerin diline uyduruluyor. Yani şu an dilimizdeki değişim olumsuz yöne. Türkçe iki kültür emperyalizminin kıskacında bulunuyor. İslam yoluyla Arapça ve Malum Amerikan uşaklığına dilin de kurban edilişi.

Su Gibi_ Şiirde gelmek istediğiniz yer nedir?
Mehmet Sarı_
İyi şiir yazabilmek ve toplumca şiirlerimin sevilmesi...

Su Gibi_ Sevdiğiniz bir şiirinizi bizimle paylaşır mısınız?
Mehmet Sarı_
Ben tüm şiirlerimi seviyorum. Çünkü tümü yüreğimden kaynayıp akmıştır.

GÜL YÜZLÜ İŞÇİ KADIN / 26

Milyonlarca yıl yaşayacak
ölümsüz bir anıt gibi
dikmek istiyorum seni
sevgi ve emek dünyasının
orta yerine.
İnsanlık var oldukça
gönül işçileri
bakıp gülümsesin gözlerine,
Yaşamı yaratanlar ısınsın
sarılarak ellerine.
Işıtasın diye gülüşünle
daralan yürekleri,
Onarasın diye sıcacık kalbinle
kırılan gönülleri,
Okşayasın diye hünerli ellerinle
yorgun bedenleri;
Yaşamın son bulacağı ana dek
allı gülüm,
Yaşamın son bulacağı ana dek
yaşatmak istiyorum seni...

Sevgi, sağlık ve dostluklar... Mehmet Sarı