...Şiir Tadında Söyleşi...H.Hikmet Esen

Su Gibi_Sizi tanıyoruz ama yinede bizlere kısaca yaşam hikayenizi anlatır mısınız?
H.Hikmet Esen_
24/07/1952 Tarihinde Balıkesir’in Edremit İlçesinde doğmuşum.. Muhasebeci olan babamın işi nedeniyle 7 yaşına, yani ilkokula başlayana kadar Altınoluk’ta çocukluğumun en güzel yıllarını neredeyse denizin içinde geçirmişim. (Öyküsünü ESKİ FOTOĞRAFLARIM isimli şiirimde anlatmaya çalışmıştım) Ayvalık’taki lise yıllarımdan sonra Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi’ndeki 1970 sonrası öğrencilik dönemi ve yaşamımın neredeyse 10 yılı bulan İzmir’deki çalışma dönemi geliyor.. 1980 yılından beri Ayvalık’ta Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak çalışıyorum..

Politikanın, siyasetin yaşamın ta kendisi olduğuna inanıyorum.. Kirlendiğini, çirkin oyunlara alet edildiğini görüp de şikayet etmektense, önce kendi evimin önünü temizlemeye çalışmanın kavgasını verdim hep.. Şiirlerim henüz kitap olarak yayınlanmış değil. Ayvalık ve yöresinde çeşitli dergi, gazete ve yayın organlarında zaman zaman bazılarını yayınlamış olmama rağmen, kitap haline getirme çalışmalarına yeni, yeni başladım; bakalım kısmet..

Su Gibi_Şiir yolculuğunuz nasıl başladı?
H.Hikmet Esen_
Şiir yolculuğum ortaokul yıllarımda Orhan Veli'yi okumak ve sanırım aşık olmamla başladı.

Su Gibi_Etkilendiğiniz şair ve yazarlar oldu mu? varsa kimlerdir?
H.Hikmet Esen_
Şiir yazmak değil ama ilgilenmek bile yeter insanların etkilendiği şairlerin olmasına. Orhan Veli ile başladı etkilenmem sonra Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Bedri Rahmi Eyüboğlu ilahlaştı gözümde. Benim kuşağımda olup da 'Garip' akımına ilgi duymayıp okumayanına da pek rastlanmaz sanırım.

Su Gibi_Şiir akımları, şiirde biçim, öz konusunda neler söylemek istersiniz?
H.Hikmet Esen_
Şiir bir soluk alma, yaşamı yorumlama ve algılama yöntemi bana göre. Şiir yazma çabası gibi bir dürtüyü hissetmedim hiç, kendiliğinden döküldü her zaman. Yaptığım sadece karaladıklarıma form vermek ve tashih etmek.

Şiirde biçim değil öz önemli bence. Biçim elbette sunum açısından önemli ama öz de yakalayamadığınız duygu ve birikimi serbest veya hece ölçüsüne vurmanız mümkün değil.

Su Gibi_Niçin şiir yazıyorsunuz?
H.Hikmet Esen
Niçin şiir yazıyorum diye ben de kendime soruyorum zaten, Yazıyorum işte.!

Su Gibi_Türk Şiiri ve edebiyatının geleceğine ilişkin düşünceleriniz nelerdir?
H.Hikmet Esen_
Türk şiiri tarihsel bir birikimin üzerinde doluluğu ve içeriği ola bir hazine. Böylesine engin bir mirasın geleceğinden kuşku duymak mümkün mü ki..

Su Gibi_Şiirin yaşam felsefenize kattığı anlamlar nedir?
H.Hikmet Esen_
Elbette şiirin yaşam felsefeme kattığı dinginlik ve zenginlik çok fazla ama dostlar eminim yaşam felsefemin şiirime kattığı da çok fazla..! !

Su Gibi_Şiirde gerçeklik ve soyutluk hakkında düşünceleriniz nedir?
H.Hikmet Esen_
Şiirde gerçek ve soyut kavramlarını tartışmak istemem. Dil'dir önemli olan. Gerçeği gerçek kılan da soyut'u soyut kılan da dil değil midir.
Su Gibi_İnternetin şiirsel gelişime etkisi var mıdır?
H.Hikmet Esen_
İnternetin şiirsel gelişimine katkısını görmek için Antoloji'ye bakmak yeterli bence. Bu site'de aramızda gerçekten kendini aşan ve günden güne evrilten kalemleri okuyoruz her gün.

Su Gibi_Şiirde kelimelerin gücü hakkında düşünceleriniz?
H.Hikmet Esen_
Şiirde kelimenin gücü doğru yerde kullanımına yani dil'in doğru kullanımına bağlı.

Su Gibi_: Şiirde duygu yoğunluğunu bütününe yansıtmayı nasıl başarabiliriz?
H.Hikmet Esen_
Şiir zaten bir duygu yoğunluğunun üretimi değil midir. Şiirin bütününe yasıtmak kalemin gücüdür tarzıdır bence.

Su Gibi_Şiirlerde tematik çalışmaya önem veriyor musunuz?
Yoksa konular kendiliğinden mi oluşuyor ve tematik baktığınızda çalışmalarınıza seçimlerinizdeki yoğunlaşma hangi konulara?
H.Hikmet Esen_
Tematik çalışma süreç isteyen bir tarz bence. Örneğin Mübadele ile ilgili şiirlerim yaklaşık üç aylık bir çalışmanın, araştırmanın ve yazdıklarımı yırtıp atıp yeniden yazmamın sonucunda oluştu. Zor tabi ama ciddi olan da bu.

Su Gibi_Şiirde gelmek istediğiniz yer nedir?
H.Hikmet Esen_
Şiirde gelmek istediğim noktayı sormuşsunuz ya, yazdıklarımda henüz sıra imameye gelmedi. O da olacak bir gün eminim.

Sağdan da saysan
Soldan da
Tesbih tanelerinde;
Sonunda sıra gelir
Parmağın ucunda
Kalır İmame..

-- Sevdiğim şiirlerden paylaşmak istediğim ise Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun Bir eseri.

YARADANA MEKTUPLAR

Yıldızların, çivilediğin yerdeler,
Bulutların, eksik olmasınlar,
Hep ayni minval üzere, senden gelip sana giderler.

Güneşin böler günlerimizi
Bir portakal gibi ortasından ikiye
Yarısını kulların yer, yarısını geceler.

Denizlerin senin elinle doldurduğun kasede çalkalanmaktadırlar
Ne bir damla artmış, ne bir damla eksilmişlerdir.

Dağların bizim ayağımıza çok bol geldi;
Onları bir defa bile giyen olmadı.
Daha dün elinden çıkmış gibi hepsi yepyeni
Şimdilik eskiyen bir şey varsa ömrümüzdür!

Sorup duruyoruz:
Niçin nüfus kütüklerinde her gün yeni bir isim,
Kitaplarda yeni bir kahraman?
Biz ölen ağaçları yontup
Gemilerimize direk yapıyoruz
Bizim canlarımızı alan acep onlarla ne yapar?

Saksılarda hep aynı karanfiller açıyor Tanrım.
Niçin, biz bir defa doğuyoruz?