Su Gibi_Sizi tanıyoruz ama yinede bizlere kısaca yaşam hikayenizi anlatır mısınız?
Gürsel Güveloğlu_
20 Temmuz 1961 tarihinde Kadirlide doğmuşum. İlk, orta ve lise öğrenimini Kadirlide yaptıktan sonra 3 Ağustos 1979 yılında Ankara’da Kara Harp Okulunu kazandım. 30 Ağustos 1983 yılında da Tankçı Teğmen olarak mezun oldum. Türk Silahlı Kuvvetlerinde subay rütbesiyle değişik kademelerde ve yurdun farklı il ve ilçelerinde hizmetler yaptım. Görevim gereği Kıbrıs, Almanya ve Azerbaycan da bulundum. TSK’den yarbay rütbesi ile 17 Ekim 2005 tarihinde, şiirlerine daha fazla zaman ayırabilmek maksadıyla, kendi isteğimle emekli oldum. Biri lisede diğeri üniversitede okuyan iki çocuğum var. 11 Kasım 2006 tarihinde Antolojiye girdim ve daha sonra SU GİBİ grubuna üye oldum. 15 Mart 2007 tarihinde ‘’GÜLÜŞÜN YETER’’ isimli ilk şiir kitabını yayınladım. Bu kitap ile 2 Kasım 2007 tarihinde SABİT İNCE edebiyat yarışmasında şiir kitabı dalında Antalya’da 3ncü mansiyon aldım. Ayrıca ANAYURT GAZETESİ-GÜNDÜZ KİTAPEVİ şiir yarışmasında bir şiirim hece dalında 2. seçildi. İşte böyle bir çizgide ilham rüzgarına kapılmış gidiyorum.
Su Gibi_Şiir yolculuğunuz nasıl başladı?
Gürsel Güveloğlu_
Efendim diş tabibi bir amcam vardı rahmetli oldu geçmişlerde. Ben orta okul son sınıfta iken fakirlik üzerine bir şiir yaz yeğenim beğenirsem bir MANDOLİN alacağım sana demişti. İşte FAKİR ÇOCUK isimli şiirim 1975 yılında böylece yazıldı. Bende fakir bir aileden olduğum için şiiri pek zorlanmadan yazıvermiştim o zamanlar. Sonra köy yaşamı ve şehir yaşamı, hem doğa güzelliklerine hem de çevreme ilgi duymamı sağladı. Aşk ve sevgi şiirlerine olan ilgim ise şu andaki eşimi lise yıllarında sevmemle başladı. Yaklaşık on yıl sürdü hasretim bu nedenle epeyce bir acı ile karışık hasret şiirleri ortaya çıktı. Maalesef bu şiirler bir kızgınlığım esnasında soba da yandı. Zaman geçtikçe kızgınlığım duruldu ve tekrar yazmaya başladım ama askerlik mesleği çok ağırdı. Bu nedenle emekli olana kadar yazdığım az miktarda şiirim bulunuyor. Esas şiirlerim emekli olduktan ve siz değerli insanları tanımaya başladıktan sonra ortaya çıktı.
Su Gibi_Etkilendiğiniz şair ve yazarlar oldu mu? varsa kimlerdir?
Gürsel Güveloğlu_
Ben genel olarak heceli kafiyeli şiirler yazdığım için ilk önceleri kendi kalbimin sesine kulak veriyor ve şiirler oluşuyordu. Daha sonra 15 kadar şairimizin şiir kitaplarını edindim ve kütüphaneme koydum. 2005 yılından itibaren diğer şairleri de takip etmeğe ve okumağa başladım. İsim vermek gerekirse A.Selçuk İlkan, Ümit Yaşar, Necip Fazıl, Atilla İlhan, Orhan Veli, Aşık Veysel birde Karacaoğlan diyebiliriz. Antolojide de beğendiğim değerli dostlar var. İsimleri duyulmamış ama onlarda kendi yağlarında kavrulan birer şiir kahramanı.
Su Gibi_Şiir akımları, şiirde biçim, öz konusunda neler söylemek istersiniz?
Gürsel Güveloğlu_
Şiir denince aklıma haz, ahenk, tılsım, bağlama geliyor. Bu nedenle her türlü şiir yazılabilir ama heceli ve kafiyeli şiirler hem halk ozanlarımızın çalıp söylemesi, hem de eğitim almamış şairlerin kendilerini ifade edebilmeleri açısından önemli. Serbest tarz şiirlerden hoşlanan bir sürü insan var ama ben daha çok kafiyeli olanları beğeniyorum. Şiirde konu bütünlüğü çok önemli. Sadece kafiye yığması veya serbest şiir diyerek düz yazı tarzında yazı yazmak insanların kalbine taht kuramaz. Anlam bütünlüğü her dörtlükte ve her mısrada olmalı şiir okunup bittiğinde okuyana bir şeyler verebilmeli. Çünkü şair halkın dilidir. Zaman zaman onların sıkıntı ve dertlerini de dile getirmesini bilmelidir. Kısacası şiirde kendi ruhumuzdan bir şeyler bulabilmeliyiz.
Su Gibi_Niçin şiir yazıyorsunuz?
Gürsel Güveloğlu_
Şair şiir yazar. Çünkü Allah ona duygu, duyarlı bir yürek, ilham rüzgarı vermiştir. Bende bu nedenle etrafımda veya kalbimde olan bitenlere duyarsız kalamıyorum bunları mısralara döküyorum. Şiir yazmak bana özel bir zevk ve onur veriyor. Bu sayede hem duygu ve düşüncelerimi paylaşabiliyorum hem de sosyal bir çevre ediniyorum. Öz kültürümüze katkıda bulunmak ise en önemli neden diyebilirim. Sosyal çevre derken şiir dinleyebilen insanları kastetmiştim. Çünkü herkes yazıyor ama dinleyen pek az kimse var bu devirde.
Su Gibi_Türk Şiiri ve edebiyatının geleceğine ilişkin düşünceleriniz nelerdir?
Gürsel Güveloğlu_
Şiir yazmada problem yok sorun şiire önem veren ve şiiri sevdiren bir eğitim politikasına, şairi destekleyebilen kuruluşlara, sivil toplum kuruluşlarına ihtiyaç var bence. Bir çok şair kendi imkanları ile okuyuculara ulaşmaya çalışıyor. Şehir ve kasabalarda şiir etkinlikleri yok denecek kadar az yapılıyor. Şiir yarışmalarında ödül alanlara verilen belge pek yok. Verilenler ise baştan savma tarzı hatalarla dolu. Birde parası olan herkes şiir kitabı yayınlıyor. Bir ciddi kurul olmalı edebi değer taşımayan kitaplara izin vermemeli. Okuyucu okunmaması gereken bir şiir kitabı eline geçtiğinde şiirden soğuyor. Netice olarak şiiri halka sevdirmeli, etkinlikleri daha kapsamlı ve eğitici düzeylere taşımalı, yöresel şairlerden faydalanılarak ilkokuldan itibaren şairle öğrenciyi karşı karşıya getirmeli ve eğitim sistemine az da olsa girmeliyiz. Kitap basımı da kontrol altına alınmalı. Türk şiiri hep vardı olmaya da devam edecek duyarlı yürekler sayesinde.İnanıyorum şiir açısından daha güzel günler olacak.
Su Gibi_Şiirin yaşam felsefenize kattığı anlamlar nedir
Gürsel Güveloğlu_
Şiirle etle tırnak gibiyim desem yalan olmaz. Her gün yeni şiirleri okuyoruz. İnternette dinliyoruz. Yarışma ve etkinliklere katılıyoruz. Hatta evlilik yıldönümümüzü bile bu yıl Radyo Güllük şairler buluşmasında Antalya’da kutladık. Zaman buldukça maddi durumlar da elverdikçe şairlerle görüşmek fikir alışverişinde bulunmak çok önemli. Şiir sayesinde en azından adımız şair oldu. Eşime yazdığım şiirler aile muhabbetine çok olumlu etkiler yaratıyor. Bütün bunlar topluma mal olduğu için davranışlarımızı da sevgi saygı üzerinde tutma gayretinde oluyoruz fark etmesek de. Olumlu motivasyon bizleri ve ruhumuzu etkiliyor adeta. Belki bu sayede kasabadan büyük şehre taşınmamız bile gerçekleşecek sosyal faaliyetlere daha aktif katılabilmek için. Şiir sayesinde nefes aldığımı ve yaşadığımı hissediyorum.
Su Gibi_Şiirde gerçeklik ve soyutluk hakkında düşünceleriniz nedir?
Gürsel Güveloğlu_
Bu konuda ne desem yalan olur. Çünkü şiiri okuduğumuzda nasıl bir duygu algılamış, nasıl bir etkileşim olmuşsa ruhumuzda gerçeklik ve soyutluk kavramı o zaman cevap bulabilir ancak. Gerçeğe yakın şiirler insana daha akılcı ve mantıklı geliyor. Daha samimi bir hava yaşatıyor bence. Sanal şiirler mermer soğukluğu veriyor bana. Ancak şair duygularını nasıl anlatabiliyorsa etkili olarak o şekilde yazmalı. Mutlaka yaşanmış olay olmayabilir elbette.
Su Gibi_İnternetin şiirsel gelişime etkisi var mıdır?
Gürsel Güveloğlu_
Olmaz olur mu? Bence çok olumlu olarak değerlendiriyorum internet ortamında ki şiir paylaşımlarını. Hem ucuz hem de hızlı bir etkileşim sağlanıyor. Şiir yazın teknikleri ile ilgili bir çok konuda da bilgi alabiliyoruz burada. İnternet ortamında bizi bekleyen riskler var ama getirisi daha fazla bence. Ayrıca internet olmasaydı şiir yarışması ve şiir etkinlik haberlerini nasıl öğrenecektik değil mi?
Su Gibi_Şiirde kelimelerin gücü hakkında düşünceleriniz?
Gürsel Güveloğlu_
Şiirde kelimelerin gücü yadsınamaz. Mısraları oluşturan kelimeler ahenkli, manalı ve ruhu okşayan cinsten olmalı.Yalın basit kaba kelimeler şiirin ruhunu bedenden çıkarır geriye posasını bırakır.
Su Gibi_Şiirde duygu yoğunluğunu bütününe yansıtmayı nasıl başarabiliriz?
Gürsel Güveloğlu_
Duygu yoğun şiir yaratmak için şiir yaşayan ve yaşatan cinsten olmalı. Yazdığımız şiiri beynimizle düşünmeli, onlarca defa okuyup düzeltmeli edebi kuralarla ölçmeli ve en sonunda yayınlamalıyız. Ben bir de bağlama ile çalar söyler ondan sonra yayınlarım genelde. Şiir yazmak için yazılmaz. Duygu yoğun ortamda kalbimizden gelen sesi aklımızla birleştirerek mısralara dökeriz. Bir gülü anlatmak istersek yaprağını, rengini, sapını, üzerindeki çiğ tanesini, kokusunu ruhumuzun aldığı lezzeti vs bir defa bahsetmemiz gerekir. Tekrarlardan kaçınmalıyız. Mesela ben genelde giriş-anlatım ve sonuç şablonundan çok zaman faydalanırım. Çünkü şiirle bir konuyu anlatıyorum insanlara. Bir de aynı kelimeyi şiir içinde bir defa kullanırım genelde.
Su Gibi_Şiir kitap satışları neden yazım edebiyatına göre daha düşüktür, sizin yorumunuz nedir?
Gürsel Güveloğlu_
Türkiye de yaşayan ve ben şairim diyen çok kişi var.Bir de Anadolu insanı doğuştan şair duygusal özelliği nedeni ile belki bundan belki de şiiri küçük yaştan itibaren sevdiremedik nesillerimize. Ben bağlama da çalıyorum. Yaşadığım ilçede sazım ile ilk öğretim okullarına davet edilsem gönüllü ozanı tanıtır çocuklarımıza şiir ve şair konusunda canlı malzeme olabilirim. Benim gibi çok insan var bu ülke de. Şiir etkinlikleri kaç ilçede yapılıyor ki. Doğru dürüst bir derneğimiz dahi yok ilçelerde. Ama gel gör ki kim koordine edecek. Kim gönül verecek bu işe. Birde şiir kitabı yayını kontrol altına alınmalı. Bazı şairler şiir sevenleri veya sevmeye çalışanları olumsuz etkiliyor adeta. Argo kelimelerle, kin ve nefret dolu kelimelerle sanat olmaz. Kafiye yığması içi boş cümleler şiir değil bence.
Su Gibi_Şiirlerde tematik çalışmaya önem veriyor musunuz?
Yoksa konular kendiliğinden mi oluşuyor ve
tematik baktığınızda çalışmalarınıza seçimlerinizdeki yoğunlaşma hangi konulara?
Gürsel Güveloğlu_
Ben genelde çevremde olup bitenlerle yetinirim.Yani seçtiğim konuların çoğu görülmüş veya yaşanmıştır. Yoksa bu akşam bir şiir yazayım diye oturmam masaya. Önce mırıldanırım bir iki kıta sonra kalem kağıt elime gelir. Kendi iç dünyamda oluşan kıvılcımlar da bazen ilham ateşini yakar. Hemen hemen her konuda şiir yazarım. Duygulara bağlı konu seçimim. Antolojide tema çalışmaları da sayenizde çok işime yaradı son bir yılda. Yazdığım bazı dörtlükler şiire dönüştü sonradan. Bu nedenle size de teşekkür ediyorum.
Su Gibi_Zaman içinde değişime uğrayan dil yapımız için ne düşünüyor sunuz?
Gürsel Güveloğlu_
Dil yaşayan ve zaman göre de kendini geliştiren bir iletişim aracıdır zaten. Ancak bu değişim ciddi çalışmalar sonunda yapılmalı devamlı takip edilmelidir. Dejenere olmuş bir dil yapısı edebiyata katkı sağlamadığı gibi anlam karışıklıklarına da neden olur. Halk kullandığı dili benimsemeli ve dil halka mal olmalıdır. Öz Türkçe kelimelerden ne kadar uzaklaşır dili yozlaştırırsak kaybımızda o denli büyük olur. Keşke sokaklardaki bütün yabancı isimli levhalar inse de Türkçe yazılarla değiştirilebilse. Ülkemiz bir çok konuda sahipsiz maalesef.
Su Gibi_Şiirde gelmek istediğiniz yer nedir?
Gürsel Güveloğlu_
Şairin şiirde gelmek istediği noktayı ancak onu okuyan ve dinleyen halk bilir. Ama hedefimi soracak olursanız en azından ölümümden sonra hatırlanmak, şiirlerimin hiç tanımadığım insanlar tarafında okunması ve beğeni görmesi. Mümkünse birkaç şiirimin bestelenip şarkı olarak seslendirilmesi. En önemlisi edebiyat,kültür kalesinde benimde bir tuğlamın bulunması. Şiiri seven insanlarla beraber olmak da yaşamın renklenmesi açısından önemli bir olgu.
Su Gibi_Sevdiğiniz bir şiiri bizimle paylaşır mısınız?
Gürsel Güveloğlu_
Ben ilk aşkım ile evlendiğim için ve 22 yıl ahtına vefalı çıktığı için sevgili eşime yazdığım ve ilk şiir kitabıma adını verdiğim bir şiiri seçtim. Tüm dostlara sağlıklı sevgi ve saygı dolu bir ömür diliyorum. Hoşça kalın.
GÜLÜŞÜN YETER
Bilirsin, koşulsuz severim seni,
Sebepli sebepsiz gülüşün yeter.
Şükürler kendine bağladın beni
Yanımda fedakar kalışın yeter.
Parlayan yüzünde bulunmaz gamın,
Ruhuma hükmeder nazlı endamın,
İncelik, nezaket hayat ilhamın,
Her zaman coşkuyla gelişin yeter.
Kalp ağrım aşkımsın,söküp atamam,
Sararım taş olsan,ayrı yatamam,
Sen yokken ömrüme ömür katamam,
Yaşama sebebim oluşun yeter.
Karşımda dolunay, elinde elim,
Dilerim tanrıdan, ayırmaz ölüm,
Gönülden sevdiğim, gerçek be gülüm,
Kolumda uykuya dalışın yeter.
..Sevgili eşime ithaf
Gürsel GÜVELOĞLU
Su Gibi Şiir Grubu ŞairleriKayıt Tarihi : 26.12.2007 11:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
düşüncel yapısını şiire aktarabilen arkadaşlarımızdan...
söyleşimiz vesilesiyle hayatının ve şiirsel kimliğinin duruşunu okumuş/paylaşmış olduk...projemize destek verdiği için teşekkür ederim... selamlarımla....
TÜM YORUMLAR (2)