Bulunduğumuz yerden her şey nasıl görünüyor?
Dünya, insanlık tarihinin belki de en ağır bunalımının içinde…İnsan için tasarlanıp üç yüzyıl önce “uygulamaya konulan” düzenek eskimiş, iyice paslanmış ve çürümüş durumda.Birileri yedek parça bulmak için Yugoslavya, Afganistan, Irak…topraklarını didik didik arıyor ama, parçanın uyup uymayacağı; ya da uyarsa da ne denli ”ömürlü” olacağı bilinmiyor! ..
Derin bunalım her şeye; her köşeye, her bir şeye sinmiş durumda, salgın…Aslında egemen erk, kendi vazettikleri dışında başka bir şey yapılmasını; hatta düşünülmesini bile istemiyor.Onunkisi; yalnızca kendini yeniden üretmek ve ayakta kalmak:Korkunç bir varolma mücadelesi…
Tüm yeryüzünün kontrol edilmesi gerekiyor.Bu kaçınılmaz bir zorunluluktur.Farklı kanalların tıkanması, farklı çekim merkezlerinin dağıtılması gerekiyor.Bu; bir,” dünya imparatorluğu! ”…Küresel Yeni Ortaçağın “Yeni İmparatorluğu”.Bütün alanlar yaşamsal.Ekonomik,politik,askeri,kültürel,dinsel…bütün alanlar.Aklımıza gelebilecek her şey…
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız