Şiir duygu-bilgi-düşün aktarımı mıdır?
Şiir dilin ruhu- ruhun dili midir?
Şiir ambalaj mı, öz müdür?
Şiir silah mı, intihar kurşunu mudur?
Hem hepsi, hem hiçbiri.
Şiir eylemin ruhudur.
Eylem, yaratılışın devinimidir.
Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Devamını Oku
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
O zaman şiir üretebilmek için özden beslenmek gerekiyor.
Kendimizi ifade ederek şiire giriş yapmalı.
Türk şiiri için kolları sıvamalı.
Dil şiirin aracıdır. Türk dili için kolları sıvamalı.
Felsefe/düşün şiirin ana unsurlarındandır. Geliştirilmeli.
Kültür şiirin sofrasıdır. Yüceltilmeli. Kirletilmemeli.
Bilgi/donanım iskeletidir. Savsaklanmamalı.
Ve aşk/esin soluktur, oksijendir şiire. Onsuz şiir ne ürer, ne de yaşar.
Sözleriniz kafamdaki bazı düşüncelerin daha belirginleşmesini sağladı. Çok teşekkür ederim. Saygıyla
Harikasınız üstadım
Çok güzeldi yüreğinize sağlık
Saygılar usta kaleminize.
Yeni yılınız kutlu olsun, nice nice mutlu yıllara...'
Karamanlı Âşık Çağlari
Evet değerli dost,
akıl, hafıza ve yüreklerimizin yettiğince kolları sıvayıp (bir kısmımızın zaten sıvalı ) elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.......
Emeğine yüreğine samimiyetim ile teşekkürler....
Not: kendime kopyaladım, izniniz ile
Sevgili Durmuş, (Özlemimizi giderene şükürler olsun) Çok ince ve keskin bistürilerle şiirin ruhuna kadar ulaşan araştırmacı (felsefi) ameliyatınız, görüyorum ki her zorlu ameliyat gibi, epeyi zamanınıza ve emeğinize malolmuş.Bu değerlendirmeyi tam bir dikkatle ve ibretle okudum.Bu kıstaslarda kendi şairliğimi aradım, bir dörtlüğümde kendi şair değerimi ortaya koyduğumu varsaydığımdan, kişisel bir alınganlıkta bulunmadım.
Ancak her parağrafı yaş, bilgi ve tecrübeme göre değerlendirdiğimde,düşünceme uymayan az, uyan ise pek çok yerleri olduğunu müşahade ettim.Bunların tümünu burada sizin kadar tutarlı bir bilgi ve cüretle izahta sanırım eksik kalırım.Bu bakımdan sadece şiir tarifinizdeki (bana göre) nakısayı ifade ederek; kendi şiir tarifimi ortaya koyduktan sonra, zahmetinize çok teşekkürlerimi alenen ifade ederek satırlarıma son vereceğim.Şiir tarifinizde' Şiir ambalaj değil, içindekidir.' diyorsunuz.Şiirde ambalajın ne olduğunun izahını
yapmayı burada gereksiz buluyorum, ancak bu ambalajın tamamen gereksizliğini de kabulde doğrusu zorlanıyorum. Ve hemen sormak istiyorum:Muhteva-içerik olarak çok değerli fikirleri ihtiva eden, hatta biraz da romantizm kokan yazınız acaba bir şiir midir? Antolojimizde bulunan çok değerli bazı şair arkadaşlarımızın birçok ambalajsız/ veya az amlalajlı şiirleri çokça da okunuyor olmasına rağmen, yazan dahil, kaç kişinin belleğinde bir iz bırakmaktadır?'Geleceğe kalması için teknik araçlara sahibiz demeyiniz sakın.Sözlerin akılda kalmasını sağlayan başlıca aracın ambalajı olduğunu gerçeğin dışına itebilir miyiz?Biz itsek bile bunları kaç kişiye, haz ve şiir anlayışıyla okutabiliriz.Dünyada balonlaştırdığımız kaç şöhretimizin, siyasi uşakları dışında, okunmasını temin edebilmekteyiz?Her tür yayın organıyla bıktırıcı, tiksindirici pompalamaya rağmen,Nazım Hikmet dahil, Orhan Veli, Oktay Rifat, Can Yücel, Özdemir Asaf, Atilla İlhan daha birçokları; bir tek şiiriyle kaç kişinin hafızasında yer tutabilmiştir? Siz,ben,(üstelik ben bile),Yahya Kemal,Arif Nihat, Cemal Safi,Mehmet Akif, Necip Fazıl, Yavuz Bülent, Yıldırım Gencosmanoğlu, Dilaver Cebeci vs.neden diğerlerinden,tüm siteler araştırıldığında görülecektir ki, çok kişi tarafından okunmaktadır? Ayrıca tüm rahmetle yâdettiğimiz klasik şairlerimiz de öyle, yüzlerce yıldan buyana hafızalarımızı süslemeye devam etmektedirler.Katı kuralcılığa değil ama, bu konuda bazı kuralların yadsınmamasının gereğine inanıyorum.Ve yine inanıyorum ki:' Şiir, yazanın kendi inançları doğrultusunda belli yollardan gerçeği arama koşusudur.'( Bu yollar zamanın bilim adamlarınca edebi şartlar gereğince çizilmiş yollardır ve herkesin kendine göre uygulayageldiği yollar değildir.) Düşüncemi kısaca arz ile gözlerinizden öpüyor, bize de bir fikri detay yenilenmesi fırsatını verdiğiniz için çok çok teşekkür ediyorum..
Enver Özçağlayan
şiir hayata akıştır.......o kocaman yüreğine sağlık....tebrikler...teşekkürler......
O zaman şiir üretebilmek için özden beslenmek gerekiyor.
Kendimizi ifade ederek şiire giriş yapmalı.
Türk şiiri için kolları sıvamalı.
Dil şiirin aracıdır. Türk dili için kolları sıvamalı.
Felsefe/düşün şiirin ana unsurlarındandır. Geliştirilmeli.
Kültür şiirin sofrasıdır. Yüceltilmeli. Kirletilmemeli.
Bilgi/donanım iskeletidir. Savsaklanmamalı.
Ve aşk/esin soluktur, oksijendir şiire. Onsuz şiir ne ürer, ne de yaşar.
İbrahim Durmuş
Sevgili dostum şiire bakış açınız ve düşünceleriniz çok orijinal ve farklılıklar içeriyor.Bir çoğuna katılıyor ve sizi yürekten alkışlıyorum.Saygılar, sevgiler.Şükrü Topallar
Şiirin önemini bu kadar uzun solukta ifade edebilir miyim diye düşündüm ilk önce..
Sonra dilin önemini tekrar tekrar düşündüm.Türk Dilinin önemini ...
Çok iyi bir anlatımdı..Sabredip okuyabilene,bilmesi gerekene,hepimize..
Sonsuz Saygılarımla Değerli Büyüğüm...
İ.Topyan
Emeğinize sağlık Şair'im.
Fikrimce şiir: Ruhu uyandıran kalk zilidir ve kişiye özeldir nasıl uyanacağı, yaşama gözünü nasıl açacağı.
Sevgi yüklü saygılarımla.
Şiir ve şairle olan didişmenizi okudum.Her zamanki gibi doğruları söylüyorsunuz.Eğer güzel Türkçemizi korumak istiyorsak kuralına uygun şiir yazıp gelecek kuşaklara bırakmalıyız. Ayrıca şairi herkes terk eder ama şiir terk etmez.Benim sözüm değil ha..Nice paylaşımlara.
Recep Uslu
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta