Henüz doğmamıştım
Oturmuşlar onlar
Oturmuş şeyleri
oturmuşluklarından kaldırıp
hesap sormak istedim
İsyan etmek geliyor
bir yirmili sancısında her neslin içinden
Her şeyi yeniden konuşmak istiyor
Her şeyin yerini yeniden yerlisine koymak
Harfleri toplamak mesela ve dağıtmak etrafa
Görelim bakalım kim sert ve kim yumuşak
Kırılgan olan kim ve kim riyakar, kim şeytan
Kim saklanıyor farkeder beni diye benden köşe bucak
İstiyor işte insan reddetmeyi, ne varsa önce ondan
Kötüsü, kuledekiler de haberdar bundan
O yüzden benim bu içli sancım
kıvrak bir manevraya ihtiyaç duyuyor burada
ve o manevrayı bana sağlayacak güç
kuledekilerde
Onlar kabarınca
akranlarım ve gizli sırdaşlarım çıkıveriyor ortaya
Ne tuhaf
Yalnızlığımı gülümseyişlerinde eritmek
isyanımı bağırlarında söndürmek istiyorlar
Harfleri topluyorlar hemen
geliyorlar yanıma
ama harfler solgun
çok hırpalanmışlar eski sahiplerinin kapısında
Uzak, zor geliyor artık onlara
Olsun
keskin bir d harfi çekiyor gönlüm
Bu düzmeceye dur desin diye
Ve yükseliyoruz uzaklara
Git görme ki bu yükseliş
eğiyor kendini bir sığa
ve buluyor orada işçilerinin mayasını
Her şeyi
yeniden
onların istediği gibi konuşurken
kendimi bulduğum bir kabın içinde o maya
Yine onların elleriyle yoğruluyor hamur
Ve ben
neslime talihsiz bir veda türküsü yakmakla yetiniyorum
Şiir, işte burada konduruyor ilk öpücüğünü dudağıma
Eray Demir
Eylül, 2021
Kayıt Tarihi : 7.9.2024 16:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiir, Edebiyat Ortamı dergisinin 94 ve 96. sayılarında yayımlanmıştır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!