Mayıs kadar sakindin aralık kadar hırçın
Bulut salkımı gibi tenine değen saçın
Açılan bir kapının aralığından girdin
Beynimdeki sarkaçlar çığlık attılar çın çın!
Bir tutam ümit sevgi, biraz öfke getirdin.
Hangi peri nağmesi kalbinden geçiyordu
Yüzünde kızıl gülün şebnemler seçiyordu.
Damarımda dünyanın rüzgarları esmişti
İçimde gezen ünlem duvarını kesmişti
Bir sabi gibi sevdim çekilirken ıstırap
Dilsizdi hayallerim neden bana küsmüştü
Olmuştu senelerce zavallı gönlüm harap.
Bir buselik kadındın dudaklarım inledi
Şarkıların gezerken ruhum seni dinledi.
Tılsımlı birkaç sıfat düşecekti dalından
Pembe düşlere doğru kurtularak alından
Tüy diktin pırlantadan uyuklayan beşiğe
Denizin yeşilini alarak sandalından
Adım attın korkmadan o telkâri eşiğe.
Sönük dökük ayları eteklerime döktün
Serseri kırıkları çekip kalbimden söktün.
Yolcu doğdum önüme sırlı yol uluyorum
Söz kırıntılarını seninle buluyorum
Karanlıklar yaratır seni kalem tamamlar
Mürekkeple çizerek bahçeni suluyorum
Uyuturuz birlikte topladıysak da hamlar.
Türlü türlü ışığa kapanırken gözlerim
Işığını görmezsem yollarını gözlerim.
Afet Kırat
Kayıt Tarihi : 19.9.2019 21:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!