Şiir Hakkında Birkaç Söz

Şakir Yemenli
30

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Şiir Hakkında Birkaç Söz

Şiir; duygu, düşünce ve hayallerin ahenkli -kafiyeli ve ölçülü- bir biçimde terennüm edilmesidir. Söylenmek istenenin en kestirme yoldan ifadesidir. Onun içindir ki, şiir en manalı ve en tesirli sanattır. Halet-i ruhiyenin yansımasıdır.

Şiir hoşluktur, şiir güzelliktir, şiir tılsımdır, şiir gönüldür; şiir aşktır.

Şiir, nice sultanların ruhlarında derin izler bırakmış bir büyüdür. Nice büyük aşkları dile getirmiştir.

Gönülleri birbirine bağlayan yüce duyguların, fikirlerin, hayallerin ortaya çıkmasını sağlayan bir sanattır şiir!

Necip Fazıl Kısaküreke göre de şiirde başlıca iki unsur vardır: His ve fikir. His, fikir olmaya doğru kıvrımlaşmaya başlaymcadır ki, kıvrımlar arasındaki halkaların içinde sanat, karargâhını kurar. (Büyük Doğu Yay.N:F:KISAKÜREK-ÇİLE-Poetika- Bölüm: -5- Şiirin Unsurlrı)

Şiir yazmak,” arının bal yapması gibidir. Nasıl ki, arı nice çiçeklerden balını yapıp birçok vitamini bir araya getiriyorsa”, şair de beslendiği menbalardan; bilhassa millî olması şartı ile milletine o şiir denen leziz aks-i seda-sını vermektedir.
Şiir; vatan, millet, bayrak ve insan sevgisini ruhlara bezeyen; kara sevdaları dile getiren, en güzel ve en tesirli sanattır. Şiir, insana coşku veren şelâlenin çağlayışıdır!

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.(Büyük Doğu Yay.N:F:K-ÇİLE sf. 398)
*
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır. (Mithat Cemal Kuntay)
*
Yaradılanı hoş gör,
Yaradan’dan ötürü (Yunus EMRE)
*
Sen avurdun öldürürsün âşık, iy bülbül odur.
Yanar od içre girür, pervâne feryâd eylemez. (Zâtî)
*
Fuzûlî de
Mende Mecnun’dan füzûn âşıklık istidadı var
Âşıkı sadık menem, Mecnun’un ancak adı va r (Fuzûlî)

İlimsiz şiiri, temeli olmayan duvara benzetir.
Temelsiz duvar ise son derece itibarsızdır”
(M.E.B. 1998 İst. Resimli Türk Ed. Tar. N.S.BANARLI Birinci cilt 534. sayfa)

Beni candan usandırdı, cefâdan yâr usanmaz mı?
Felekler yandı âhımdan, muradım şemi yanmaz mı?

duyguların ifadesinde cezbe ve Türkçeyi mükemmel kullanış mahareti –ustalığı- vardır.

Bu söz ustalığını; “Yunusta, Mevlânada, Bâkide, Nef i de, Karacaoğlanda, Şeyh Galip de, Akif te, Hamitte, Yahya Kemalde, F. Nafızde, A.Hamdi Tanpmarda, N. Fazılda, Aşık Veyselde, Bahaettin Karakoç’ta,Y.Bülent Bakilerde…” büyük şairlerin hepsinde de görüyoruz.

Prof.Dr.Mehmet Kaplan: Şiirde söyleyiş veya söyleniş denilen şey, ses yapısı ile yakından ilgilidir. Büyük şairlerden çoğu dilin ses imkânlarını şuurlu olarak kullanmışlardır. Bu sanatçılarda dikkat edenlerin kolayca fark edebilecekleri bir ses duygusu vardır.

“Âvazeyi bu âleme Davut gibi sal,
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş. (Bâkî)

İnsan yüreğindeki ölüm korkusunu da silip atan-yok eden-ve hatta ölümü bile sevdiren şairlerimiz ve şiirlerimiz mevcut değil midir?

Türkçenin büyük ustası Yahya Kemal Beyatlı;
Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar; her gece bir bülbül öter. (Kendi Gök Kubbemiz) derken şiirde anlam ve ahengi yerli yerine oturtmuştur.

Abdurrahim Karakoç da;
“Balık suda güzel, kuş gökte güzel;
Uyku yerde güzel, baş gökte güzel;
Yerli yerindeyi sever gözümüz:
Ayak yerde güzel, baş gökte güzel”. (Abdurrahim Karakoç; Beşinci Mevsim)
Hülasa; bizleri madde aleminden mana alemine taşıyan,güzellikler değil midir? Şiir, insanın kendisini tanıması, yolunu bulmasıdır, şiir güzellikler âlemidir, bu güzellikleri sevelim. Şiirli günler dileğiyle!

Şakir Yemenli
Kayıt Tarihi : 18.3.2012 19:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Şakir Yemenli