Şiir Hakkında Ayet Ve Hadisler

Osman Karahasanoğlu
3308

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Şiir Hakkında Ayet Ve Hadisler

Şiir, insanlar üzerinde tesir hâsıl eden bir beyan çeşididir.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'in "Beyanda sihir vardır" sözü belli ölçüde şiire de şâmildir.
Mamafih, göreceğimiz üzere Resûlullah, şiiri müstakil olarak da ele alacak ve onda "hikmet" olduğunu belirtecektir.
Cahiliye döneminde, en az sihirbazlar kadar şâirlerin de cemiyet üzerinde müessiriyetleri vardı.
Bu tesir iyiliğe olduğu kadar kötülüğe de âit idi
ve kötü yönü ağır basıyordu.
Nitekim Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) peygamberlikle ilgili, âdete muhalif ilk vak'alar
ve ilk başkalıklarla karşılaştığı sıralarda bir korku geçirmiştir.
Bazı rivâyetler Efendimizin bu korkusunu şâir mi oluyorum?
diye ifade ettiğini belirtir.
Şâir olmaktan korkup endişe duyması, o devirde bu zümrenin -en azından Resûlullah nazarında- pek iyi karşılanmadığını gösterir. Müşriklerin Hz. Peygamber'i: "O bir şâirdir" diye itham etmeleri de bir küçümseme, bir kötüleme ifade eder.
Kur'ân-ı Kerîm bu iddiayı muhtelif ayetlerde cevaplandırarak Resûlullah'ın şâir, vahyin de şiir olmadığını belirtir. [Yâsîn 69, Enbiya 21, Saffât 36, Tûr 30, Hâkka 41.]
Kur'ân-ı Kerîm Şuarâ yani şâirler ismini taşıyan bir sûrede şâirlere ayırdığı husûsî bir pasajda onları, "yapmadıklarını söylemek"le karalar: "Şâirlere ancak azgınlar uyar.
Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını
Ve yapmadıklarını yaptık dediklerini görmez misin?
Ancak inanıp faydalı iş yapanlar, Allah'ı çok zikredenler ve haksızlığa uğratıldıklarında haklarını alanlar bunun dışındadır..." (Şuarâ 224-227).

Kütüb-i Sitte (Hadis-i Şerifler)

Şiir Hakkında (Alıntı)

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şiirde hikmet vardır"
Ravi: Übey İbnu Ka'b
Kaynak: Buhari, Edeb 90; Ebu Davud, Edeb 95, (5010); Tirmizi, Edeb 69, (2847); İbnu Mace, Edeb 41, (3755)

Resulullah (sav)'a, bir bedevi geldi. (Dikkat çekici bir üslubla) konuşmaya başladı. Efendimiz (sav): "Şurası muhakkak ki beyanda sihir vardır, şurası da muhakkak ki şiirde de hikmetler vardır." buyurdu.
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Ebu Davud, Edeb 95, (5011); Tirmizi, Edeb, 63, (2848)

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden birinin içine onu bozacak irin dolması, şiir dolmasından hayırlıdır." (el-Hudri'den Müslim'in kaydettiği bir diğer rivayette şöyle denmiştir; "Resulullah (sav) yürümekte iken karşısına şiir irşad eden bir şair çıktı. Efendimiz: "Şeytanı tutun" veya "Şeytanı yakalayın" diye emretti.)
Ravi: Ebu Hüreyre
Kaynak: Buhari, Edeb, 92; Müslim, Şiir 7, (2257); Ebu Davud, Edeb 95, (5009); Tirmizi, Edeb 71, (2855)

Resulullah (sav) şair Hassan İbnu Sabit (ra) için mescide hususi bir minber koymuştu. Hassan, orada kurulup mufahara yapar veya Resulullah (sav)'ın hasımlarına karşı müdafaa ederdi. Aleyhissalatu vesselam: "Allah (cc) Hassan'ı Resulullah'ı müdafaa ettiği veya onun adına mufahara yaptığı müddetçe Rühu'l-Kudüs takviye etmektedir" derdi.
Ravi: Aişe
Kaynak: Buhari, Edeb 91; Ebu Davud, Edeb 95, (5015); Tirmizi, Edeb 70, (2849)

Amr İbnu'ş-Şerrid, babasından [Şerrid'den naklen (ra)] anlatıyor: "Bir gün ben Resulullah'ın bineğinin arkasına binmiştim. Bir ara bana: "Hafızanda Ümeyye İbnu Ebi's'Sait'in şiirinden birşeyler var mı?" diye sordu. Ben: "Evet!" deyince: "Söyle!" dedi. Ben kendisine bir beyt okudum. O yine: "Devam et!" dedi. Ben bir beyt daha okudum. O yine, "Söyle!" emretti. Böylece kendisine yüz beyit okudum."
Ravi: Amr İbnu'ş-Şerrid
Kaynak: Müslim, Şiir 1, (2266)

Ben, Resulullah (sav)'la yüz defadan fazla birlikte oturdum. Ashabı ona şiirler okuyor, cahiliye devriyle ilgili hadiseleri zikrediyorlardı. Resulullah (sav) da sakitane onları dinlerdi. Bazan (anlatılanlara) onlarla birlikte tebessüm buyurduğu olurdu."
Ravi: Cabir İbnu Semure
Kaynak: Tirmizi, Edeb 70, (2854)

Resulullah (sav) Umretu'l-kaza sırasında Mekke'ye girdiği zaman şairi Abdullah İbnu Ravaha, önünde yürüyor ve şu şiiri okuyordu: "Ey kafir çocukları (Resulullah'a) yol açın! Bugün ona gelen vahiy adına, size, öyle bir vururuz ki, tepenizi yerinden uçurur, ve dostu dostuna unutturur." Bunu gören Hz. Ömer: "Ey İbnu Ravaha! Sen Resulullah (sav)'ın önünde ve Allah'ın Harem bölgesinde şiir mi okuyorsun?" dedi. Ancak Resulullah: "Ey Ömer bırak onu. Onun şiirleri, Mekkeli kafirlere okdan daha çabuk tesir eder!" diyerek müdahale etti."
Ravi: Enes
Kaynak:

Resulullah (sav)'ın (kafilenin yürüyüş temposunu ezgileriyle) canlı tutan bir kölesi vardı, adı Enceşe idi. Bu zat güzel sesli birisiydi. Resulullah (sav) ona: "Ey Enceşe ağır ol! Şişeleri kırma -veya şişeleri sevkederken ağır ol- dedi. Şişe ile zayıf kadınları kastediyordu."
Ravi: Enes
Kaynak: Buhari, Edeb 90, 96, 111, 116; Müslim, Fezail 70, (2323)

Heysem İbnu Ebi Sinan'ın anlattığına göre, bu zat, Ebu Hüreyre (ra)'yı Resulullah (sav)'ı zikrettiği kıssalarında dinlemiştir. (Bu kıssaların birinde) Ebu Hüreyre, Efendimizin şu sözünü nakletmiştir: "O sizin bir kardeşinizdir, uygunsuz bir söz söylemez." (Ravilerden Zühri der ki), "Resulullah, burada İbnu Ravaha'yı kastetmiştir." (Abdullah İbnu Ravaha, Efendimiz hakkında şu medhiyede bulunmuştur:) "Tan yeri ağarıp fecr-i sadık yükseldiği sırada Resulullah, bize Kitabını okuyarak geldi. O bize körlükten (dalaletten) sonra hidayeti gösterdi. Kalblerimiz onun söylediklerinin hak olduğuna inanmıştır. Kafirlere yatakları ağırlık verirken, Resulümüz geceyi uyanık geçirir."
Ravi: Heysem İbnu Ebi Sinan
Kaynak: Buhari, Edeb 91, Teheccüd 21

Resulullah (sav), Kureyza günü, (şairi) Hassan İbnu Sabit'e: "Müşrikleri hicvet, zira Cebrail seninle beraberdir!" dedi.
Ravi: Bera
Kaynak: Buhari, Edeb 91, Bed'u'l-Halk 6, Megazi 30; Müslim, Fezailu's-Sahabe 153, (2486)

Hassan İbnu Sabit, (Mekkeli) müşrikleri hicvetmek için Hz. Peygamber (sav)'den izin istedi. Aleyhissalatu vesselam: "Benim nesebimi nasıl hariç tutacaksın?" dedi. Hassan (ra): "Senin (nesebini) sade yağdan kıl çeker gibi, onlardan çekip çıkaracağım!" cevabını verdi. (Müslim'in bir rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "(Hassan) dedi ki: "Şerefin en yükseği Al-i Haşim'den Bintu Mahzumoğullarındandır. Senin baban ise köledir.")
Ravi: Aişe
Kaynak: Buhari, Edeb 91, Menakıb 16, Megazi 33; Müslim, Fedailu's-Sahfibe 166-157, (2489-2490)

Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini işittim: "Hassan onları -yani müşrikleri- hicvetti, hem şifa verdi, hem de şifa bulduk. Hassan (ra) buyurdu ki: "Sen Muhammed'i hicvettin, ben de onun adına cevap veriyorum. Bu isimde Allah katında mükafaat vardır. Sen Muhammed'i nezih, müttaki, Resulullah vefakar, ahlaklı olduğu halde hicvettin. Sen O'na denk olmadığın halde O'nu hiciv mi ediyorsun? İkinizden hangisi kötü ise iyi olana feda olsun. Muhakkak ki, babam, babası ve ırzım, Muhammed'in ırzını sizden korumak için muhafızdır. Kızcağızımı kaybedeyim, şayet siz atlarımızı Keda'nın etrafını toz duman etmiş göremezsiniz. O atlar, üzerinize gemlerini çökerek gelirken, sırtlarında ince mızraklar vardır. Atlarımız pek hızlı koşarlarken, kadınlar başörtüleriyle tozlarını alırlar. Şayet bizden yüz çevirirseniz umre yaparız, fetih geldi mi, perde kalkar. Aksi takdirde öyle bir günün kavgasını bekleyin ki, o günde Allah dilediğini aziz kılacaktır. Allah der ki: "Ben bir kul gönderdim, o hakkı söyler, kendisinde hiçbir gizlilik yoktur." Allah der ki: "Ben bir ordu hazırladım, bu ordum emeli cihad olan Ensardır." Biz (Ensariler)e her gün Kureyş'ten ya sövmek, ya kavga, ya da hiciv vardır, öyle ise, sizden kim Resulullah'ı hicveder, veya över veya yardım ederse bizce birdir. Allah'ın Resulü Cibril aramızdadır. Ruhu'l-Kudüs'ün bir dengi yoktur."
Ravi: Aişe
Kaynak: Müslim, Fezailu's-Sahabe 157, (2490)

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir şairin söylediği en doğru söz Lebid'in söyledi şu sözdür: "Haberiniz olsun, Allah'tan başka her şey batıldır. Ümeyye İbnu Ebi's-Sait müslüman olayazdı."
Ravi: Ebu Hüreyre
Kaynak: Buhari, Edeb 90, Menakıbu'l-Ensar 20, Rikak 29; Müslim, Şiir 3, (2256); Tirmizi, Edeb 70, (2853)

Anlattığına göre, kendisinden, Resulullah (sav)'ın şiirden birşeyler terennüm edip etmediği sorulmuştur da şu cevabı vermiştir: "Evet, İbnu Ravaha'nın şiirini terennüm eder ve şu mısraı okurdu: "Kendisine azık vermediğin kimseler sana haber getirecek."
Ravi: Aişe
Kaynak: Tirmizi, Edeb 70, (2852)

Biz Resulullah (sav) ile beraber olduğumuz bir anda kendilerine bir taş isabet etti, kaydı ve parmağı kanadı. Bunun üzerine: "(Parmağım ne sızlarsın?) Sen ancak kanayan bir parmak değil misin? (Bu kazaya da, boşa değil) Allah yolunda uğradın" buyurdu.
Ravi: Cündeb İbnu Abdullah
Kaynak: Buhari, Edeb 90, Cihad 9; Müslim, Cihad 112, (1796)

Osman Karahasanoğlu
Kayıt Tarihi : 12.11.2023 22:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!