masal değildi evet, şiir güzeli
yeni yavrusu için açıyordu yeryüzü kollarını
batıda bir annenin aşerirken
incir istediği yerdi
ufuklar böyle sisli
sıradağlar acımasız değildi o gün
ekmeğimiz böyle tuzsuz değil,
tütünümüzse mutsuzluk
kokmuyordu
yıldızlarını henüz gökyüzü
avuçlarında tatuyordu
yumuk yumuktu elleri şiir güzelinin
bir masal değildi evet, şiir güzeli
sakin olduğu zamanlarda yalnız
karıştırırdı aydınlık çizgisini ufkun
gözleriyle
altı kardeşin en güzeli, çelimsiz
kollarına ne hayaller sığdırırdı
değildi saygısız, gözlerine baktığında güneş
sessizce adımlardı yolları ve okul türküleri
dudaklarına sığınırlardı
en olmadık zamanlarda en
aykırı düşleri en içli aşk şarkılarıyla
harman edebilirdi kucağında
şiir ve politikayı aşk havuzunda birlikte
yüzdürebilirdi örneğin
öyle uzadı ki kolları sonra
doğu ufuklarını aydınlattı elleri
güneşsiz bir kış gününde
kar altından yepyeni filizler göğertti
masal değildi evet, şiir güzeli
bakmıyordu ardına hiçbir zaman
hiç mi hiç dönmüyordu geriye
saçlarını yağmura karşı taramak
elleriyle yüzünü kapamak kadar
anlamsız gelirdi gündüzleri
masal değildi evet, şiir güzeli bir çocuk
kalbi taşırdı dudaklarında
upuzun uzandığında yatağında martılar
ayaklarıyla sevişirlerdi
sabaha kadar
masal değildi evet, şiir güzeli
şiirce yaşar, şiirle konuşurdu tek
şiirin kızı diyebilirdiniz yüzüne
aşktan konuşabilirdiniz
aşık olabilirdiniz, anlardı sizi
ölebilir, öldürebilirdiniz
öyle geniş, öyle engindi hem yüreği
dolduramamak olurdu tek korkunuz
masal değildi evet, şiir güzeli
rüzgârca yaşar, rüzgârla savrulurdu
savruldu gündoğusuna, sevilmeye hasret
sevil dediler oysa adım attıkça yeryüzüne
rüzgârca seri olmasaydı belki de
gecikmezdi biylesine güç kaynağı / kollarını
erkence açabilirdi
serebilirdi yollarına umut halısını
korkuya yer olmayabilirdi kış ortasında
masal değildi evet, şiir güzeli
ayaklarında prangalar bir kısrak
imkânsız bir yolculukta
yarışa çıkıyordu görmeliydiniz
yüzyılların yarışını kazanabilirdi
prangalar olmasaydı ayaklarında
büküktü boynu çaresiz
bağlıydı elleri şiir güzelinin
ufuktaydı gözleri, zaman işliyordu
masal değildi evet, şiir güzeli
kır çiçekleriyle yumuştu ellerini
öyle sarhoş, öyle engindi gözbebekleri
sevildiğinde cennet kesilirdi kucağı
mutsuz geceleri unuturdu çocuklar gibi
bir şiirden bir mısra takılırdı diline / avunurdu
geceler boyu
masal değildi evet, şiir güzeli
hayatla alay ettiği günler geride kaldı bir gün
uçarı kızların yaktığı ateşler değil
kendi yaktığı bir ateşti bu, atlayamazdı üzerinden
sarmıştı alevler eteklerini habersiz
elleriyle yaktığı, gözleriyle körüklediği
nefesiyle alevlendirdiği bir ateş
etrafında yanan ateşlere güldüğü günler
gerilerde kalmıştı / atlayamazdı üzerinden
direndi şiir güzeli, direndi son bir kez
topladı eteklerini, kaçtı bir daha
gel gör ki çoktan yürümüştü zarif yüreğine
ve gözbebeklerine şiir güzelinin
baldıran zehirli dili alevlerin
kimsenin görmediği bir acıyla kıvrandı
yarım kalmış bir hayatın ıstırabını
ta içinde hissederek
bu son kıvranışıydı şiir güzelinin
yığıldı yere, içinde
tüm rüyalar geçit resmindeydi
hepsi de ağlamaklı ve yorgun
bir masaldı artık şiir güzeli
Kayıt Tarihi : 13.11.2006 20:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bazen elleriyle yaktığı, gözleriyle körüklediği, nefesi ile alevlendirdiği ateşlerin farkında olmaz kimse.Bazen de 'Şiir Güzeli 'gibi bir şairin yüreğini ateşlendirdiğinin farkında olamaz.Etrafındaki ateşlere güldüğü günler geride kalmışsa bile,belli ki hala sönmeyen bir ateş var...
TÜM YORUMLAR (1)