Dökülmüş sarı yaprakları
ıslak zemine
yağmur ağlamaklı
şiirim ağlamaklı
bir günüm bir günüme uyuyor
güneş uyuyor
gün uyuyor
şiir ağlamaklı
şair ağlamaklı
gül ağlamaklı
fonda bir müzik yabancı
içimizde sancı
dekor tanıdık
el ayak çekilmiş
kimsecikler yok
selama durmuş kış kapıda
dökülmüş sarı gülümün yaprakları
ıslak zemine
ne baharı var
ne sonbaharı
güz ağlamaklı
kendi halinde balkonum içine kapalı
salıncağım suskun
minderler ıslak ağlamaklı
küskün
ağlamaklı gün
Kasımın on dördü
finale doğru
14/Kasım/2011/Pazartesi/Bodrum
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 14.11.2011 14:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aslında hiç olmadığımız kadar kalabalığız, yalnız değilim. Asmacığıma meğer tırtıl dadanmış, filizlerini koparan fılizkıran fırtınası değilmiş. Bir limon ağacım olsun dedim, onun da yaprakları benek benek benekli ellerim gibi. bir derdi var belli ki gül'le konuştum biraz dedim ki hiiç iddialı değilsin; ne tek yapraklı olman, ne de yediveren olmaman umurunda bile değil. paha senin umrunda değil, ama ucuz da değilsin, çünkü sen gülsün sarı gülümsün...
Saygılarımla.
Güz sonu/kış başı ve bahara uzanan süreç hep fena abanır şairlere.Şiirlere hüznün en çok düştüğü,ayrık algıların şiire düştüğü evredir.
Bu şiirdeki sesi ve algılarını bu bağlamda değerlendiriyorum.
Yarın yeni bir gündir ve kim bilir hangi şiiri hangi dille yazdırır.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.Umutla.
TÜM YORUMLAR (2)