şiir mi..? bir toplu taşıma aracı gibidir şiir.. duraklar, doldur boşaltlar (gerçi bu askerlik terimidir, idare lambasıyla aydınlandım bi ara, gecekondularda gündüzlere direnen inatçı bir yapılanma vardır) ve yeni yüzler arasında kaybolmaya meyilli alkol spazmları deyince aklıma gelen indi bindi tabiri gibi, tarifesi yer yer değişken ve ayakta kalmanız gerektiği yerde en baş köşeye oturtulduğunuz bir tezatlıkta ilerleyen o dönüşsüz yolculuğa denir..
*
kavgasını avuçlarının içinde taşıyan bir düşün merkezi gibidir şiir.. üzerimize yığılan yüzlerce kendimizin aynasında ışığın kırıldığı ve geç kalmışlığın o sınanmış sancısı gibi büyük ve kapsamlı bir hastalığı tedavi etmeye çalışan, bütün umutların toplandığı bir düşün merkezi.. ve hatta içinde teşhisi konulmuş bütün hastalıkların sağlığına kavuşabileceği, karanlık yürekler için seyyar bir klinik gibidir şiir...
*
kendi derinliğine boy vermiş bir düşüncenin hayata kıvrılan yüzüydü şiir.. damarların dar sokaklarından kalbe ulaşıp bir düşü arındırmak için intihara meyleden bir okyanustan geliyordu.. oldukça diplerde, sisli ve kimliği belirsiz bir hüzne boyanmıştı şiir, başı dumanlı ve füme ağırlıklı bir rengi vardı..
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.