Hepimizin bildiği ve kabul ettiği gibi şairler, şiir severler, bir bakıma gönüldaşlar, şiir ve şiir üzerine, hatta sözlü ve yazılı edebiyatın öteki alanlarındaki sinerjik paylaşımlarını “şiir dinletileri” etkinlikleriyle sağlamaktadırlar.
Kriteri tartışma yaratabilecek bir taban düzeyinin üstünde duygu ve düşüncelerin gizemli dünyasında yaratıcı performansı olan her şairin bir “sanatçı” olduğunu da vurgulamak gerekmektedir. Bu kapsamda şiir dinletilerinde ve her yerde, sosyal davranış ve sanat görgüsü kurallarınının en başarılı uygulayıcılarının şairler ve sanatçılar olması gerektiği de yadsınamaz bir özelliktir.
Çünkü şairler, duyulamayını duyan, görülemeyeni gören, başkalarının hisseder gibi olup da hissedemediğini yazdıklarıyla gönül öncülüğü yapan, söylenemeyen sözlerin söyleme ustası olan zarif insanlardır; zengin, renkli ruhların temsilcileridir.
Peki şiir dinletilerinde şiirini okumakta olan şairi dinlemeyerek birbirleriyle konuşup beklenen zarafeti neden gösteremiyoruz? Hatta sahnede şiir okunurken susmayanı protesto eden bazı kişiler yerlerinde oturduklarında aynı kusuru neden işlemektedirler?
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
yazmak kadar önemlidir dinlemek
dinletebilmek
bahsettiğiniz kural ve kaideler her topluluğun uyması gereken kurallar amma şiir söz konusu olunca bu kurallara harfiyen uyulmalı maksat hasıl olsun
faydalı bir o kadarda ders niteliğindeki yazınız için çok çok teşekkür eder
kutlarım
saygılar
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta