“On dört temmuz iki bin yirmi beş”ti
düne göre gelecekti
aynı/aya baktığımda çok parlaktı,
kamaştı gözlerim .
G/ünlerden g/ün beğenip
önce besmele ile İlahı andım,
başladım namlunun ağzına kelimeler sürmeye.
Ve bir b/akmıştım ki
o acıya yalnızca bu yoldan gidiliy/ordu
evet çok g/üçlüydü.
K/anımı alacak kadar hem de
çok acı çekiyordum
bir/azdan d/inecekti dağ gibi ağrılarım.
Hemşire, g/üç bela bir ilacı ata vurur gibi
şuuruma enjekte etmişti ve
Şiirsel bir b/ölümden bugün de fazlasıyla içmiştim
Acıdan b/ayılsamda
bu bir itiraftır:
Ben ilk onu sevdim.
Kıyıldı şiirle nikahımız bir kez daha
aha bak bu şahitler de burada:
Acısını, susuşunu, ağrısını, sancısını
gelmişini geçmişini diye
içimden çıkan kaç s/övgü daha
yıllanırken kalbimin önünü kesmişti?
Bir zamanlar dileyerek ilan-ı Aşk ile
k/ağıtlara yazdıklarımı b/astırarak
kendini sevdirmişti
ne günlerdi, ruhuma b/asılıp bırakmadığı
K/ömür k/arası mücevher gibi beni sol göğsümden
Yakalardı.
Hepi topu
Altım üstüm sağım solum
Şiir’di işte.
Kayıt Tarihi : 14.7.2025 16:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!