Bilmediğin ne çok şey var gökçe,
Gökçe'nin sen olduğunu bile bilmiyorsun mesela.
Kıyamadım adını olur olmaz şiirlerde geçirmeye.
Adını her söylediğimde yağmura tutulurken ürkekçe
Ve her harfinde şimşekler çakarken beynimde
Sana gökçe demenin zorluğunu bilemezsin gökçe.
Kaderin sürüp giden oyunlar silsilesi olduğunu
Biten oyunun diğerini başlattığını
Bir anne babanın küçükken bir ceylan kovalayışının,
Başka bir kadere yol olduğunu,istemezsen bilemezsin gökçe.
Manzaranın değişkenliği hakkında bir fikrin yok.
Sonsuz göğün gözlerin olduğundan
Şiirin dudakların olduğundan haberin yok.
Manzaramın sen olduğunu, ayı gösterdiğinde
Ben eline bakarken anlayacaksın gökçe.
Hercai rüzgarlar bizi sürüklerken bir muallaka
Ne ben İmr'ül Kays olacağım,ne de şiirlerim eş-ar'ı muallaka.
Bin defa kırsan gönlümü,bin Kabe yıksan içimde.
Ne senden geçerim ne de seni sevmekten gökçe.
Şiir sensin gökçe,seni anlatan kelimenin kafiyeye ihtiyacı yok.
Sen bakma Suna,Leyla, Rüveyda dediklerine,
Hepsi sensin,seni anlatmak için var her şiir,her kelime.
Ama yetmiyor gökçe, sözlüklerde seni anlatacak sözcük yok.
İyisi mi sen güzel olanda ara kendini,
Yani sana benzemeye çalışan her şeyde.
Güllerin renginde,baharın serinliğinde, Fırat'ın esintisinde
Ya da bir lavanta kokusunda.
Kayıt Tarihi : 23.12.2024 19:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!