Kurutulmadıkça kökü,
yoksulluğun.
Kurutulmadıkça kökü,
cahilliğin.
Ne onurunu satanların,
satıp ta,
kan, can üzerine ince hesap yapanların,
üç kuruşluk maşaların,
- acıyorum, üzülüyorum maşalara da,
ve onların analarına, babalarına, çocuklarına…-
ne su gibi akan kanların,
ne yitip giden canların,
ne geride yetim kalanların,
ne dökülen göz yaşlarının,
gaspların, savaşların.
Yangınların, kazaların, depremlerde kayıpların.
Sonu gelmeyecek.
Ve biz insan oğlu,
biz her zaman ağlayacağız
kimi zaman timsah göz yaşları ile.
(öyle bir tabir var, affedin)
Nutuklar çekeceğiz, kimi zaman
sonra,
arkamızı döneceğiz yine gerçeklere,
devam edecek bu kısır döngü…
Çaresi;
‘Gelin canlar bir olalım’
Nereden gelip, nereye gittiğimizi unutmayalım.
Ne ile geldiğimizi ve ne ile gideceğimizi hatırdan çıkarmayalım.
Ve, ve en önemlisi;
Her insan, hepimiz eğitimin birer neferi olalım,
çocuklarımızın eğitimi için, (öğretimi değil)
geleceğe altın nesiller yetiştirmek için,
görevli olduğumuzu unutmayalım…
Barış ve sevgi dolu bir dünya için el ele…
20.11.2003
15 Kasım 2003 Cumartesi sabahı İstanbul' da yaşanan,
satılmışlığın ve kör cahilliğin,
vahşetin bir daha dünyanın hiç bir yerinde ve
hiç bir biçimde yaşanmaması dileği ile...
Kayıt Tarihi : 10.11.2014 11:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
15 Kasım 2013 de İstanbul da sinagoglara düzenlenen bombalı saldırılar üzerine düşünceler mi desem?
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!