Yıllar önce bu sayfaya ilk şiirimi eklediğimde bana getireceklerinden habersizdim. Bu sayfalardan çıkıp gelen çok insan geldi geçti hayatımın bir köşesinden. Ablam, abim ya da kardeşim oldu; birisi hariç!
Bir gün bu sayfalardan bir isim düştü imge gibi kalbime. O zamanlar kalbime doğmuş olmalı ki; 'Tutsak Sevda' demiştim adına. 'Geçer elbet sokağından kalbinin kilidini açacak çilingir' demiştim. Gün oldu 'Gepetto' deyip ustam dedi. Tesadüflere mi bağlanır artık, yoksa kaderde yazılana mı; kim ne derse desin bu sayfalardan çıkıp aynı yolda yürümeye, aynı heyacanı duymaya başladık ve bir baktım ki ben olmuşum sokağından geçen çilingir.
Şimdi düşündüm ki;
bu antoloji insanları adım adım izledi dizelerimizde attığımız adımların silüetini. Şimdi bu şiirin en önemli ünlemini ve en önemli soru işaretini yine bu sayfalarda atalım...
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.