Seni bir şiire çevireceğim
Önce bozuk kalpler okuyacak
Sonra dilden dile çevrilecek
Satır aralarına ellerini, boynunu, o güzel gülüşünü saklayacağım
Seni öldürdüğümü kimse anlamayacak
Seni bir şiire çevireceğim
İçinde dikenler ve Orhan Veli korkuları gizlenecek
Her şiir okuyan senin ruhunu çağırmış oluverecek
Ne medyumlar ne doktorlar anlayamayacak
Seni hem her yerde hem hiçbir yerde var edeceğim
Seni bir şiire çevireceğim
Hem de öyle bir şiir olacaksın ki
O kağıt parçası bir müzede sergilenecek
Boydan boya insanlar sıraya girecek
Kelime boşluklarına sıraladığım o güzel yüzünün siluetini
Belki bir ya da iki kişi anlayabilecek
Sonra onlar da kimseye anlatmadan gidiverecekler
Öylece kalakalacaksın bir kağıt parçasının üzerinde
Seni bir şiire çevireceğim
Ahmet Erhan’ın satırlarını inceleyip yapacağım bunu
Aziz Erdem’in anılarına bakacağım
Tevfik usta göndermelerine özeneceğim
Seni okuyan senden nefret edecek
Beni anlayan ise seni çok sevecek
Bileklerim, boğazım, gözlerim düğüm düğüm mosmor,
Beni öldürdüğün yeri de yazağım şiirin ortasına
Ama öyle aşikar değil, sade bazı aşıklar anlayabilecek
Seni bir şiire çevireceğim
Beni öldürdüğün günü ayrı bir sayfaya,
İlk güldürdüğün günü bir resime kazıyacağım
Belki deli olacak birileri seni bulmak için
Hemencecik anlaşılmayacaksın,
Sana ayırdığım kalp atışlarımın, sevgimin hatrına yapacağım bunu.
Sen öyle kolay kolay anlaşılmayı sevmezsin çünkü bilirim
İşte o yüzden gizleyeceğim seni satır aralarına
Başka şiirlere de, resimlere ve boşluklara
Seni bir şiire çevireceğim
Ses tellerinle okuyacaklar o şiiri
Birilerinin kalplerine dokunursa bilirim ki o senin kalp atışların olacak
Birileri ağlarsa o gözyaşları senin,
Birisi ürperirse o senin rüzgarın,
Birinin aklında kalırsa bir kaç satrı, onlar senin kelimelerin olacak
Seni bir şiire çevireceğim
Gönlüne kazıyacağım satırları
Boş sokaklarda gezip gezip duracağım, hani beni çok sevdiğini söylediğin oralarda
Saçlarını tarayacağım uzun harflerin arasında
Avuçlarını öpeceğimi söyleyeceğim tekrar bir dizede
Seni bir şiire çevireceğim
Azraile, Sade’ye, Poe’ya, Dante’ye ve Masoch‘a
Acıyı, aşkı ve ölümü anlatan herkese armağan edeceğim
Seni, kutsal sularda yüzen isimsizlerle,
Sözlükleri yaktıkları avlularda yeniden yaratacağım
Seni bir şiire çevireceğim
Bir dal kanadı kanına banıp yazacağım
O sayfayı sade kendime saklayacağım
Bir kaç şişe anı ile birlikte yakıp kurtulacağım sonra
Upuzun, sapsarı bir sahilde tek başıma otururken olacak bunlar
Sonra beni bulmaları için yalvaracağım tanrıya
Önce hangimiz öldü diye merak edecekler
Hemen hemen herkes senden şüphelenecek
Kanıtlar ve kağıtlar hep aynı şeyi söyleyecek
Beni ince ince, uzun uzun nasıl katlettiğini
Ruhumu bedenimden nasıl ayırdığını,
Ellerimi bileklerimi nasıl koparttığını
Beynimi, zihnimi, iliklerimi nasıl akıttığını
Ve kalbimi nasıl durdurduğunu...
Sonra anlayacaklar önce benim öldüğümü.
Seni bir şiire çevireceğim
Önce nefsi müdafaa yazıtları gelmeyecek akıllarına
Ama sonra anlayacaklar işte
Hatta birileri şöyle diyecek benim için
‘Ne adammış be!, katilini bir şiire çevirdi de anlattı’
Sonra herkes anlayacak işte beni nasıl öldürdüğünü
Bu şiirin satır aralarında nereye gizlendiğini
Ve benim de seni nasıl öldürdüğümü..
Bir rüzgarın uğultusu eşlik edecek şiirime
Bir kalemin yazabilecekleri,
Bir annenin gücü kadar sabır,
Bir savaşın yorabileceği çocuklar kadar yorgunluk hepsinden çok gerekecek anlamaları için nedenimi
İşte öyle çok seviyorum ki seni
Sonunda bir şiire çevirdim seni
Türkmen Töre
Kayıt Tarihi : 16.2.2020 11:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!