uluyan bir boşlukta yürüyor şair
ovuyor düşlerini
sararmış tanımların.
gece midir o şehla bakışlı
parıldarken imgelerin çapaklı gözleri?
görüyorum
yıldızlar gerinirken bahçemden geçişini
yürürken o
ağzı kokuyor sabahın
fokurdadığını duyuyorum denizlerin
yaklaşırken.
hatırlatmıyor çene kemiği ona
meyvelerin tadını
alarga diyor birileri
girdiği menfezlerde
yineliyor her yağmurda hüzünlü şarkısını
mum gözlü yalnızlıklar fısıldıyor
şiirlerime.
yavuz'un kavuğunu çıkardığı odalar kadar mahremim
nodullar hazırladım
dürtmek için belleğimi
sorgucumu fırlattım
gecenin boşluğuna
içimin dölyatağında saygıyla biriktirdim
saydam dokunuşlara kodlanmış kavramları
öptüm
sözcüklerin pörsümüş dudağından
boşalttım
içimdeki küflenmiş rüzgarları
kuşkuyla yöneldiğim pencereler yoksul
yabanıl döndüğüm sokaklar
bir saç teli
bir alın kırışığı
bir intihar mektubu
bir gül
tozlu kitapların sayfa aralarında
kumullar savruluyor dehlizlerimden
şapkasız yağmurlar uzuyor sakalımda.
biliyorum
gözbebeklerinde kılıç izidir şiir
üzerlik tohumundan yayılan bir dumandır
o dumanda söz cenazeleri
ve hala adsız bir evren vardır
Kayıt Tarihi : 15.3.2010 01:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!