Sihirli Kelime Şiiri - Muharrem Güney

Geziyorum işsizim ya caddelerde.
Yazar o sihirli kelime her yerde.
Falanca lojistik, fişmanca lojistik,
Peki bir tır, bir kamyon, bir kamyonet yeter mi olmaya lojistik.
Seksenlerin ambarları, şimdilerin nakliyecileri hepsi oldu lojistik.
Ya büyüklere ne demeli?
Olmasa Mehmet’in cebinde bir kutu kola parası,
Ya da bir şişe süt parası,
Satılmayan ayakkabılar, giysiler,
Yani işlemeyen bir tedarik zinciri.
Lojistik kısaltır bu zinciri.
Var mı kısaltmanın bir anlamı işlemeyen bu zinciri?
Amaç olmalı önce işletmek zinciri.
Üretenlerin kimisi çalışır o meşhur iktisat söylemi için.
Çarklar durursa iş biter diye.
Üretim sürer.
Depolar dolar.
Mehmet Efendi almadıkça bu ürünlerden nereye kadar lojistik.
Önce nihai kullanıcı bir tane alsın ki boşalsın depolar.
Fabrikalardan depolara gitsin tırlar.
Mehmet alabilsin ki şoför Ahmet ekmek yesin bu işten.
Depolarda hareket olsun.
Forklift operatörü Hüseyin iş bulsun.
Bunların yerine çarkın dişlileri birbiriyle iletişim halinde olsa.
Nakliyeci demese: “ Yok araba. “
Depocu demese: “ Yer yok depoda. “
Gezmese takım lideri: “ Forkliftçi yok. “ diye.
Uzun lafın kısası bu paydaşlar ilkokul mantığını bıraksa.
Nakliyeci demese: “ Depocu saçımı çekti. “
Depocu demese: “ Nakliyeci beni itti. “
İşte o zaman olur sihir.
Aslında tedarik zincirini işleten iletişimdir.