Sihirli Güller ( Masal ) Şiiri - Zeki Çe ...

SİHİRLİ GÜLLER ( MASAL )

Akdeniz bölgesi incisi ilde,
Mis koku övgüye layıkmış dilde,
Sevgisi yer etmiş seven gönülde,
Başarı göstermiş İnan her yönde.

Bahçeden toplamış nasırlı eller,
Sağlığa da şifa olurmuş güller,
Yaprağı her yöne savurmuş yerler,
Onunla artarmış paralar, pullar.

Bir Oğlan beş kız, altı arkadaş,
Okul çağı inmiş onlardaki yaş,
Sihirli Gül için vermişler uğraş
Toplum benimsemiş bak yavaş yavaş.

Her biri bir yere tezgahı kurmuş
Zaman yavaşlamış saatler durmuş,
Hareketi için tokmağı vurmuş,
Bereketi artmış, satışta olmuş.

Bunu şair Zeki kaleme almış
Isparta gülünden haberi salmış,
Türkiye dünyanın bahçesi olmuş,
Yabancı turistler gül şehre dolmuş.

SİHİRLİ GÜLLER MASALI BAŞLIYOR...

Akdeniz Bölgesinin İncisi olan Isparta ilinin bir yöre sin de eşinin mirasına sahip çıkan Hacı teyze varmış adı da Gülfidan imiş annesinden ilk doğduğunda gülümseyerek gözünü açmış anne babası da adını Gül koymuşlar daha sonra büyüdükçe bahçeye hep Fidan dikiyormuş diktiği fidanların çoğuda dalından budanan dalmış, bunları toprakla buluşturduktan sonra evlerinin önündeki çeşmeden gücü yettiği kaplarla sulamasını yapıyormuş annenin küçük çapasını kullanarak dibindeki otları da temizliyormuş aile bu kızın adını değiştirip Gülfidan koymuşlar.

Gülfidan kız büyüyüp evlenince de alışkanlıklarını sürdürmüş çocuklukta diktiği fidanların her biri gül abacı oluvermiş dalları bahçenin dışına taşınca yeni Aşıklar açan gülleri dalından kopararak birbirlerine sözlü iltifatlarla gülü sunuyorlarmış. Bundan da Mutluluk duyan Gülfidan hanımefendinin değeri daha da artıyormuş Ürettiği güllerden kazandıkları da değerlendirerek bunun geliriyle eşiyle hacca gitmek nasip olmuş ama eşi aşırı sıcaktan rahatsızlanınca kutsal topraklarda hakkına kavuşmuş.

Eşinden hamile kalan Gülfidan Hacı anneye Hac dönüşü birkaç ay sonra nur topu gibi oğlunu dünyaya getirmiş çocuğuna eşinin Muhammed ismini koymuş. Peygamberin adı olan bu isim herkes tarafından benimsenmiş çok da ilgi görmüş Evin önü deki gül bahçeleri de geliştikçe gülleri de açtıkça kentle sakinleri memnunmuş. Çünkü miski amber kokuları da peygamber kokusunu andırıyormuş. Gülfidan kadının ağzı dualı hanımefendiymiş.

Merhum eşi Muhammed'den kalan mirasa sahip çıktığı gibi onun eseri olan Muhammed evladını da büyütmeye çalışıyormuş. Küçük yaşlarda annesinden aldığı eğitimle Kuranı öğrenen Muhammed güzel sesiyle müezzinlik yaparak ezanda okuyormuş. Annesi Gül fidan Hacı anne hayırlı bir evlat yetiştirmenin onurunu heyecanını yaşıyormuş. Muhammed insanları çok sevdiği gibi,hayvanları da çok seviyormuş.

Evinin bahçesinin bir köşesine hayvan barınağı yaptırıp tavşan , kuzu , oğlakta, tavuk, kaz, kedi de besliyormuş, zamanın bir bölümünü bu sevimli hayvanlara ayıran Muhammed bir yandan da okula yazılmanın heyecanını yaşıyormuş. Hacı Gülfidan teyzenin evi bazı rahatsız kişilerle dolup taşıyormuş. Çünkü Hacı teyze güllerden elde ettiği ürünlerle de Şifa dağıtıyormuş. Bunu duyan her cilt hastalığını yaşayan kişiler müsaade isteyip yaptığı Gülsuyu kremlerden de
vücudunun pürüzlü bölgesine sürerek şifa'ya zaman içerisinde kavuşuyormuş.

Nihayet Muhammed okula başlamış ama okuldaki sınıf arkadaşları ile tanışıp kaynaşması için biraz zaman geçmiş. Öğretmeni küçükken annesinden aldığı Kur'an eğitiminden olsa gerek çok başarılı buluyormuş.
Ezberi de kolay yapıyormuş. Türkçe okuması da oldukça pürüzsüz olunca öğretmeni Muhammed'e ilgi gösterdikçe beş kız arkadaşı da Kıskanıyormuş.

Bunların da güllük gülistanlık içinde yaşayan birbirinden güzel isimleri olan kızlarmış, sırasıyla isimleri Güler, Nazlı, Menekşe, Sümbül, Çiğdem imiş.. Bu kızların maddi durumu da çok çok iyi olunca çantalarında çikolata eksik olmazmış,fırsatını buldukça durmadan çikolata çeşitlerini yedikçe vücudunun en güzel gözle görülen bölgeleri kabarmaya başlamış, güzellikleri de bozulmaya başlamış.

Beş kız arkadaşta birbirlerine çikolatayı ikram etmeyi hüner sayıyorlarmış,güzelliğimiz bozuldu diye birkaç gün okuluna gitmemişler. Bunun farkına varan öğretmen kızları evinde ayrı ayrı ziyaret etmiş onlara moral vermiş evlerinde cilt rahatsızlığı yüzünden bunalan kızlar kapı pencerelerini havalandırmak için açık bırakmışlar. O gün ılık bir rüzgar esmiş kızların evi Gülfidan Hacı teyzenin evine yakınmış rüzgarın esmesi ile gül bahçesindeki güllerin yaprakları dalından kopararak havada uçmaya başlamış.

Pembe renkli sihirli mis kokulu güller cilt rahatsızlığı yaşayan genç kızların yanağına yapışmış elleriyle hafif sürtüşmeyle kızlar aynaya bakarak gülün yaprağının değdiği yerlerin eski güzelliğe kavuştuğunu fark etmişler ama diğer yerlerdeki cilt bozukluğu rahatsızlığı devam ediyormuş. Hava yumuşayıp ılık rüzgar kesilince de sihirli güller dallarında kalmış bunu fark eden kızlarda toplanarak aileleri ile Hacı Gülfidan teyzenin evine gelmişler.

Muhammed okul arkadaşı olan beş kızı karşısında görünce çok sevinmiş anneleri Gülfidan Hacı teyze ile konuşurken kremler, ürünler hazırlarken Muhammed de kız arkadaşları ile gül bahçesini gezmişler kızlara da şöyle demiş- İyi ki ılık bir rüzgar esti sihirli güller bu güllerin dalından kopan gül yaprakları hepimizin yanaklarına kondu,yoksa şifa bulmakta zorluk çekecek tiniz diyerek Muhammed ve kız arkadaşlarına çok güzel verimli konuşma yapmış .

Sizler onu fark ettiğiniz Şifa bulmak için geldiniz ama bu güllerimiz daha nice hastalara şifa kaynağı olacağını ümit ediyorum Sizler bana destek olursanız bu miski amber kokulu sihirli güllerin Şifa kaynağını topluma anlatırız. Sizler de bizler de çok verimli sonuç elde ederiz demiş. Genç kız arkadaşları da bu konuşmadan etkilenmişler. Beş kız hem fikir olup bir karar almışlar .

Muhammed arkadaşımız.- Sen bizleri önayak ol Bizler de okul boşlukların da bu ürünleri pazarlamakla gülleri tanıtmakla değerlendirelim demişler. Hayırlı haberi kız arkadaşlarından alan Muhammed bununda ilgili proje oluşturmuş ve broşür hazırlamış, öncelikle bu şehrin havasını, suyunu, Turizm önemini anlatmış. Bazı rahatsızlıklar için ürünlerinin Şifa olacağını belirtmiş kız arkadaşları da. boş zamanlarda Hacı Gülfidan teyzenin evine gelerek paketleme işlemlerine yardımcı oluyorlarmış, bundan mutluluk duyan Muhammed kızlara çikolata yerine çiklet, bisküvi, gofret, pasta gibi hediyeler alıp güzel gül bahçesi içinde çay kaynatıp içip sefa söylüyorlarmış. Hacı Gülfidan teyzenin komşuları ile barışık olmasıyla yardımseverliği her an artıyormuş.

Ürünleri hazırladıktan sonra beş kız arkadaş güllerle hamleyle geçerek pazarlamak için ilk tanıtımı okul bahçesinde yapmışlar, artık beş kızın cilt rahatsızlığı sihirle güller sayesinde temizlenmiş eski güzelliklerine kavuşmuşlar. Okullarının adı da Gül kent Ortaokulu olmuş. Daha sonra her sene sınıfları yükseldikçe Gittikleri okul da Gül kent Lisesi olmuş. Burada okurken daha tecrübeli olarak tanıtıma devam ettikçe beş kız öğrenci birde erkek öğrenci Muhammed ilkin yöresel basında, sonra da Ulusal basının ilgisini çekmeye başlayınca röportajlar da vermeye başlamışlar.

İl idare büyüklerinin bu tanıtımları, gayretleri ilgisini çekmiş ve altı arkadaşı da bilirkişilerin kararıyla ülkenin tanıtımıyla turizmle katkı sağlayan adımları attıkları için çeşitli hediyelerle ödüllendirilmiş. Bunlardan İBRET alan her öğrenci gülün faydalarını anlatabilmek için köşe yazıları, kompozisyon, şiir, roman ve çocuklarında bilgilenmesi için masal yazmaya başlamışlar. Her okul başarılı öğrencilerini seçmiş ülke genelinde yapılan yarışmada, yarışma sonucu Muhammed'in eseri ödülü kazanmış, sırasıyla beş kız arkadaşı derece alınca onlar da ikinci defa başarı ödülünü hak etmişler.

Bu memleketine Sevdalı Grup yüksek okullarda da okurken Gül şehrinin tanıtımı yapıp daha ilgi topluyorlarmış, farklı ülkelerde okuluna devam eden bu öğrenciler gittikleri yerlerde de Türkiye Cumhuriyeti Devletinin dünyaya ender rastlanan bir ülke olduğunu bu ülkenin haritada dünyanın kalbi olduğunu Gül şehri Isparta ilinin de Türkiye'nin kalbi olduğunu yaşanan iller içerisinde yerini aldığını Isparta Türkiye'nin gül bahçesi olduğu gibi Türkiye'nin de dünyanın Turizm bahçesi olduğunu söylemişler.

Bu tanıtım uluslararası Turizm kuruluşları tarafından benimsenmiş ve önemsemiş ve bu vesileyle bu ülkeye kafileler halinde Turizm akışı devam etmiş. Gül şehrin masallarına bile konu olan miski amber Peygamber kokusu gül ürünlerini her yerli yabancı turist kendi ihtiyacını aldığı gibi yakın hatırlı dostlarına da almayı ihmal etmiyorlarmış. Masalları dinleyen Çocuklar da heveslenip bizler de büyüdükçe bu hizmeti yürütelim, ülkemize ilimize, ailemize katkı sağlayalım İnşallah demişler sevgilerimle.
20 14 2019

Ispartalı Zeki Çelik TÜRKİYE İLESAM il temsilcisi,
GBYŞD, ZEKİCE KÜLTÜR ve SANAT EVİ kurucusu.