-Ben,bir ben’e başka ben yolu açarken.
Bir dirhem çekirdeğin dermanısın diye meyveli demler bekledim senden.
-Sefaya yoğrulmuş cefaların tanımsız bıraktım.Acının rengi yokmuş, huzurun gölgesi bile beyazmış bunu anladım.
-Seni yaşamak için çit çektiğin bütün belalardan arındım.Kızdığın kızıl kıyametleri yaşadım.Bermuda üçgenin çözülmemiş açılarını çözdüm.
-Islanmış damlalarının düşerken bıraktığı hüzün açılarını çözemedim.Hangi hızla ne amaçla düştüğünün çözemedim.
-Kendi talihsizliğin için mi yoksa beni sevdiğin için mi indi o damlalar bilemedim.
*Bir sevda ermişini dergahında öldürmedin, terk edilişlerinde erittin. Oysa sevilerinin tilmiziydim.Kinetik zamanların yüreğeniydim. Kendime yolculuk ediyordum.
*Bir ben, bir ben sonrasına yol gösterirdi.
-İçsel mazilerim vardı uğrunda yaktığım.
Külün sadakatinden gülün şefkatine sığınışlarımı görmelisin.
*İhanetin gölgesi de ihanet gibi .Belki bu içinde çıkılmazların rüyasını görmedin.
-Belki viraneye değdi hüzünlerin.Ruhunu yoran acılar bitirdi benli demleri.
-Büyük acıların perisi olarak hangi acıya gözyaşların yetecekti ki?
Yakınlarını bir bir kaybeden bir naifliktin.
-Yorulmuş sevdayı taşımak istemedin bu yüzden.Can kırıkları üstünde metafizik dansımı kabul etmedin.
-Gittiğim yer yarime ait değil; ama gidişimin arıydı.
-Peki aşkın senin nerende narlarını dağıttı.Tane tane yok oluşlarını hangi baht topladı.
*Ya da sen toplanmış acıların dilinde ne kadar sırsız kalacaksın.
Uzak olduğun kendinde hangi nefes nefsini emziriyor.Kadınların çok şeytanı var diyor yaşamın öğretisi.
-Kaç şeytanın tan vaktinde akdini bozar. Bakir değil artık amaçların.
-Tüy dökmüş bir deve kuşu gibi saklayamazsın sana olan sevdamın yürek sonunu.
Bu da neydi deme. Ney çalmayı unutalı çok oldu.Başka nefeslerde
Heveslerini çalarken, bu ney neden hicranlarımızı çalıyor peki.
Kapatılmış gözlerini biraz daha kapat.Henüz güneşin aşka doğmamış.Henüz söylenmemiş sözlerim yüreğine dokunmamış.
-Pas tutmuş emellerime pistini kurmamış uçuşların.Havalı değilsin bu bir gerçek.Osmanlı neyse sen de öylesin.
-Yıkılmaz bir duruşun var .
Kıymetli taşlarını yürek dağında unutan güzel sen değildin.Güzel yüreğini ummanımda bırakıp gittin.Demedin mi senin sevginle beslenen sana ve senli sevdama alışmış bu yunusların kim nedim olacak.
-Büyü kendi bozdu seni de bozmasın yar.Sen damlalar altında huzurun sırılsıklamlığına alıştırmalar yap.
Masmavi hesaplar sarsın sulak özlemlerde.Dalgalara aşk olsun berrakların.
-Yoksulluk yaşayan sevgimizi zengin etsin özünden sevişler.
Tılsımlar teslim etsin seni gerçeklerimin sevdasına.Sarsın seni hayat sarsık hülyaları kiralayan benden.
Biten tüm aşkların aynasında görünen yüz gibi kalma karşıma.En büyük aşkların güzeli gibi öyle büyük, öyle sonsuz,öyle imkansız, öyle aşk dolu kal yeter.
Kayıt Tarihi : 2.6.2012 23:39:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hayrettin Taylan](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/06/02/siginisin-vuslat-magarasi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!