Bu gece bir çivi daha çaktım yüreğime senden habersiz. Daha da sağlamlaşsın diye. Bir çivi daha çaktım çünkü yüreğine çakılacak bir çivi daha eksilsin istedim hiç olmazsa. Yağmurdan sırılsıklam olmuş yüzümün ardına gizlemeyi istediğim göz yaşlarım artık akmıyor. Çiviyi öyle sağlam çaktım ki, göz pınarlarımdan hiçbir yaşın akmasına izin vermemeliyim sırf sen ağlama diye…
Hüznün işgal ettiği satırlar şimdi bir ayaklanma içerisinde. Gelen zincir sesleri Yedikule zindanlarından kalma. Al da savur haydi bu isyankar duyguları. Gücün yetiyorsa çal duvarlara. Benim gücüm yetmiyor.
Kristal bir vazo gibisin, öyle narin öyle ince. Benim ellerim hoyrat, benim ellerim kaba. Dokundum ve sen kırıldın. Oysa bu gül yaprağından daha hafif gözlerinin hüznüne biraz sevinç katmaktan başka niyetim yoktu. Beceremedim. Ruhum öyle ağır ben öyle bulanığım ki hiçbir güzel söz hiçbir güzel bakış arındırmıyor karanlığımı. Sana benim karanlığımdan bulaştırdığım için öyle çok utanıyorum ki… senden parmaklarıma bulaşan hüznü de kirlettim. Kazanmayı istediğim bu hayat savaşında hile yapmayı öğrenemedim.
Bu bir özür dileyiş, bu bir savunma dilekçesi, bu ruhumun kirlenmiş yanlarından artakalanların çığlığı. Aynaya baktığımda tanımaya çalıştığım yüzümün her şeye rağmen kızardığını bildiğim için ve seni o temiz kalmış yanımda saklamaya çalıştığım için, şimdi hayatla verdiğim bu mücadelede karanlık yanlarıma şahit olan bu satırlar bana hala “hüzün senin kadim dostun olarak kalmalı, onu kırmaya ve incitmeye hakkın yok” diyorlar…
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Okudum acını, kırgınlığını ve öfkeni....Katılmasam da yazı çok güzel....
Ben ki kesikleri aşktan edinmedim hiç çünkü onun ölümsüzlüğüne inandım hep. Ne büyüsü bozuldu, ne de kendimle bu denli hesaplaşmalara soktu beni...
Zor olmalı....
Tebrikler....Tabii ki yazı için:)
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta