SIĞINAK 2. SAYI/İhanet

İHANET

I)

İhanet
Saçlarının akı
Kırışıklığı yüzünün
Suskunluğunla şehrin surlarına kazınmış suretin
Yalnızsın ve yalnız kalmalısın

II)

Taş yontusu sözler dağdağasında hayallerin
Hayallerin vişne çürüğü sabahlara yelken açmış
Mor üzüm, göz sancısı ve hayal sanrıları
Bedelsiz yıllar, yıllar kayıp ve şehir suskun
İhanet çöreklenmiş yuvasına tarla farelerinin
İbrahim’in ateşine bir odun da ben taşımışım
Ateş köz, köz avuçlarımda, avuçlarım kangren
İhanetin bedeli bir ömür, ömür talan
Sinsi gülüşlerde aynalar, diz boyu yalan
Çırpınışlar beyhude, cehennem çukuru gözlerin tutsun yasını zindanların
Ben çocuksu gülüşleri annemin dizlerinde bıraktım
Pişmandım büyüdüğüme, arabesk aldanışlarda kandırdım zamanı
Aşımız aşktı, ekmeğimiz, suyumuz
Soluk alışlarımızda ciğerimize yığılan tortusu tütünün
Verdiğimiz soluklarımızda
sevdamızı da aldı götürdü
kaburga kemiklerimizin
arasından
Haberimiz bile olmadı

Cevaplarını bulamadığım soruların arasında yitiyorum nice zamandır
İçim neden bu kadar karanlık ve aşk neden bu kadar uzak
Hoyratlığımıza buladığımız sevda sözcükleri bu kadar mı ucuz
Aşk, hangi şehrin surlarından sızdı karanlık sulara
Hangi balığın karnında dinledin dilini bilmediğin türküleri
İhanetin bedelidir taşlaşmış yürekler, atışları tutsak
Zaman patlamaya hazır saatli bomba
Şimdi bir ateş daha yakmalı ve bütün kağıtları kalemleri ve şiirleri kurban vermeli
Serinlesin diye İbrahim’in yüreği...
İhanetin bedelini suskunluğuyla ödemeli şair

Korkak doğmuş cennetin bütün şairleri

III)

Ciğerlerin bu kadar zayıf olmasaydı
Olmasaydı ellerin bu kadar narin
Ve ayaklarına derman olsaydı annenin ninnileri
Bilirim, söndürmezdin ateşini cehennemin

Şimdi konuş, ay konuşsun, konuşsun serçeler
Bir şarkı da sen tuttur kurtulur belki dünya
Çağı yeniden yazacak kahramanlar listesinde varsın geçmesin adımız
Sesimiz evrenin bir yerlerinde hep dolanıp duracak
Kıyamet sarhoşluğu saracak bedenimizi
Rahimliğine sığındığımız yaradan, bilirim, büyüktür
Büyüktür ve kuşatır sonsuz rahmetiyle ihanetlerimizi

***Sığınak Dergisi 2. sayısında yayınlanmıştır***