Seni sana bırakıp
Ve alarak “geleceğimi” senden
Yakınların gölgesi üzerinde yürüyüp uzaklaşırken,
Kulaklarında çınlayan sitem dolu ezgilerin
Notalarını yazmaktayım! ..
Pişmanlığım; sinsi bir firak ya da bu veda için değil
Aşka ulaşmak için “seni tanımış olmak”
Nedametim de bundan, hüsranım da! ..
Keşke diyorum, keşke,
Fal bakan çingene, el açan dilenci olsaydı
Hatta yüzüne bakılmaz bir ucube
Veya kenar mahallenin çirkin dilberi! ..
Olsaydı da; “SEN OLMASAYDIN”
“Çalan, kaçan” hırsız olsaydı
“Utanmadan” aldatan, arsız olsaydı
Olsaydı keşke,
Olsaydı da, sen olmasaydın
“Sevdiğim” seviyorum dediğim! ...
***
Aşka varmak maharet,
Sevdayı bulmak hünerdi
Ve cesaret isterdi köprüden geçmek
Zirvelere ulaşmak sabır işiydi, azim isterdi
Kolay değildi elbet! ..
Ben de kolayı aramıyordum ki,
Zoru severdim, zora taliptim
Ama “biri” sebep olmalıydı aşka varmak için
Şahikaya ulaştıran araç olmalıydı
Olmalıydı da, keşke bu; “sen olmasaydın”
Olmasaydın da ben aşka varmasaydım
Zirvelere sevdalanmasaydım
Tanımak için aşkı, “sana borçlanmasaydım! .”
***
Öfkem bir deniz gibi, umman gibi büyük
Yüreğimde “med-cezir”
Bir çekilip bir yüklenmekte, alabildiğine
Sanırdım ki; sensiz olmaz, olamaz
Sanırdım ki; sensiz olmak “eşyanın tabiatına aykırı”
Hâlbuki ben;
Kırk yıl nefeslediğim cigarayı bırakmış, vazgeçmişim
Senden niye vazgeçemiyim ki? ! ..
Onca yıl, tütün kokmayan,
Nikotin taşımayan bir soluğu “çekmedim ciğerlerime”
O kadar samimiydik yani tütünle,
Bir o kadar da aşna fişne
Onla yatar onla kalkardım
Hem de dumanın hası, katranın karası
Günde 3 Paket “Maltepe cigarası”
***
Demek ki bırakılıyormuş
Bıraktım! .......
“Sevindim de” nitekim! ..
Utanmasam göbek bile atardım
Aklımı seveyim! ...
Eeee! .... Ya sen!
Senin özelliğin ne ki?
Seni niye bırakamıyım? ! !
İkinizin ortak yanı “bana düşmanlık”
İkinizi de tanımaktan duyduğum tek şey
Koskoca “pişmanlık? ”
Ve nihayet sigaradan sonra,
“Senide bıraktım”
Biriniz ciğerimi yediniz, biriniz yüreğimi,
Her ikinizde “bana ait olan bir şeyleri” tükettiniz
N e var ki sizde bittiniz! ..
İkinizi de nefeslemeyeceğim bundan böyle,
Birinizin adını, diğerinizin tadını(!)
Dudaklarıma sürmeyeceğim
Yakmayacak ve yanmayacağım bir daha
Adını bile anmayacağım Allah’ın belası! ...
***
Sigaranın izmaritini ezerken ayağımla
Seninde “adını” ezdim, dişlerimin arasında
Ezdim ve tükürdüm! ...
Siz beni yakmıştınız, ben söndürdüm! ..
Sevende bendim, lanet edende
Sana beddua okuyanda! ..
Ama sen; ağzını bile açma! ..
Lakin seni dualarım yaşatmadı ki,
Beddualarım öldürsün! ..
Sen ölme zaten, ölme! ..
Sadece sürün! ..
Ve dönüp çöpçülere demeliyim ki
“Süpürün! ...”
İzmaritle beraber “çöplüğe götürün! ..”
***
“Halının altına“ süpürmektense! ! ! !
Kayıt Tarihi : 30.3.2008 11:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Serbest olunca şiir böyle alıp götürmeli okurken insanı.
Öyle bizim oarların deyimiyle affedersiniz... ebem eşti tavuk .....çtı' olmamalı.
Zevkle okudum.
Herkes gibi ben de bazı yrlerde içlenmedim desem yalan olur.
Selam ve dua ile.
NEFİS bir şiirdi. Mğkemmel esprilerle zenginleştirilmiş akıcı ve dolu dolu. Gönül denizimden dalga dalga alkışlarla 10
Demek ki bırakılıyormuş
Bıraktım! .......
“Sevindim de” nitekim! ..
Utanmasam göbek bile atardım
Aklımı seveyim! ...
Eeee! .... Ya sen!
Senin özelliğin ne ki?
Seni niye bırakamıyım? ! !
İkinizin ortak yanı “bana düşmanlık”
İkinizi de tanımaktan duyduğum tek şey
Koskoca “pişmanlık? ”
Hayat çizginiz hep neş’eyle dolu olsun.
Sevgiler...
Âlimoğlu
TÜM YORUMLAR (4)