Sevdaya dair ne varsa kayalık
Birer taşlı ve dikenli yol
Kayaçlar namertçe, hain gibi pusuda
Yarmak için ayaklarımızı
Ölüm ise sis bulutu, koynumuzda
Mavi alevlerin sardıgı türküler
Ekmek kadar temiz, su gibi akça
Anadolu'da garip bir çoban eli
Yitip gitmiş belki
Sonun umudunun da sesi
Bağırıyor, göğüs kafesi yırtılırcasına
Lâkin duyan yok.
Kendini tekrar ediyor yalnızlıklarımız
Farklı coğrafyalar da, farksız avuçlar da
Ya da bir çocuğun kara rüyasında
Belki de bir işçinin gece vardiyasında
Soğuk,ıssız, karanlık
Ilk sigara telaşemiz yok
Köşe başlarında, duvar diplerinde
"Bir öğretmenimize yakalanırız"
korkusuyla geçişlerimiz bile bitmiş
Duman içinde dumana maruz kalmışız çoktan
Kırılan heveslerimizin esaretinde.
Kayıt Tarihi : 4.8.2018 02:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!