Sigara Kesinlikle Haramdır

Mehmet Demir Atmalı
216

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Sigara Kesinlikle Haramdır

SİGARA KESİNLİKLE HARAMDIR
_İnsan, istediğinde yüce bir varlık, istediğinde aşağılık bir varlık olabilmektedir. İnsanların kimi olaylara karşı güçlü, kimi zayıf birer yaratıktır. Zayıflar sıkıntılı zamanlarında sığınacak liman ararlar. Bu limanlardan biri de Uyuşturucu Limanıdır. Uyuşturuculara başvuran insanlar, bir an için sıkıntılarından kurtulacaklarını zannederler, ancak tesiri geçtikten sonra, sorunların çözülmediğini görürler... Ameliyatlarda acıyı kesen uyuşturucu, düşüncede de tahribat yaparak, geçici bir süre acıları unutturmaktadır ki, zayıf insanlar bu yola başvurmaktadırlar. Bu yalancı acı kesmenin sonu olamayacağı gibi, zamanla alışkanlık halini almaktadır.
_Önceleri Tütün ve Kahve Osmanlı’da bilinmiyordu. Tütün ve Kahve, Osmanlı’ya 500 yıl sonra tüccarlar tarafından girmiştir. Konumuz olan SİGARA da, bağımlılık yapan Uyuşturucular arasındadır. Belki de o dönemde, henüz bu kadar tehlikeli bir içecek olduğu fark edilmemişti. Bu Sigara’yı Osmanlı’ya sokan kimseler, çok zeki insanlarmış. Bir nesli yok etmek için, savaşa gerek kalmaksızın, onu Sigara’ya alıştırmanız yeterlidir. Derhal anasını bellersiniz. Her yıl binlercesinin KANSER’den öldüğünü görürsünüz.
_Osmanlı’nın Tütün Tüccarlarını korumak için, Sigara’yı Mekruhlar arasına alan Fetvayı çıkarması gibi, 1980 öncesi Çiklet Fabrikalarını ayakta tutabilmek için, “Sakızın Orucu Bozmayacağı” Fetvası da zamanın Diyanet İşleri Başkanınca verilmişti. O günden bu güne kadar, “Sigara’nın Mekruh olmayıp, kesinlikle Haram olduğuna” dair fetva verebilecek bir Din Alimi’nin henüz çıkmadığını görmekteyiz. Sigara’nın tehlikesini keşfederek, onunla mücadele eden bir Din Adamı da henüz çıkmadı. Çünkü Sigara içen Din Adamlarımız çoğunlukta olduğu gibi, İçilmesini serbest eden Tarikat Şeyhleri de vardır.
_Bunun acısını bizzat yaşayan biri olarak, yüreğim yandığı için ve başka yüreklerin yanmaması için bu yazıyı yazıyorum. Bu zehri bizzat devlet kendi eliyle üretiyor ve bu hastalıklara yol açıyor. Kanserli Hastalıkların Müsebbibi Devlet ise, hastanın masraflarını da kendisi karşılamalıdır.
Sağlık Bakanlığı’nın ve Diyanet’in bu konuda duyarlı olmalarını bekliyorum. Çünkü her yıl binlerce insan Sigara’nın vermiş olduğu zararlardan ölüyor, binlerce aile tedavi masraflarını karşılayamadığı için perişan olup gidiyor.
_Sigara Haramdır.
_Ben, Alim falan iddiasında değilim. Sigara’nın Zararlı ve Haram olduğunu bilebilmek için, Alim olmaya gerek yoktur. Ancak Sigara’nın HARAM oluş sebeplerini birlikte sıralarsak, siz de KESİNLİKLE HARAM OLDUĞUNU göreceksiniz.
_Öncelikle Sağlık ve Ekonomik kayıp yönünden ele alalım:
_Yıl 1992, benim Babam 45 yıl Tütün İçti ve bir yıl kadar hastalık çekerek, AKCİĞER KANSERİNDEN vefat etti. Günde üç paket içerdi. Benim iki katlı evim vardı. Babamın hastalığına harcadım ve şimdi kiradayım. İki yıl boyunca büromu açamadım, müşteri kaybedince işimi de bırakmak zorunda kaldım. Şimdi kiradayım.
_Bir paket Sigara ortalama olarak 3 YTL’dir. Karı-Koca içenler için günde 3 paketten, aylık 270 YTL eder. Yılda 3.240YTL, 45 yılda 145.800YTL(145 milyar küsür) tutar. Bunun üzerine giden 150.000YTL iki katlı evi de eklersek, 295.000YTL(295 milyar) si gitti. Üstelik Canını da kurtaramadık. Bu para ile evladına bir fabrika bırakacağı yerde, elindekini de aldı götürdü. Ahiretine de hiçbir faydası olmadı. Sigara’nın 45 yıllık külleri ve dumanı, insanları rahatsız etti, çevreyi kirletti. Çocuklarına ekmek parası bulamadığı anlarda dahi, SİGARA PARASINI bulabildi. Bir insan, KÜL ve DUMAN olacak bir nesne için, bu kadar sorumsuz ve bencil olabilir mi? Olurmuş meğer. Ülkemiz bu tür insanlarla doludur. Hele o KANSER AĞRILARIndan ölümü isteyip de, eline ÖLÜM geçmeyince İNTİHARa kalkışması da İmanı tehlikeye atma yönünden ayrı bir felakettir. Bu İntihar Teşebbüsünün aile üzerindeki etkisi çok korkun izle bırakmaktadır. Sonuç olarak “Ne Şehit ne Gazi, Pisipisine gitti Niyazi…” olmaktadırlar.
_Sigara içenler, size diyorum! Korkmayın, için için! Sizin de benim gibi bir tek oğlunuz varsa, o sizi Doktor Doktor gezdirir, siz de onun elinde- avucunda ne varsa alır, oğlunuza; “ne halin varsa gör” dercesine öbür dünyayı boylarsınız! ! !
_Bu defa konuyu Dini yönden ele alalım;
_Osmanlı’nın Şeyh-ül İslamı, Dönemin Diyanet Başkanı, İlahiyat Profesörleri dahi Sigara’nın İSRAF OLMADIĞINI savunamazlar. Dumanını HAVAYA, Külünü YERE savurduğunuz bir nesnenin İSRAF OLDUĞU KESİNDİR. Bu konu tartışılamayacak kadar kesindir.
_Kur’an-ı Kerim’de A’raf Süresi 31. Ayette; “Vakulu, Vaşrabu, Vela Tusrifu. İnnehu La Yuhibbul Musrifiyn-Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah İsraf edenleri sevmez” buyuran Allah, İSRAF’ın kesinlikle HARAM olduğunu beyan etmektedir. Bu Ayete göre İSRAF OLAN SİGARA kesin olarak HARAM SINIFINA girmektedir. Mekruh diyenler bu Ayeti inkar etmiş gibi olurlar. Ayeti inkar, insanı direk küfre götürür ve dinden çıkarır.
_Nisa Süresi 32. Ayette; “Erkeklerin kendi kazandıklarından bir payı vardır. Kadınların da kendi kazandıklarından bir payı vardır.” Buyuran Allah, bir kişiye rızık verirken, eş ve çocuklarının rızkını da, o ailenin reisine verir. Aile reisi olan Anne veya Babaya verilen bu rızıkta eş ve çocukların hakkı da vardır. Beş kişilik bir aile reisi olarak, alacağınız her Sigara’nın parasının beşte birini harcama yetkiniz vardır. Diğeri, eş ve çocukların hakkıdır. Onlardan izin almadan bu parayı Sigara’ya verdiğiniz için “Kul Hakkı” yemiş olursunuz. “Kul Hakkı” büyük günahlardandır. Cenab-ı Allah, “Kul Hakkı ile bana gelmeyin” uyarısında bulunmaktadır. Aslında içmiş olduğunuz her Sigaranın parasını, eş ve çocuklarınızdan çalmış olduğunuz için, “Hırsız” sayılacağınız gibi, “Haram” bir iş yapmış oluyorsunuz. Bu nedenle de Sigara Haramdır.
_Ayrıca çevrenizden ve çocuklarınızdan izin almaksızın, onları Sigara’nızın Dumanı ile KANSER riski altına aldığınız için, yine “Kul Hakkı” yemiş olursunuz. Sigara içenin çocuğu 40 yaşına gelince, “Kalp Hastası” veya “Lösemi” olma riski artıyor. Hangi Çocuk; “Anne-Baba, ben henüz doğmadan lütfen Sigara için, beni “Kalp Hastası yapın veya Lösemililer Koğuşundan bana yer ayırın”, ben geliyorum…” diye mektup gönderdi? Siz kucak kucağa girerek, iki saniye nefsi körlemek için, tesadüfen hayat verdiğiniz bir çocuğa danışmadan, onu zehirleme hakkını kendinizde nasıl buluyorsunuz? İşte bu vicdansız Anne-Baba “neslinin devamını tehlikeye atmakla”, İnsanlık suçu işlemiştir. Zaten kendi evladının geleceğine acımayan ebeveyn’in insan olup olamayacağı tartışılır. “Neslin Devamını Tehlikeye attığı için” yine Sigara içmek o kişiye Haramdır.
_Nisa Süresi Ayet 29.da Müslüman’a İNTİHAR HARAM KILINMIŞTIR; “Herhangi bir sebeple nefislerinizi öldürmeyin…” Sigara’dan dolayı Onkoloji Hastaneleri, Akciğer ve Kan Kanseri olan hastalarla doludur. Zararlarını bile bile, Sigara içmek “Uzun vadeli bir İntihar Yoludur.” Sigara içtikleri için hasta olup ölenlerin, ölümleri Allah tarafından İNTİHAR olarak kabul edilirse, kişi imansız gitmiş olur. Bu nedenle de Sigara içmek Haramdır.
_Emanete İhanet, “Münafığın Alametlerindendir”. Vücudumuz, eş ve çocuklarımız, bizlere Allah’ın birer emanetidir. Bu emanetleri Uyuşturucu ve İçkilerle riske etmek “Emanete İhanetin” ta kendisidir. Bu nedenle Sigara içen, MÜNAFIK SINIFINA gireceği için Münafığın yeri “ESFELE SAFİLİN”dir. Bunun anlamını Ayet’e veya bir sözlüğe bakarsanız anlarsınız.
_Yine “Sigara’yı bırakamam” diyen insan, “güvenilir olmayan insan” demektir. Yarın bir gün, Sigara’sı kalmadığı için, düşmanından dahi Sigara isteyecek kadar bağımlı olan kişi, düşmanla işbirliği de yapabilir. Çünkü Sigarayı bırakamayan kişi, iradesi zayıf olduğu için bırakamamıştır. İradesi zayıf kişi ile hiçbir iş yapılamaz, güvenilemez.
_Tıp Kuruluşlarının, Sigara’da 4000 çeşit mikrop bulunduğunu açıklamalarına rağmen, yine de Sigara içilmektedir. İçinde Fare Zehiri “Arsenik” dahi vardır. Devletimiz de İçkinin üretimini üstlendiği gibi, Sigara’nın da üretimini üstlenmiştir. Bu durum “Devlet Baba” felsefesi ile çelişmektedir. Anayasamızda; “Devlet, toplumun Genel Ahlakını” ve “Sağlığını” korumak ve önlemler almak zorundadır” diyor. Öyle ise Devletimiz, Sigara ve İçki üretimi yapmakla kendi insanının “Sağlığını” tehlikeye atarak ve kendi Anayasası ile çelişerek, “Anayasa Suçu” işlemektedir. Devletin Hasta etmiş olduğu kişilere harcamış olduğu tedavi giderleri, Tekel’den kazandığı paralardan fazladır. Bu arada giden canların geri gelmemesi işin bir başka yanıdır.
_Hele öpmeye kıyamadığımız o güzelim Kadınların, Sigara içerek “Erkek Teke” gibi kokması, erkeklerin beynindeki “güzellik” kavramını da silip atmaktadırlar. O nadide bedenin içerisinde, içi katran dolmuş, simsiyah bir “Akciğerin” varlığını düşünmek ne kadar küçültücü bir durum. Maalesef Sigara içen kadın sayısı gittikçe artmaktadır. Doğacak olan nesillerin geleceği de tehlikeye düşmektedir.
_Sonuç olarak, Sigara ve İçki, Devletimiz tarafından, Esrar ve Eroin gibi yasaklı Uyuşturucular sınıfına alınmalı, derhal üretimi durdurulmalı, kullanıcısına, taşıyıcı ve satıcısına yüksek cezalar verilmelidir. Başta Diyanetimiz, bu Sigara denen zıkkımı, “Mekruh” demek yerine “Dinen Haram kılmalı” ve açıklamalar yapmalı, mücadele etmelidir. ALLAH SİZE DE SİGARAYI BIRAKMAYI NASİP ETSİN. 29.5.2004- Mehmet Demir Atmalı.
_Not: Gaziantep’te “Kurtuluş “ Gazetesinden bir “Kurtuluş” Haberi: “Ölüm Korkusu Sigarayı Bıraktırdı; Şahinbey İlçesine bağlı Kazıklı Köylüleri, köyde “Sigaraya bağlı Kanserden Ölümler artınca”, Sigarayı bıraktılar.” 27.06.2006 Salı.

Mehmet Demir Atmalı
Kayıt Tarihi : 15.7.2006 12:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Babam 45 yıl Sigara içerek, Akciğer Kanserinden öldüğü için yazdım ki, bizim yaşadıklarımızı düşmanımız dahi yaşamasın...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cihat Adleyba
    Cihat Adleyba

    Sigaranını zararları konulu şiir yazma yarışması açmış bulunmaktayım.
    Yarışmaya katılımınızın, yarışmanın kalitesini arttıracak nitelikte olacağını düşünerek,
    gerekli hassasiyeti göstermenizi temenni ederim.
    Yarışmanın şartnamesine www.adleyba.com web adresimden ulaşabilirsiniz.
    Eğer şartnamedeki şartlar sizi [email protected] mail adresime şiirlerinizi yollayabilirsiniz.

    Cevap Yaz
  • Akın Akça
    Akın Akça

    yararlı yazılara cok teşekkürler

    Cevap Yaz
  • Canan Koşmaz
    Canan Koşmaz

    Amin insallah Rabbim birakmayi Nasip etsin.
    Kaleminize Saglik

    Cevap Yaz
  • Mehmet Demir Atmalı
    Mehmet Demir Atmalı


    Erol Bey, bu makaleyi yazmamdaki amacım fetva vermek değil. Sigaranın zararlarını ortaya koymaktı. ancak siz başka alanlara çekmişsiniz. Ben de Hukuk Devletinin aynı zamanda Sosyal Devlet olması gerektiğini öneriyorum. Anayasada Devletin görevinin 'vatandaşın genel sağlığını korumak' olduğu yazılıdır. Buna rağmen Hukuk Devleti aynı zamanda anayasaya ters düşerek, Sigara ve Rakı üretmekle suç işliyor. Buna ne diyorsunuz. Gerçek Sosyal ve Hukuk Devletine Canım kurban olsun. Türk Milletinin %99 u müslüman ve inançlarına göre yaşamak isteyenler çoğunluktadır. Sosyal Devlet Halkının inanç ve törelerine göre yasalarını ayarlamalı. Sigara üreten bir Devlet, Sigara içmeyin dese de etkili olamaz. Öyle ise bu kanser felaketine dur demek için halkın inançlarına göre telkin etmek, ve sigarayı bıraktırmak gerekir. Ben de halkın zayıf yeri olan Din'den yakalayarak, onlara sigarayı bıraktırma yolunu denedim. Selam ve sevgilerimle..

    Cevap Yaz
  • Erol Duran
    Erol Duran

    Sevgili Demir Atmalı; Günümüzde hukuk sistemiyle yönetiliyoruz, herhangi bir fetfaya gerek yoktur... Kendimizi her adımda fetfa bekler duruma alıştırmayalım... Teknoloji var, bilim var...Diyanetişleri Başkanı (eski) Tayyar altıkulaç sakız için fetfa verdiyse, o onu kendisine vazife bilidiğindendir.. Aslında öyle bir fetfaya da günümüzde asla ihtiyaç yoktu... Din alimleri teknolojiye müdehale etmesin... Bilim sakıncalı görür ve lanse eder...Ne kadar etkili olursa o kadar etkili olur....
    Sigaraya gelince, bizim ülkemize sigarayı 'bir nesli yok etmek için sokanlar' acaba kendi ülkelerinde sigara satmadılar mı?
    Bu biraz da komplo teorisi üretmeye benziyor... Biz bunun yerine, bu gün ülkemizdeki Misyoner faaliyetlerinden bahsedelim, Mason Loncalarından bahsedelim, siyonizmden bahsedelim, gazetelerin manşetinden düşmeyen şu yabancıya toprak satımlarından bahsedelim... Demokratik Hukuk Devletinde Din alimlerinin fetfalarından bahsetmeyelim.... Bunlar onların görev sahasına girdikçe zaten fetfalarını veriyorlar, uygun olmayan fetfa verdiklerinde de hiç bir tesiri olmuyor zaten...
    Artık falcıları, fetfacıları bırakalım, hukuk düzeni içinde olayların ceryan etmesini sağlamanın yollarına bakalım...Teşekkür ederim


    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Mehmet Demir Atmalı