Süt beyaz bir aşk taşırmıştım yüreğimden
Ta ki keskin sirkeyle kesilene kadar
Çökelmiştim kara kazanın kuytusuna
Yoksunluğunda, daha az yer kaplıyordum yerkürede
Yarılanma ömrümde kabuğuma çekilmiştim
Sallandıkça, sığıldığını öğrenmiştim yaşama
Nedense bugün bir başkayım
Çocukça bir sevinçteyim
Mutluluğun resmini yapıp, kımızı kurdele almışçasına
Kır papatyalarıyla bezeli rüyalara dalmışçasına
Sığamıyorum içime, dizginleri salmışçasına
Evimin duvarları kapı dışarı etti beni
"Arşınladığınız sokakları dolaş" deyip, dile geldi
"Her köşe başında içindeki bir kelebeği azat et" dedi
Öyle de yaptım
Neyse ki zihnimin radyasyonu genetiğime işlememişti
Ayaklarım şişene dek eşlik ettim sevincimin gölgesine
Kozalarını yırtanlar pervane oldular gülüme
Her kanat çırpışlarında ayaklarım yerden kesildi
Akşama yörüngesinde mi olurum ayın, bilemiyorum
Dönerken gördüm, duvarın dibinden
Su bidonu, sımsıkı tutmuştu Akif Amca'yı elinden
Otuzdan üç fazlancı kemoterapide ayrılmış habibinden
Bir taşın başında yüzden bir eksik cuma düşmüştü gaibinden
Saç okşamanın toprak okşamaya evrilmesi
Bir çınarın göz yaşlarıyla devrilmesi
Sonuç ise bu körün kördüğümünden dirilmesi
Anladım ki küçük sevinçlere muhtacım
İbret almaktan ibaretmiş ilacım
Vuslatmış, firkatmış her biri hava civa
Varlığın mutluluk sebebim , etmiyorum şekva
Güllere de can suyu verilmeliymiş, fidanmışçasına
Yaprağı ve toprağı kuruyanlara adanmışçasına
Kayıt Tarihi : 22.12.2021 20:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!