Siga Sözleri
Yürek devlet devlet çarpınca durur mu?
Can tenden ayrılsa da, bu sevda durulur mu?
Bize yaşamak düştüyse böyle nâçar!
Bir kör kurşuna sitemkâr olunur mu?
Sözüm sana dostum evvel!
Bir şehit tut kalbinden
Enflasyon azsın, dolar dalgalansın
Vatan yine sağolsun!
Sen penguence giyin, öteki çince söylesin
Ama yeryüzü beklemekte, müntakim, adil
Söylesin ve bilinsin.
Vatan yine sağolsun!
Eviniz dar'üs-selam, arabanız ford granada
Pahalı pahalı imzalar kondurdunuz adımıza
Ama kursağın insan eti, düşünebilirsen
Yetim gözleri üzerine sofran.
Uzak nedir bildin mi, eritre mi, patani mi?
Eviniz dar'üs-selam, arabanız ford granada
De bana cami kapıları niçin açık?
Ara sıra tapınmak için mi?
Siyah bir cübbeye sığar mı tanrı?
Ya buyrukları?
Bu yeni dini size kim indirdi?
Eviniz dar'üs-selam, arabanız ford granada
Enflasyon azdı, dolar dalgalandı, dilen dostum
Secde yerin altınlarla kaplandı
De bana, müşrikler böyle ödüllendirilmedi mi?
Eviniz dar'üs-selam, arabanız ford granada.
Alkış çekersin, terazin hassas
Secde yerinde gözlerin oynaş, kalbin mütmain
Eğildikçe, eğildikçe, eğildikçe
Kaydımızı efendiler zimmetine geçirdi!
Şu saçları lime lime dün senin hemşiren değilmiydi?
Topuklarına cahiliyeden kalma bir zil mi istersin?
Validenin baş örtüsü küflenmiş sandıklarda
Bin bir nazar üstüne, hemşirenin ilmi derin
Giysileri döl bereketi, dostum daha ne istersin?
Yükseklerden başlamadı mı her alçalış?
Onun indirdiği ile hükmetmeyen kimlerdir, bilmezmisin?
De bana kime secde edersin?
Vatan yine sağolsun!
Ama bu din hangi din?
Ekmek aziz, can aziz
Peki baki olan ne, rızkı veren kim?
Ana saçı süpürge, kadın telli duvaklı
Dudaklarında devri kâdim
Başköşede sâdabâdı saltanat
Fetva ehli ibrahim sanatını susar
Peki eceli tayin eden kim?
Kadınlar kan kusuyor, gözleri kuru
Peki hangisi hayvâni, moskovada kirletilen mi?
Karınları piç tohumlar, özgür hanfendiler mi?
Peki hangisi insan?
Karaköylerde bir vergi rekortmeni!
Öyle ya eviniz dar'üs-selam, arabanız ford granada.
Bu gün kaç yıldız aktı gökten, sezdin mi?
Erkekliğin kabarır, çocukların gürbüz
Ama bak siperlerde saklambaç oynanmıyor artık!
Analar ölümle ikiz
Gül kokan ağızlarda savaş nârası!
Aç gözlerini, farzet sonsuz yaşadın
Sûreleri yarım, ayetleri yüz üstü bıraktın!
Kayıt Tarihi : 19.8.2011 22:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Eğri yola sapana
Sapana ne diyelim?
Kendi eliyle yapıp
İradesiyle sapıp
Tapana ne diyelim.
Komşusu orusbuluk
yaparken korulucuk
yapana ne diyelim?
Turistik umreciler
Kimdir bunlar neciler
Sorana ne diyelim?
Bu iş uzar mı uzar
Aman elalem kızar
Diyene ne diyelim.
Gitmiyor vatan elden
Gidiyor giden belden
Diyene ne diyelim?
Yakmadan gemileri
Gidemezsin ileri
Diyene ne diyelim?
Çok uzağım diyardan
Vaz geçemem bu yardan
Diyene ne diyelim?
'Fetva ehli ibrahim sanatını susar
Peki eceli tayin eden kim? '
her adam bu kadar bu kadar hoyratça koyamaz turnikeyi geçişsiz fiilin önüne...asaf halet'in ruhu dert görmesin...amin...
tetiği çektiren de, canı tenden eden de acep şu yürek çarpıntısı sevdalar mıdır...kimbilir...
'sen penguence giyin, öteki çince söylesin'
sen de hep böyle güzel söyle emi... yaşantılarımızı penguenler gibi birbirine benzeten dünyada komşu bile olamayacak kadar yabancılaştık birbirimize... asır dedikleri bu olsa gerek...seçilemeyecek kadar aynı; konuşamayacak kadar yabancı...
'siyah bir cübbeye sığar mı tanrı'
tanrı beyazların tanrısı... bildim onu... tapınanlar siyah... bizse hep isyankar...'aldırma böyle gelmiş bu dünya böyle gider'..
'Peki hangisi hayvâni, moskovada kirletilen mi?
Karınları piç tohumlar, özgür hanfendiler mi?'
kafesteki kuşun tutsaklığı kadar derindir gökte uçan kuşun kanatlarına tutsaklığı...varlık kadar gerçek ve acı paradoks... insanların tazyikinden kurtulduğun gün düşersin nefsinin esaretine...yanisi şu ki;
'yerin seni çektiği kadar ağırsın
kanatların çırpındığı kadar hafif'
ama senin cümlelerin de sesin de çok güzel...Allah kalemine zeval vermesin...amin...
Saygılar.
ve kadınlar cüppeli-haşemolu,erkekler mayoludur bu ülkede...hemi de dalı t.....ı orta yerde!..gitgide de artıyor sayısı...
ne cümbüş ama!..
yani,senin anlayacağın zamanı ters yaşar insanlar bu ülkede...akrep başka yöne,yelkovan başka yöne...
şiire gelince; bir yığın ironi üretebilirim içeriğinden...lakin, zaman kötü zaman,dama düşmek istemez canım...işte bu yüzden,dağbaşındaki ahşap evim yeter bana...ne edeyim mayorka adalarınındaki tatil evini;canı cehenneme!..
cüppeye sığmayan tanrı'yı da görmedik ya,neyse!...yaşasın bakalım cüppeler içinde!...
şairi kutlayarak,herkese saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (14)