Sıfır ve Sabah Şiiri - Cengiz Hakki Zaric

Cengiz Hakki Zaric
18

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sıfır ve Sabah

Kilidi kırık uykudur burada sabah
Anahtar tomarıyla imza atarım nöbet defterine
İstanbul üşür ayak parmaklarımda

Bu kente sevinç yakışmıyor için...

Hakkari’de el sızlamasıdır burada sabah
Yasak bir şarkının saçlarını tarar kar
Buz tutar zeytinin siyah dokunuşları
Anlamlar tarifsizleşir, sözcükler susar, ekmek utanır
Birbirine teğelli mevsimler not alır sonraki günü
Beklemenin uğultulu çetesiyle seyrini yazar bir şair
Vizite defterinden akan şelaler buz tutar

Öpülmemiş dudakları mor kadındır burada sabah
Parmak uçlarında kuşların uçmayan suskuları
Memelerini sallandırır aç kalabalığın donuk yüzünde
Veresiye çay içmenin kampanasını çalarım ben
Hece kadar küçük ağızlı o kadının yudumlarını anımsarım
Aşkın hüzünlü rengi sarar göğümü, turuncu şaşırır
Yaktığım sigaranın filtresi bile buz tutar

Sararmış bir baba fotoğrafıdır bu sabah
Voltada birikmiş açlık günlerini dürtükler büzüşmelerde
Soba başındaki esas durşları ve dayakları
Son bileziğini annenin, bitimsiz borçları
O saat sabahçı kahvesi dalgınlığı olurum
Gezici kütüphane memuru, otogar çığırtkanı
Nereye gitsem aynı yere dönerim, gerçekliğime

Kaçak içilen kahvenin yarım kalmasıdır burada sabah
Tehdit, ödül ile cezayı sürekli kızıştırır
Palaskanın eli sarsan ritmiyle yanıt arar sorular
Boşluktur, acılı bir film görüntüsüdür her şey
Çanların kimin için çaldığı içten içe tartışılır
Biter umutsuzluğun boro kalemi apansız
Cümleleri yaya yaya konuşur Ankara’lı ağız

Aynanın içine gizlenmiş dağ siliüetidir burada sabah
Çığ, ağaçların belini kırmak için boşanır doruktan
Mahremin sağ yanında kötü huylu kist olurum aynı kadının

Su katıldıkça beyazlaşır buğulanırım varlığımla
Eski dostlarımın yeni yalanları kadar gerçek olurum
Kara duvarlar ararım lila şiirler yazmak için
Uzar koltukaltı kıllarım, binlerce karalanırım

Eskimiş bir gülün çürük tahta kokmasıdır burada sabah
Kirpiklerim her adımda biraz daha ıslanır
Arayanım kalmaz, postacı tez zamanda unutur adımı
Güleç bir şiirdir Kadıköylü sahaftan soğuk armağanı
Cep sobası, dost dokunuşu, tahvil ve kitap kokusu
Bir çınarın kurumuş yaprağıyla dokunurum acılarıma
Birikmiş borcumu öderim her akşam çaycılara

Tutkun bir kemanın kışa küskün aryasıdır burada sabah
Kanadıyla konduğum kuş ne vakit uçacak bilmiyorum
Lanetlenmiş bir ömrün notalarını yazıyorum dize dize
Köhne konakların gıcırdayan kapılarındaki tarihi sırtlanıp
Hâki kazıyıp duruyor Sivas’a meyilli olmayan damarlarımı

Elveda sözcüğü düşüyor aklıma o tığı böğrüme saplıyorum

Yaşama hacze gitmek için gerekçedir burada sabah! ...

(Ocak 2002 Sivas)

Cengiz Hakki Zaric
Kayıt Tarihi : 23.6.2002 01:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Cengiz Hakki Zaric