Sıfır dokuz iki bin on bir

9.11.2014
Kaymakam kravatlı,
Takım elbiseli,
Ve gözlüklü.
Görünmüyor gözlerinin rengi.
Belli,
Bile bile saklıyor gözlerinin rengini.
Gözleri kara değil,
Gözleri ela değil,
Gözleri mavi değil.
Bilinmiyor gözlerinin rengi.
"Sen kimsin? " diyor.
"Sen köylü değilsin" diyor.
Altı bin ağaç
Yıkılmış,
Kökünden sökülmüş.
Analar bağırıyor,
Babalar bağırıyor.
"Adalet! "
Diyor kaymakam,
Kaymakam,
Biliyor.
Bağıran ananın,
Bağıran babanın,
Adalete ulaşamayacağını.
Biliyor
Kaymakam
Para babalarına bile bile
Göz yumduğunu,
Bu kaymakam,
Vatandaşa
"Sen kimsin? "
Diyen kaymakam.
Biliyor,
Kimliksiz ve kişiliksiz olduğunu.
Öyle ki;
Tehdit ediyor, vatandaşı:
"Dava açacağım! " diyor.
Ne davası bu dava?
Bir "dava" romanı var.
Altı bin ölü zeytin ağacı.
Gerçi, zeytin alınır marketten,
Alınır bakkaldan,
Alınır pazardan.
Enerji bakanı olan adam,
"Enerji" diyor.
"Termik santral" diyor, durmadan...
Cumhurbaşkanının sesi kısılmış,
Boğaz ağrısından iptal programları...
Vatandaşın yaşamı,
Sökülüp alınıyor topraktan.